๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( İslam Esasları ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 04 Ocak 2012, 16:49:13



Konu Başlığı: Küçük ellerin secdesi
Gönderen: Sefil üzerinde 04 Ocak 2012, 16:49:13
Küçük ellerin secdesi    
(http://www.yeniasya.com.tr/Uploads/haber/ilave/2011-12-31_192029.jpg)   
Soğuk bir kış günü vakit öğle vaktiydi. Öğle ezanının okunmasına çok az kalmıştı. Namaza çıkmak için hazırlanıyordu.
 
Evin içinde koşturup duran küçük Ethem, ağabeyinin bu hazırlığını fark etmişti. “Nereye?” dedi ağabeyine. “Camiye gideceğim” dedi bir an duraksayarak o da. “Ben de gelmek istiyorum” dedi. Bu sefer ağabeyi, “Ama dışarısı çok soğuk, donarsın” dedi.
“Ama montum var benim, üşümem ki” cevabını aldı. “Tamam, anlaştık o zaman, hemen giy gidelim” dedi ağabeyi.
Küçük Ethem hızlıca giyindi, hemen çıktılar evden, ama dışarısı çok soğuktu, güneşin etkisi bile hissedilmiyordu.
Koca adamlar cami yerine kahvehaneye giderken, küçük Ethem gibi küçük yavruları kış günü bile camiye çeken bir lezzet vardı. Sıcacık evde oyuncaklarla oynamak varken bu küçük yavruları cezbeden neydi? Bu küçük ellerin secdeye gitmesi ne kadar güzel, ne kadar izlenmeye değer ulvî bir gösteriydi...
Camiye yaklaşmışlardı, az sonra secdeye gidecek küçük eller buz kesmişti. Ama sanki melekler ısıtıyordu ellerini küçük Ethem’in. “Üşüdüm” bile demeden ağabeyinden önce koşarak ilerliyordu camiye doğru.
Camiye girmişlerdi, ama ne görsünler, küçük Ethem gibi küçük Ömerler, küçük Ahmetler de oradaydı. Aman Allahım, bu küçük ellerin hepsi secdeye mi gidecekti şimdi? Bu soğukta melekleri kendilerine gıpta ettirerek, olgun insan edasıyla camiye koşan bu yavrucuklar nasıl bir ders veriyordu, büyük görünüp aslında küçük olan insanlara. Bu bir ibret dersi... Bu safi kalplerin öğüt vermesiydi.
Çocuklarla büyüklerin sayısı eşitti camide. Ve ezan okunmuş, secdeler başlamıştı.
Küçük Ethem ağabeyinin yanına geldi. Gördüklerini tekrar etmeye başlamıştı. Sünnetler kılınmış, farz başlıyordu. Çocuklar cemaatin arasında dağınık halde duruyordu. İmam “Allahuekber” demişti.
Birden beş küçük yavrucuk cemaatin arasında dağınık oldukları halde, aynı anda secdeye gitmiş ve kalkmıyorlardı. Aman Allahım minik eller, secdede öpülesi küçük alınlar secdedeydi. Cennet yavrularını semadaki melekler alkışlıyordu. Birden küçük Ethem’in ağabeyinin ve birkaç kişinin namaz ânında gözlerinden yaşlar damlıyordu. Küçük kalplerde bu nasıl bir iman, bu nasıl bir Allah sevgisiydi. Büyüklerin şefaat dileyesi geldi bu yavrucaklardan.
İşte bu küçük ellerin secdesi havayı sakinleştirmiş, sert rüzgâr hafiflemiş, güneş ısısını hissettirmeye başlamıştı. Demek hava hiddet ediyordu ezanı duyup gafil kalanlara. Ama bu küçük eller ne büyük işler yapıyor, secdeleri hürmetine onları da affettiriyor, ıslah olmalarına vesile oluyordu.
Namaz sona ermiş, imam cebindeki şekerleri uzatmıştı, “Geleceğin imanlı gençleri olacaksınız sizler.” diyerek bu küçük yavrucaklara.
Ağabeyi, küçük Ethem’in elinden tutmuş evin yoluna koyulmuşlardı. Küçük ellerin secdesiyle sakinleyen havada rahatça eve varmışlardı. Ninesi küçük Ethem’i öpmüş, maşaallah diye sarılmıştı.
Küçük Ethem yine büyük insan edasıyla “Ağabey, bir dahaki namaz ne zaman?” diyerek evdeki herkesi ağlatmıştı.

HASAN KOÇ


Konu Başlığı: Ynt: Küçük ellerin secdesi
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 17 Şubat 2012, 22:24:40
olgun insan edasıyla camiye koşan bu yavrucuklar nasıl bir ders veriyordu, büyük görünüp aslında küçük olan insanlara. Bu bir ibret dersi... Bu safi kalplerin öğüt vermesiydi.  :'(
Çocukları bile çeken bir güç var namazda..


Konu Başlığı: Ynt: Küçük ellerin secdesi
Gönderen: Ekvan üzerinde 17 Şubat 2012, 22:47:55


      Çocuklar tam bir RAHMET tecellisi ..Çocuk masumiyeti ve safiyeti kadar güzel birşey de yok..Rabbim çocuklar kadar masum kalabilmeyi nasib etsin bize de..