> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) >  Türkçe Olimpiyatları millete aittir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Türkçe Olimpiyatları millete aittir  (Okunma Sayısı 474 defa)
19 Haziran 2012, 16:54:46
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 19 Haziran 2012, 16:54:46 »



Türkçe Olimpiyatları millete aittir bir camiaya mal etmek doğru değil



135 ülkeden 1.500 öğrencinin katılımıyla bu sene 10'uncusu gerçekleştirilen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları yerini önümüzdeki yılın hazırlıklarına bıraktı. Türkiye'ye adeta bayram yaşatan olimpiyatlar için Fethullah Gülen Hocaefendi'den de önemli değerlendirmeler geldi.

Olimpiyatların dil öğretiminin yanında kendi kültür ve değerlerimizin dünyaya tanıtılması açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Yapılanları kendisine bağlayanların bulunduğunu hatırlatan Hocaefendi, meselenin tamamen millete ait olduğunun altını çizdi. "Belki bu mevzuda benim tavsiyelerim olmuştur; 'gidin' demişimdir. Kime nereye 'gidin' dedim onu da unuttum. Fakat esas marifet; tereddüt etmeden çantasını eline alıp gidenlerin yaptığıdır. O arkadaşların hepsinin alnından öperim." dedi. Öğretmenlerin arkasında milletin yer aldığını vurgulayan Hocafendi, meselenin sadece bir cemaate mal edilmemesini istedi. Kapanış programında öğrencilerin birbirlerine sarılarak vedalaşmasını ise gözyaşlarıyla izlediğini anlattı: "Her biri dünyanın bir ucundan gelmiş. On beş günde kardeş olmuşlar. Bir hasret tablosu var ortada, herkes ağlıyor. Çok rikkatime dokundu. Siyahın beyazla, esmerin griyle sarmaş dolaş olması, öldürücü silahların karanlık gösterdiği istikbal ile alâkalı endişeler açısından da bir ümit ve inşirah vesilesi teşkil ediyor."

Fethullah Gülen Hocaefendi, bu yıl 10.su düzenlenen ve 135 ülkeden bin 500 öğrencinin katıldığı Türkçe Olimpiyatları'yla ilgili önemli tespitlerde bulundu. herkul.org'dan yayınlanan görüntülü sohbette Gülen, Türkçe Olimpiyatı'nın kendi kültürümüz ve öz değerlerimizin dünyaya tanıtılması açısından önemine dikkat çekiyor. Hocaefendi, "Türkçe Olimpiyatları'nı sadece dil eğitimi üzerinden değerlendirmek doğru mudur? Dünü, bugünü, yarını ve gayeleri açısından Türkçe Olimpiyatları'yla alâkalı düşüncelerinizi lütfeder misiniz?" şeklindeki soru üzerine şu ifadeleri kullanıyor:

"Bugün Türkçe Olimpiyatları adı altında yapılan faaliyetler, işin yörüngesinde dil bayrağı bulunduğundan dolayı lisan eğitimi üzerinden değerlendirilse de aslında dil öğretimi ile beraber kendi kültürümüz ve öz değerlerimiz de bütün dünyaya tanıtılmaktadır. Ecdadımız, tarihin hiçbir faslında kimsenin diline ve dinine karışmamış; kimsenin iktisadî, idarî, siyasî, kültürel hayatına müdahale etmemiş ve kimseye kendi dillerini, değerlerini dayatmamışlardır. Günümüzde onların bahtiyar torunları da bir kısım sömürgecilerin ortaya koydukları dayatmacı tavırlara asla tenezzül ve tevessül etmeden -kınına girmiş maddî kılıca bedel- ellerindeki beyan meşaleleriyle cihana açılmışlardır. İnsanlara seçmeli olarak dillerini öğretiyorlar.

"Her dil, hangi şekilde girerse girsin, bir başka ülkeye nüfuz ederken, kendi kültürüyle beraber girer. O dili öğretmek için kullanılan malzeme mutlaka kültürün de sirayetine vesile olur. Türkçe öğretimi ve dil olimpiyatları sayesinde dünyanın doğusundan batısına kadar hemen her yerde ülkemizin tanıtımı yapılıyor. Kadirşinas insanlar takdir edip alkışlasalar da Türkçe Olimpiyatları'nın meçhul kahramanları olan o fedakâr öğretmenler kat'iyen alkış beklentisinde değillerdir. Zaten beklentiye bağlanmış gayret ve faaliyetler devam vaat etmez.

AYRILIŞ TABLOLARI RİKKATİME DOKUNDU

"Olimpiyatlar için ülkemize gelen öğrencilerin ayrılış tablolarını görünce gözyaşlarımı tutamadım. Her biri dünyanın bir ucundan gelmişler, tanışmışlar; on beş günlük beraberlik içinde birbirlerine çok ısınmışlar, kardeş olmuşlar. Aynı dille birbirleriyle anlaşmışlar. Kültür birliği yörüngesinde bir araya gelmişler; ayrılırken bir hasret tablosu var ortada, herkes ağlıyor. Belki herkese en çok tesir eden tablo da odur yani. Benim de çok rikkatime dokundu. O açılımın geriye dönüşü böyle oluyor.

"Mesele lisan adı altında sunulsa da, o öğretmenler gittikleri yerlere sevgi götürüyorlar; herkesi kucaklıyor ve derbeder olmuş insanların ellerinden tutup onların bellerini doğrultmalarına vesile oluyorlar. Güney Afrika'dan bir çocuk (Nicholas Bixa) anlatıyordu; "Ben kaçıyordum, okuldan da kaçacaktım. Arkama düştüler. Bana talip oldular. O okuldan mezun oldum, o okulda öğretmenim." diyor. Bunu yapıyorlar; kaçan talebenin arkasından bile koşuyor, bir kere daha, bir kere daha deniyor ve onu insanlığa kazandırmak için çırpınıyorlar. İsterse kendi ülkesinde kalsın, kendi dilini konuşsun ama onu insanlığa kazandırıyorlar. Çünkü insan, her şeyden önce Allah'ın yaratması itibarıyla insandır.

"Ayrıca fedakâr ruhlar ile gittikleri yerlerdeki insanlar arasında bir değerler teâtisi (alışverişi) gerçekleşiyor. Herkes birbirinin faziletlerinden ve birikimlerinden istifade ediyor; birbirinin ufkunun genişlemesine katkı sağlıyor ve hep beraber el ele kemâle yürüyorlar. Diğer taraftan, siyahın beyazla, esmerin griyle... sarmaş dolaş olması, öldürücü silahların karanlık gösterdiği istikbal ile alâkalı endişeler açısından da bir ümit ve inşirah vesilesi teşkil ediyor.



ESAS MARİFET, TEREDDÜT ETMEDEN ÇANTASINI ALIP YOLLARA DÜŞENLERDE

"Bazı kimseler, öncesi ve sonrasıyla olimpiyatları falana filana, ezcümle Fakir'e bağlıyorlar. Belki bu mevzuda benim tavsiyelerim olmuştur; 'gidin' demişimdir; kime nereye 'gidin' dedim onu da unuttum. Fakat o marifet değil. Esas marifet; mücerret bir söz karşısında tereddüt etmeden çantasını eline alıp gidenlerin yaptığıdır. Ben o arkadaşların hepsinin alnından öperim. O marifeti, meçhul bir dünyaya giden, nereye gittiğini, nasıl geçineceğini bilmeyen, gittikten sonra altı ay, bir sene maaş alamadan orada hizmet eden o arkadaşlar ortaya koydular. Onların arkasında da tarih boyunca civanmertliğiyle serfirâz olan mübarek milletimiz vardı. Bu açıdan, mesele tamamen millete aittir; onu sadece bir camiaya, bir cemaate mal etmek doğru değildir."

Her camia, Hakk'a hizmetin farklı bir yönünü temsil ediyor

"Bir defineyi taşıma mevzuunda ne kadar çok el yardıma koşarsa memnun olmak gerekir. Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretleri'nin ism-i şerifi etrafında kümelenmiş ve bir vakıf kurmuş arkadaşların meşkur hizmetlerini görmezlikten gelmek körlük olur. Senelerden, belki bir asra yakın zamandan beri Süleyman Efendi Hazretleri'nin talebeleri Kur'an kurslarıyla bir ülkeyi baştan başa Kur'an'la ihya ettikleri gibi dünyanın değişik yerlerinde de müesseseler açıyorlar. Mahmud Efendi'yi seven insanlar değişik yerlerde müesseseler açıyorlar. Diyanet son zamanlarda ciddi bir gayret içinde, devletin desteğiyle TİKA'nın gayretiyle onlar da müessese açıyorlar. Bir yönüyle o örfaneye iştirak ediyorlar. Hulusi Efendi'nin cemaati de öyle. Yalnız değilsiniz bu mevzuda; adeta bir seferberlik söz konusu. Hatta bir yerde bu ip kopsa, sizin yaptığınız şeyler durakalsa -Allah'ın izni ve inayetiyle- bu akımlar o kervanı devam ettireceklerdir.

"Her camia, cemaat, hareket, meslek ve meşrep Hakk'a hizmetin farklı bir versiyonunu temsil ediyor. Allah'a giden yollar mahlukâtın solukları sayısıncadır; hepsi O'na yürüyor. 'Kadd-i yâre kimisi ar'ar dedi kimi elif / Cümlenin maksûdu bir ammâ rivâyet muhtelif.' (Muhibbî) Bu zaviyeden, farklılıkları nazar-ı itibara almamak ve problem yapmamak lazımdır. Onun için kimse yanlış anlamasın; herkesin yaptığı hizmeti takdirle yâd ediyoruz, gelecek nesiller de onları takdirle yâd edecektir. Âidiyet mülahazası ferdî enaniyeti takviye eden ziftten bir kanaldır. Ferdî enaniyetler, zift kaynağı olan o âidiyet mülahazasıyla da beslenirse, etrafa zift düşünceler püskürtürler. Öyleyse, kat'iyen falancı, filancı dememelidir. Herkes bu milletten, bu ümmetten değil mi? Herkes aynı hizmeti yapıyor değil mi? Birisi Kâdirî, birisi Nakşî, birisi Rifâi, birisi Uşşakî, birisi Şazelî, birisi Rabbânî, birisi Hâlidî... olur; fakat, hepsi Cenâb-ı Hakk'a ulaşma istikametinde bir yolda yürür."

zaman

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Türkçe Olimpiyatları millete aittir
« Posted on: 19 Nisan 2024, 15:44:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Türkçe Olimpiyatları millete aittir rüya tabiri, Türkçe Olimpiyatları millete aittir mekke canlı, Türkçe Olimpiyatları millete aittir kabe canlı yayın, Türkçe Olimpiyatları millete aittir Üç boyutlu kuran oku Türkçe Olimpiyatları millete aittir kuran ı kerim, Türkçe Olimpiyatları millete aittir peygamber kıssaları, Türkçe Olimpiyatları millete aittir ilitam ders soruları, Türkçe Olimpiyatları millete aittirönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes