Yardımlaşma sadece maddi konularda olmaz

Yardımlaşma sadece maddi konularda olmaz

İslami hayat üzere şekillenmiş bir ailede karı koca birbirlerini uyardıklarında bunun bir yardım olduğunu bilirler ve dua ile karşılık verirler. Çünkü onlar, iyilikte ve hayırda yardımlaşmanın bir erdem olduğuna inanırlar ve bunu bu şekilde kabul ederler.

"Ey insanlar, kendinizi ve ailenizi yakıtı taşlar ve insanlar olan ateşten koruyunuz" Ayetinde, aile bireylerinin birbirlerini hakka çağırmaları ve iyiliği emredip kötülükten alıkoymaları yönünde teşvik vardır. Bilindiği üzere, yardımlaşma ve dayanışma aileyi bir arada tutan önemli bir dinamiktir. Bu nedenle, aile bireyleri birbirlerini hakka çağırmalı ve iyilikte ve hayırda yardımlaşmalıdırlar. Bütün bunlar ailede saadet ve mutluluğun kaynağı ve dayanağıdır.

Bugün insanlarımıza, herhangi bir konuda uyarıda bulunduğunuzda, bunu bir aşağılama, kendini beğenmişlik olarak algılayıp hemen tepki veriyorlar ve savunmaya geçiyorlar... Oysa İslami hayat üzere şekillenmiş bir ailede karı koca birbirlerini uyardıklarında bunun bir yardım olduğunu bilirler ve dua ile karşılık verirler. Çünkü onlar, iyilikte ve hayırda yardımlaşmanın bir erdem olduğuna inanırlar ve bunu bu şekilde kabul ederler.
EŞLER BİRBİRLERİNİ DESTEKLEMELİDİRLER

Özellikle iş hayatına atılan kadınlar, eşlerinin tavsiyelerini kendilerine yapılmış bir haksızlık gibi görüyorlar ve sürekli kadın erkek eşitliğinden dem vuruyorlar... Çünkü modern algı, kadına "senin erkeklerden hiç farkın yok, sen de onun gibi çalışıyor ve para kazanıyorsun, sen de onun kadar akıllı ve başarılısın" düşüncesini empoze ediyor ve aile ilişkilerini bir yarışa çeviriyor. Algısal çerçevesi bu minvalde değişen kadın, ne kocasının ne de aile büyüklerinin tavsiyelerini dikkate alıyor. Bununla da kalmayıp, baskı altında tutulduğunu iddia ederek küçük bir şeyde ayrılmaya kalkıyor.

Çocuklar ise, sadece yaşadığımız dünyaya yönelik olarak yetiştiriliyor ve bütün enerjilerini dünya ile ilgili hayallerine harcıyorlar. Yaşamı tamamen bir meslek üzerine kurgulanan çocuğun sosyal hayatı, ailesiyle ilişkileri manevi dünyası gittikçe yoksullaşıyor. Çocuk böylesine yoksul ve yalnız bir çevrede büyüyor ve günün birinde istediği üniversiteyi okuyor meslek sahibi oluyor. Hayallerindeki paraya ulaşıyor, kariyerini geliştiriyor, iş alanındaki başarılarını maksimum düzeye yükseltiyor ama çocuk bir türlü mutlu olamıyor. Çünkü hayatının en önemli meselesinden hiç haberdar değil. Maneviyata yabancı, ahiret bilinci yok... Peki ama çocuğun Allah'a karşı sorumlulukları, aile ilişkileri, toplumla ilişkileri ne olacak? Sadece para kazanmak kişinin hayatı için yeterli gelecek mi? Modern insanın yaşamında önemli bir boşluğa neden olan bu sorular ne yazık ki havada kalıyor. Kişi farkında olmadan yalnızlaşıyor, kendini toplumdan yalıtıyor ve insanlardan uzak bir hayat yaşıyor. Bütün bunların sonucunda ise, Yaratıcısından, aileden ve toplumdan kopuk bireyler ortaya çıkıyor ve bu kimseler yaşadıkları kaosu psikatristlere giderek ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
KÖTÜLÜKTEN ALIKOYMAK BİR YARDIMDIR

Aile bireylerinin birbirlerine yapabilecekleri en büyük yardım, tebliğ yapmaları ve İslamı ailede yeşertmektir. Buna göre, anne baba çocuklarını İslami terbiye üzere yetiştirmeli ve onlarla her daim yardımlaşma içinde olmalıdır. Yani, aile bireyleri birbirlerine iyiliği emretmeli kötülükten alıkoymalıdırlar. Bu, aile fertlerini birbirine yapabilecekleri en büyük yardımdır

Ebeveynler harama bulaşmama konusunda çocuklarını uyarmalıdırlar. Bu konuda, acaba annem kırılır mı ya da çocuğum beni sevmez mi diye düşünmek büyük zarardır. Kimse, annesinin babasının cezalandırılmasını ve Allah'ın razı olmayacağı bir iş yapmasını istemez değil mi? Kimse çocuğunun Allah'ın rızasından mahrum kalmasını da istemez öyle değil mi? O halde birbirimizi günahlarımız noktasında uyarmalı ve uyarıldığımızda bunu olgunlukla karşılamalıyız.

Efendimiz bir hadisi şerifinde "aile müminin cennetidir" buyurur. Bunar göre kişi mutluluğu huzuru ailede elde ediyor, cennetini burada kazanıyor, sevgiyi burada yaşıyor ve hayata burada hazırlanıyor...
ÇOCUK ANNEYE TUTUNUR

Çocuk kişiliğini oluştururken, anne babayı model alır. Aynı zamanda çocuk aile içinde, kendini yatıştırma, güven duyma, bütünlük duygusu sağlama durumundadır ve bunun için bir başkasına ihtiyaç vardır. Bilindiği üzere bebek ilk dönemlerde annenin kendiliğini kullanır, dolayısıyla annenin çocuğa yaklaşımı, onunla kurduğu ilişki bebeğinin gereksinimlerini doyurur. Bu süre içinde anne çocuk ilişkisi yetersizse, çocukta temel güven duygusunun kazanılması eksiktir. Bu nedenle annenin çocuğunun karnını doyurmak kadar onun sevgi ve ilgi ihtiyacını da karşılaması gerekir.

milli gazete
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın