> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Kuran-ı Kerim > Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim) > Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü  (Okunma Sayısı 882 defa)
13 Ekim 2010, 17:59:41
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Ekim 2010, 17:59:41 »



Bakara Sûresi Örneğinde Kur’ân’da Mânâ Bütünlüğü


Parçalar arasında öylesine bir tenâsüb, tecâvüb ve teâvün vardır ki, âyetler birbirini destekler, birbirinin vuzuhuna yardım ve istîzâhına cevap verir: Parça parça ve ayrı ayrı zamanlarda nazil olduğu halde, parçalar arasındaki sımsıkı münasebetten ötürü sanki bir defada nazil olmuş gibidir.



Bakara sûresi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) Medine’ye hicret etmelerinden hemen sonra nâzil olmaya başlamış ve yaklaşık on yıllık bir zaman diliminde vahiy parçaları hâlinde inmeye devam etmiştir. 286 âyet olan Bakara sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun sûresidir. Bu sûre, hacim itibariyle Kur’ân’ın 1/12’sini teşkil eder.

Fâtiha sûresi, Kur’ân’ın mefhumunu özetle kapsadığı gibi, Bakara sûresi de Kur’ân’ın hükümlerinin çoğunu ihtiva etmektedir. O, Kur’ân’ın, ayrıntılı bir özeti durumundadır; bu özelliğinden dolayı Fâtiha sûresinden sonra en fazîletli sûre kabul edilmiştir.

Bu sûrenin, Medine’de inen diğer sûreler gibi teşri’ (hukuk) yönü ağır basmaktadır. Sûre; namaz, hac, oruç ve zekâta; bütün sadaka ve nafakalara; cihad ve savaş prensiplerine; adam öldürme, içki, fitne, kumar, zina ve diğer büyük günahların yerme ve yasaklamasına; kısas ve misillemenin meşrûluğuna; yetimlere ve onların mallarına; evlenmeye, kadınların özel durumlarına, boşanmaya, iddet, nafaka gibi aile hukukuna; gerek ilme gerekse silâhlı savunmaya ait hükümleri ihtiva eder. Ayrıca bu sûre, hukukla ilgili esas prensipleri belirtmiş, hikmet ile iktisadî yardımlaşma hakkında teşviklerde bulunmuş, fâizi yermiş; karşılıklı borçlanma, adaletli kâtip (noter), şahitlik, rehin gibi konuların prensiplerinden bahsetmiştir. Sûrenin bütün bunlardan bahsetmesinin hikmetlerinden birisi de; hicretten sonra Medine’de yeni bir toplumun inşâ ediliyor olmasıdır. Onun için bu sûrede toplumu ayakta tutacak hükümler vaz edilmiştir.

Anlatım Düzeni

Kur’ân-ı Kerîm’in tertip ve düzeni, âhenk ve insicamı, onun mucizevî yönlerinden birini teşkil ettiği gibi, ifade tarzı ve anlatım keyfiyeti de beşer karihasını aşan, insan kudretini âciz bırakan bir başka mucizevî yönünü teşkil eder. Kur’ân-ı Kerîm, 23 sene zarfında, değişik olaylar, durumlar, muhataplar karşısında, âyet âyet veya sûre sûre peyderpey inmesine rağmen onun sûreleri, âyetleri ve hattâ kelimeleri arasında birbirine zıt düşen, birbirinin âhengini bozan tek bir ifade, tek bir cümle bulmak mümkün değildir. Onun bütünü, âdeta tek solukta söylenmiş bir şiir gibidir. Bu ise ancak, 23 seneyi bir “an” gibi gören.. geçmişi bugünle, bugünü de yarınla bir arada görüp bilen.. hâsılı zamandan ve mekândan münezzeh bir Zât’ın kelâmı olmakla açıklanabilir. Hâlbuki âyetlerin devamlı sûrette değişen sebep ve hâdiselere göre ceste ceste gönderilmesi, bir yandan konuların mahiyetindeki değişiklik, diğer yandan parçalar arasındaki zaman farkı dolayısıyla irtibatsızlığa sebep olmalıydı. Bunları bir sûre başlığı altında toplamak, normalde, dağınıklığa yol açmalıydı. Hâlbuki ne içinde bulunduğu sûrede, ne de aynı konudaki âyetler bir araya getirildiğinde aralarında herhangi bir tenâkuzun, tutarsızlığın olmadığı görülüyor.

Bu makalede, yukarıda zikrettiğimiz gerçeklerden hareketle, Kur’ân-ı Kerîm’in en uzun sûresi olan Bakara sûresinin bütünlüğünü göstermeye çalışacağız.

Bakara sûresi; kanaatimize göre bir mukaddime, üç bölüm ve bir sonuçtan oluşmaktadır.1

Yirmi âyet olan Mukaddimede, önce takvâ sahiplerinden ve onların niteliklerinden, arkasından da kâfirlerden ve onların en belirgin özelliklerinden söz ediliyor. Sonra da münâfıklardan, onların gerçek yapılarından ve belirgin özelliklerinden söz edilip, durumları ile ilgili geniş açıklamalarda bulunuluyor.

Birinci bölüm: 21. âyetten başlayıp 167. âyetin sonuna kadar devam ediyor. Bu bölüm; takvâ yolu ile küfür ve nifak yolunu açıklayarak başlıyor. İnsanları, takvâya ulaştıracak olan ibâdet, tevhid, iman ve sâlih amel yoluna davet ediyor. Dalâlet yolunun; ahitleri bozmak, Allah’ın bitiştirilmesini emrettiğini koparmak ve yeryüzünde fesat çıkartmak olduğunu belirtiyor.

Bundan sonra ise; Hz. Âdem kıssasından söz edilen kısımda bazı hususlar, Hz. İbrahim’den söz eden kısımda bazı konular, kıbleden söz eden kısımda bazı meseleler; zikir, sabır ve şükrü emredip küfrü, küfranı terkten söz eden bölümde de bazı mevzular açıklık kazanmıştır. Bütün bunlar, birinci bölümde ve mukaddimede yer alan meselelerle ilgilidir ve onlara derinlik kazandırmaktadır. Yani takvâ meselesi ve takvâ yolu üzere yürümek, ibâdet ve tevhid konusu ile bunun dışa yansımaları olarak açıklanıyor.

İkinci bölüm: 168. âyetten başlayıp 207. âyette sona eriyor. Bu bölüm; takvâ meselesini daha da pekiştiriyor; fert ve toplum düzeyinde takvânın gerçekleştirilme yollarını çizerek, şükür mefhûmu ve şükür yollarını derinleştiriyor. Bölüm sona ermeden takvâ ile ibâdet ve şükür konuları; sırât-ı müstakîm, sırât-ı müstakîmden sapmak, sapanların izledikleri yol ile ilgili meseleler netlik kazanmış oluyor. Bütün bunlarla birlikte, İslâm’ın bütün rükünlerinden; îman, namaz, zekât, oruç ve hacdan da söz ediliyor.

Üçüncü bölüm, 208. âyetten başlayarak 284. âyette bitiyor. Bu bölümde, insanlar İslâm’a girmeye davet ediliyor; savaşa, aile çevresi ve diğer çevreler arasındaki sosyal ilişkilere, siyasî ve ekonomik meselelere ait konular sunuluyor.

Sonuç bölümü, sûrenin son iki âyetinden oluşuyor (285–286). Bu bölüm, her şeyin îman ve Allah’a yönelmek meselesi ile bağlantısını sağlıyor; bütün bu konularda îman ve Allah’a yöneliş esası üzerinde bilgiler veriyor, eğitiyor ve gerekli açıklamalarda bulunuyor.

Bölümler Arası Benzerlikler


Birinci bölüm

Sûrenin birinci bölümü; bir emir ve bir nehiy ile başlamaktadır:
Emir: “يَا أَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ - Ey insanlar! Rabbinize ibadet ediniz..” (21) âyeti, nehiy ise, yüce Allah’ın: “فَلاَ تَجْعَلُوا لِلّٰهِ أَندَاداًَ - Öyleyse sakın Rabbinize eş koşmayın..” (22) âyetiyle başlamaktadır. Buna göre emir ve nehiy birinci bölümün ilk iki âyetinde yer almaktadır.

Aynı şekilde birinci bölüm yüce Allah’ın: “ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ أَنْدَادًا - Öyle insanlar vardır ki Allah’tan başkasını Allah’a denk tutar..” (165) buyruğu ile son bulmaktadır. Böylece birinci bölümün başındaki buyruk (22. âyet) ile bölümün sonundaki buyruk (165. âyet) arasındaki ilişki açık olarak görülmektedir.

İkinci bölüm

Birinci bölümün yüce Allah’ın; “يَا أَيُّهَا النَّاسُ
- Ey insanlar!” (21) buyruğu ile başladığını gördük. Daha sonra, bu “Ey insanlar” buyruğunu Bakara Sûresi’nde ancak ikinci bölümün ilk âyeti olan 168. âyette ikinci ve son defa görüyoruz.

İkinci bölüm de, birinci bölüm gibi bir emir ve bir nehiy ile başlamaktadır.
Emir: “يَا أَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الأَرْضِ حَلاَلاً طَيِّباً
- Ey insanlar! Yeryüzünde olan bütün nimetlerimden helâl hoş olmak şartı ile yeyiniz.” (168) âyeti; nehiy ise: “وَلاَ تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ
- Fakat şeytanın peşinden gitmeyiniz..” (168) âyetidir.

Sûrenin birinci bölümü, “Ey insanlar” (21) ile başladığı gibi ikinci bölümü de, “يَا أَيُّهَا النَّاسُ
- Ey insanlar!” (168) şeklinde başlamakta; hem mukaddime, hem de birinci ve ikinci bölümü yüce Allah’ın: “النَّاسِ وَمِنَ
- İnsanlardan kimisi” buyruğu ile başlayan bir fıkra ile sona ermektedir.

Mukaddimenin son fıkrası:
“ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ آمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الآخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنِينَ
- Öyle insanlar da vardır ki, ‘Allah’a ve âhiret gününe inandık.’ derler, oysa iman etmemişlerdir.” (8) âyetiyle biterken; birinci bölümün son fıkrası: “وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ أَنْدَادًا - Öyle insanlar vardır ki, Allah’tan başkasını Allah’a denk tutar..” (165) âyetiyle bitiyor.

İkinci bölümün son fıkrası ise:
“وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُعْجِبُكَ قَوْلُهُ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا - İnsanlardan öylesi vardır ki dünya hayatına dair sözleri senin hoşuna gider.” (204) ve: “وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاءَ مَرْضَاةِ اللّٰهِ
- İnsanlardan öylesi de vardır ki Allah’ın rızasını kazanmak için kendini feda eder.” (207) âyeti ile bitiyor.

Üçüncü bölüm

Üçüncü bölüm de, birinci ve ikinci bölümler gibi bir emir ve bir nehiy ile başlamaktadır. Emir bütünüyle İslâm’a girmek konusuyla ilgilidir. Nehiy ise şeytanın adımlarına uymaktan sakınmakla ilgilidir ve bu da ikinci bölümün başında gelen nehyin aynısıdır.

Emir:

“يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَافَّةً
- Ey iman edenler! Hepiniz toptan barış ve selamete girin.” (208). Nehiy ise:
“ وَلاَ تَتَّبِعُواْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ
- Şeytanın adımlarını izlemeyin..” (208).

Birinci bölümde birtakım hususlara temas ediliyor. Bu hususların, ikinci bölümde vârit olacak bazı hususlara hazırlık teşkil ettiğini fark ediyoruz. Âdeta, ikinci bölümde gördüğümüz sıralamaya uygun birtakım hususların, bu sıralamaya uygun bir hazırlığın içinde yer aldığını görüyor gibiyiz.

1. Meselâ, birinci bölümde Yüce Allah:
“هُوَ الَّذِي خَلَقَ لَكُمْ مَا فِي الأَرْضِ جَمِيعاً
- O’dur ki yeryüzünde bulunan her şeyi sizin için yarattı.” (29) buyurdu. Bundan sonra ise Hz. Âdem kıssasından söz eden kısım geldi. Burada şeytanın Hz. Âdem’e secde etmemesinden (âyet 34) ve O’nu Cennet’ten çıkarmasından (âyet 36) da söz edilmektedir.

İkinci böl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Temmuz 2017, 04:04:57 Gönderen: ღ۩ Bilgin ۩ღ »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:03:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü rüya tabiri,Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü mekke canlı, Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü kabe canlı yayın, Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü Üç boyutlu kuran oku Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü kuran ı kerim, Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü peygamber kıssaları,Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü ilitam ders soruları, Bakara sûresi örneğinde Kurân da mânâ bütünlüğü önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes