Kur'an âşıkları

Süleyman Sargın

Kur'an âşıkları

Ramazan, Kur'an ayı. Cenab-ı Allah bize Ramazan'ı anlatırken onun en önemli özelliği olarak Kur'an'ın nüzûlüne dâyelik yapmasını gösteriyor.

Ramazan, içinde Kur'an'ın inmeye başladığı ve inişin tamamlandığı zaman dilimidir. Kur'an'ı okumanın, anlamanın, yaşamanın ayıdır. Bu yönüyle Ramazan ayında okunan Kur'anlar bütün sene okunan Kur'an miktarından fazla olur. Bereket yağar bu ayda Kur'an talebelerine. Nur kaplar Kur'an okunan mekânların dört bir yanını. Melekler alkışlar Kur'an'ın vefakâr hadimlerini.

Zira Kur'ân, âlemlerin Rabbi'nin (celle celâluhû) insanlara en büyük armağanıdır. Hidayet rehberidir Kur'ân; müminler için rahmet kaynağıdır. Doğru ile doğru olmayanı ayırdığı için "Furkân" da denmiştir ona. Şifa ve rahmet vesilesidir gönülden teveccüh edenlere. Cennet'e kılavuz, Cehennem'e sütredir. Söze Kur'an'la başlayan, doğru konuşur. Onunla amel eden, karşılığını mutlaka görür. Onunla hükmeden âdil olur.

Mü'minin dünyasında çok özel bir yeri vardır Kur'ân'ın. İnananlar için hayat kaynağı ve sırat-ı müstakimin ta kendisidir. Ona inanmak demek, onu okumak, hükümlerini bilmek, helal kıldığını helal, haram ettiğini haram saymak demektir. Sırf o bahsettiği için anlayamadığımız hakikatlere dahi iman etmek, sadakatimizin göstergesidir.

İslam tarihi, Kur'ân'a gönülden bağlı olanların resmi geçidi gibidir. Müslümanlar ne zaman Kur'an'ı hayatlarının merkez noktasına koymuş, ona göre amel etmişlerse aziz olmuşlardır. Ona sırt dönüp ellerini gevşettikleri anda da başlarına gelmeyen kalmamıştır. Tarihte ve günümüzde yaşananlar, bu hükmün en canlı şahididir. Kur'an'ı İslâm'ın bir sancağı gibi hayatının her alanına taşıyan, böylece ona hizmeti hayatının gayesi haline getiren kimselere "Kur'ân âşığı" denilmiştir. Kur'ân'a aşk derecesinde bağlanan bu bahtiyarlar, deniz fenerleri gibi yolunu şaşıranlara yol gösteren rehberlerdir.

Asr-ı Saadet'ten günümüze kadar geçen zaman diliminde binlerce Kur'an âşığı görmek mümkündür. Sahabe efendilerimizden tabiîn hazerâtına, oradan günümüze kadar her biri yıldızlar kadar parlak bu gönül erlerini tanıyıp bilmek bir Müslüman'ın önemli vazifelerindendir. Onların Kur'an'a aşklarını idrak etmeden, vazife şuurlarını, davalarına bağlılıklarını anlamadan yol yürümek imkânsız.

Işık Yayınları, bu yönüyle çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Günümüz Müslümanlarının ihtiyaç duyacağı rehber kitapları birbiri ardına yayınlayarak istifademize sunuyor. Değerli arkadaşım Yusuf Ömeroğlu'nun "Kur'an Âşıkları" adlı çalışması da bu serinin önemli kitaplarından biri. Yusuf Ömeroğlu, hakikaten çok titiz bir çalışmayla herkesin mutlaka okuması gereken bir eser meydana getirmiş. Kendisine hassaten teşekkür etmek, dostluğun ötesinde bir vefa borcu bendeniz için. Yusuf Bey'i böyle bir çalışmaya sevk eden ve eserin ismine de ilham olan şey Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin şu cümlesi olmuş: "Burada kalbim titreyerek şu tâbiri kullanacağım: 'Kur'ân beni mâzûr görsün' Kur'ân, kendisine samimi âşık olmayanlara kıskançtır, onlara bir şey vermez. Sen bütün gönlünle, hissinle Kur'ân'ın mecnûnu olur, ona yönelirsen o da sana teveccüh edecektir. Aksi halde sen Kur'ân-ı Kerîm'in ucundan ucundan tuttuğun müddetçe Kur'ân sana sırlarını açmayacaktır. Zira bu kelâm-ı İlâhî, kendisine bütün benliğiyle teveccüh eden âşık gönüllere nûr ve feyiz aksettirir. Sen onu okumaz, mânâsını tedebbür etmezsen onun feyzinden mahrum kalırsın." (M.Fethullah Gülen, Fatiha Üzerine Mülahazalar, s. 7)

"Kur'an'ı nasıl okumamız gerekir?" sorusunun cevabı, Kur'an'ı iyi okuyanları tanımakla bulunur diye yola çıkmış Yusuf Bey ve hakikaten iyi bir iş yapmış. Kitap, iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Kur'an âşıklarının Kur'an'ı nasıl okudukları misalleriyle anlatılıyor. Kur'an'a tam bir teveccühle yönelenlerden okurken gözyaşlarını ceyhun edenlere kadar mesele oldukça geniş bir yelpazede ele alınıyor.

İkinci bölüme "Kur'an âşıklarının hayatında Kur'an" başlığı verilmiş. Elbette ki en büyük Kur'an âşığı Nebiler Sultanı Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatından örneklerle başlanmış. Daha sonra sahabe efendilerimizin hayatlarından örnekler verilmiş. On beş farklı sahabi müstakil başlıklar altında, bir o kadarı da aralara serpiştirilerek anlatılmış. Tâbiîn ve tebe-i tâbiîn hazeratından pek çok insanın hayatlarına Kur'an aşkı zaviyesinden yaklaşılmış.

En sonunda ise Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin hayatında Kur'an anlatılmış. Kur'an'ı asrın idrakine sunan büyük ruhun hayatının ilmek ilmek nasıl Kur'an'la örgülendiği vurgulanmış. Takdire şayan bir başka başlık da hayatını bu milletin Kur'an öğrenmesine adayan çile insanı Üstad Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri'ne ayrılmış. Ve bugün önümüzde bize rehberlik yapan canlı Kur'an âşığı Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Kur'an'la alakalı değerlendirmeleriyle kitap nihayet bulmuş.

Bu mübarek Kur'an ayında bir çırpıda okuyup elinizden düşüremeyeceğiniz bu kitabı mutlaka temin edin. O zaman Kur'an'a bakışınızın daha bir anlamlı hale geldiğini göreceksiniz. Oldukça akıcı bir üslupla yazılan bu kitab, çocuklarımıza da çok şey anlatıyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın