๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 15 Mart 2012, 03:52:56



Konu Başlığı: Tüketim çılgınlığı ruhumuzu da tüketiyor!
Gönderen: Sefil üzerinde 15 Mart 2012, 03:52:56
Tüketim çılgınlığı ruhumuzu da tüketiyor!    
   
ÇAĞIMIZIN en büyük problemlerinden biri olan tüketim çılgınlığının başlıca sebebi “doyumsuzluk” faktörü olarak belirtiliyor.
 

 Sanılanın aksine “ne kadar çok şeye sahip olursak, o kadar çok mutlu oluruz” düşüncesi insanları zamanla mutsuzluğa sürüklüyor. Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, “çoğu zaman sahip olduklarımız yeterli gelmiyor, yeme, içme, barınma, sağlık, giyinme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilsek de yeni arayışlar içine giriyoruz. Aşırı yemek yiyoruz, çok alış veriş yapıyoruz ve hep daha fazlasını istiyoruz. İş yerinde doyumsuzluk yaşıyor, kariyer ve yükselme hırsıyla başarıya giden yolda hatalar yapıyoruz. Para kazandıkça daha çok para kazanma isteği oluşuyor. Bu sebeple strese giriyoruz, hayatımızı yaşanmaz şekillere sokuyoruz, çok az şeylerden zevk alıyor doyumsuz ve şikâyetçi oluyoruz. Sonuç olarak ise yine mutsuz hissediyoruz” şeklinde açıklıyor.

BEDENİMİZİ DOYURURKEN RUHUMUZ AÇ KALIYOR
İçinde bulunduğumuz manevî boşluğu giderebilmek için olumsuz davranış biçimleri sergileyebiliyoruz diyen Knudsen sözlerine şöyle devam etti, “yapılan araştırmalarda bazı temel ihtiyaçları karşılamak için gerekli olan para ile lüks malzemelere ödenen rakamlar karşılaştırıldığında ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. Buna göre, dünya genelinde kadınlar yılda 18 milyar doları makyaj malzemelerine verirken parfüme 15 milyar dolar harcanıyor. Sürekli olarak bedene yatırım yapmak ve bedenin sınırsız taleplerini karşılamaya çalışmak pek çok hastalığında tetikleyicisi oluyor. Bilgi ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde; haberleşme, ulaşım, şehirleşme, ticaret, sanayi, turizm ve hemen diğer bütün sahalarda meydana gelen ilerlemeler, insanın manevî ve ruh varlığından çok, maddî varlığına hizmet ettiğini belirtiyor.”

ALIŞ VERİŞ VE TÜKETİM ÇILGINLIĞI
İçinde bulunduğumuz çağda tüketim çılgınlığı, üretimin inanılmaz boyutlara ulaşması ve binlerce yeni ürünün piyasaya sürülmesi ile kendini göstermektedir ifadesini kullanan Knudsen, ardından, bu ürünlerin insanlar tarafından bir ihtiyaç olarak algılanması ve tüketilmesi için reklâm kampanyaları başlatılmaktadır. İnsanlar, her yıl yaklaşık 500 milyar doların harcandığı bu reklâmlar vasıtasıyla, kendisine sunulan hayat tarzını ve ürünleri elde edebilmek için kitle içgüdüsüyle acımasız bir yarışın içine sürüklediğini söyledi. Knudsen, “Sürekli alıyoruz, ama mutlu değiliz. Çünkü çok fazla şeye sahip olunca sahip olduklarımızın farkındalığını kaybediyoruz. Limitlerinin üzerinde harcadığımız kredi kartlarımızla beraber tehlikeli bir serüvenin içinde bocalıyoruz. Mâneviyat ve paylaşma hayatımızın kaybolan ögeleri ne yazık ki” diye belirtti.
DOYUMSUZLUK  DEPRESYONA SEBEP OLUYOR
Knudsen, depresyon çağımızda en sık rastlanan ruhsal bir sıkıntı süreci olarak çok sık karşımıza çıkıyor. Sadece kendi sıkıntı ve dertlerimizle boğuşmak yerine, yakın ya da uzak çevremizdekilerin de neler yaşadıklarını görmek ve hatta elimizden geleni yapmak bir çeşit tedavi metodudur aslında. Aşırı tüketen toplumlarda, ekonomik problemlerin yanında zamanla ahlâkî problemler de çoğalmaktadır. Alkol, sigara ve uyuşturucu gibi maddelerin tüketimi; aile ve toplum açısından büyük sosyal ve ekonomik çöküntülere sebep olmaktadır. İhtiyacı olan yerine ihtiyacı olmayanı kendimize örnek aldık. Sahip olduklarımız yerine sahip olmadıklarımızı görüyoruz. İçimizdeki boşluğu doldurmanın yolu hep almak değil aslında bazen de karşılıksız verebilmektir” dedi.
 
NASIL BAŞ EDİLEBİLİR?

Son olarak Tüketim çılgınlığı ve psıkolojik sorunlarla nasıl baş edebilirizin ip uçlarını veren, Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi Doktoru Psikolog Ayşe Yanık Knudsen sözlerini şu şekilde tamamladı:
*Ailenizle ve arkadaşlarınızla vakit geçirmeyi ihmal etmeyin.
*Sosyal faaliyetlere katılın sosyal projelerde yer alın, bu durum sizin hayata bakış açınızı değiştirecektir.
*Bu açlık ve tüketim düşüncesi ile baş edebilmek için sizi oyalayacak aktiviteler bulun.
*Yürüyüşe çıkmak, sorunu anlayıp ne olduğunu bulduğunuzda bu sorun hakkında konuşup destek almak size iyi gelebilir.
*Aşırı uykudan kaçının.
*Hobiler edinin ve hobilerinizi düzenli olarak yapmaya gayret edin.
*Yemek yeme davranışınızın üzerinde sürekli olarak düşünmek, o an hissettiğiniz duyguların yoğunluğunu arttırabilir. Bu yüzden hobilerle uğraşmak, ilginizi, başka yöne kaydırıyor olmanız işe yarayacaktır.
*Karnınız açken alış veriş yapmayın.
*Zihinsel aktiviteler oyalanmak için oldukça iyi uğraşlardır, meselâ bulmaca çözmek, kitap okumak gibi.