๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Halis_52 üzerinde 19 Haziran 2011, 23:14:52



Konu Başlığı: Türk Kadınında Depresyon Görme Oranı Erkeklere Göre Üç Kat Daha Fazla
Gönderen: Halis_52 üzerinde 19 Haziran 2011, 23:14:52
KADINLAR ERKEKLERİ 3'E KATLADI...

"2003-2004 VERİLERİNE GÖRE TÜRK KADININDA DEPRESYON GÖRÜLME ORANI ERKEKLERE GÖRE 3 KAT DAHA FAZLA!"

Depresyon çok ciddi bir beyin hastalığıdır. Tipik belirtileri arasında mutsuzluk, neşesizlik, kendini değersiz,önemsiz,işe yaramaz hissetme, hayattan zevk almama, bitkinlik, konuşma ve davranışlarda yavaşlama, aşırı uyku ve uykusuzluk, aşırı iştah ve ya iştahsızlık, hayatı değersiz ve boş görme, sinirlilik, davranışlarda ani değişmeler, yalnız kalma arzusu, cinsel isteksizlik, geçmişe dönük pişmanlık duygusu, çalışmama isteği, ölüm düşüncesi. sayılabilir.

Çocuklarda da görülen depresyonun hayat boyu ortaya çıkma ortaya çıkma oranı kadınlarda % 24 erkeklerde % 8 dir. Depresyon dünya genelinde de en yaygın olarak görülen, bununla beraber tedavi edilmediğinde % 15 oranında intiharla sonuçlanabilen bir hastalıktır.

2003-2004 yılları arasında 2500 hasta üzerinde yaptığımız araştırmada en çok görülen hastalıklar; nevrotik bozukluklar, depresyon, manik depresif psikozlar, cinsel işlev bozuklukları, madde kullanımı ve bağımlılığı şeklinde sıralanmaktadır. Depresyon teşhisiyla tedavi ettiğimiz hastaların % 30'u kadın % 10' u erkektir. Kadınların yaş grubu 30-55 olarak belirginleşmektedir. Meslek dağılımı olarak da % 35 ev hanımı, % 18 işçi ve ya işçi emeklisi, % 15 memur ve ya memur emeklisi, % 12 özel sektör, % 10 doğum öncesi ve sonrası depresyonu ve % 10 menopoz dönemi depresyonu şeklindedir.

Bu sonuçlar vahim bir şekilde Türk kadınının  erkekleri Depresyon'da 3'e katladığını göstermektedir. Bunun nedenleri arasında erkeklerden farklı olarak, kadınlarımızın büyük çoğunluğu çalışmamaktadır, Sosyal ve ekonomik güçleri olmadığı için söz söylemeye de pek hakları yok gibi hisseder ve içlerinde sorunu biriktirerek, çözüme ulaştıramazlar. Toplumsal yük, ev işi, çocuk bakımı kadının üzerindedir ve bu son derece yıpratıcı ve zor bir görevdir. Kadınlar kendilerini soysa ve sanatsal anlamda geliştirecek imkanlardan hala yeterince yararlanamamaktadırlar. Kadın kısıtlı, tutumlu ve idareci olmak zorundadır. İkinci neden doğum öncesi ve sonrasında depresyon riskinin artması, üçüncü neden ise; menopoz döneminde depresyon riskinin artmasıdır. Doğum, menopoz, adet sancısı. erkeklerde görülmediği için oran kadınlarda daha yüksek çıkmıştır. Dolayısıyla durumun biyolojik farklılıkla da yakından ilgisi bulunmaktadır.

Depresyon tedavi edilebilir bir psikiyatrik hastalıktır. Teşhis sonrası 6 ay düzenli ilaç kullanılması tedavide % 80 oranında olumlu sonuçlar doğurur. Mutsuzluk ve Depresyon farklı kavramlardır. Depresyon kendi kendine geçmez, Mutlaka bir uzman yardımı alınmalıdır.


Psikiyatris Prof. Dr. Arif Verimli