๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 05 Eylül 2009, 22:21:47



Konu Başlığı: Toplum ve Görgü Kuralları -1-
Gönderen: Ekvan üzerinde 05 Eylül 2009, 22:21:47

Toplum ve Görgü Kuralları


Sual: Toplum yaşayişinda görgü kurali olarak nelere dikkat etmeliyiz?

Cevap: Müslüman, edepli, görgülü, nazik, kibar, güler yüzlü olmali, efendim demeden konuşmamalidir! Edep; güzel terbiye, iyi davraniş, güzel ahlâk, haya, nezaket, zarafet demektir. Edep, hiçbir hirsizin çalamadigi güzel bir ziynettir. edep, insanla hayvani ayiran farktir.

Hazret-i Ömer, (Edep, ilimden önce gelir) buyurdu. Ibni Mübarek hazretleri ise, (Her ilmi bilen bir âlimin, edebinde noksanlik varsa, onunla görüşmemek kayip sayilmaz. Fakat edepli biri ile görüşemezsem üzülürüm) buyurdu.

Edepli kimselerin görgülerinden bazilari şöyledir:

Sokakta: Sokaga tükürmek, çöp atmak, geliş geçişe mâni olmak, tiksindirici çirkin şeyler birakmak, görgüsüzlüktür. Ihtiyar, kadin ve hastalara her zaman öncelik verilir. Ihtiyaçlari varsa yardimci olunur.

Yürürken:  Pek yavaş veya pek hizli ve büyüklenerek yürümemelidir! Kur’an-ı kerimde, (Böbürlenerek yürüme) buyuruldu. Yolda, büyük bir zat veya bir âlim ile beraber giden kimse, onun önünden ve solundan değil, sağından yürür.

Taşıma araçlarında: İnip binerken itişmek, sıra olan yerlerde sırasını beklememek çirkin davranıştır. Gençler; yaşlılara ve hastalara yer verir. Peygamber efendimiz, (Büyüklerini saymayan bizden değildir) buyuruyor. Günümüzde bazı gençler, yer vermemek için uyur numarası yapıyor, volkmen dinliyor. Ecdada layık torunlar olmaya çalışmalıyız.

Alışverişte: İzin almadan satıcının malına dokunulmaz. Malın görünüşünü, kalitesini bozacak şekilde ellenilmez ve bakılmaz. Fiyat konusunda fazla ısrar edilmez. Alınsa da alınmasa da teşekkür edilir. Satıcı müşterisinin memnun olacağı hal ve harekette bulunur. Malını almayanlara kızmaz, darılmaz, aleyhlerine olacak bir sözü arkalarından da söylemez. Alışverişte her iki taraf birbirlerini aldatmaktan uzak durur.

Toplu yerlerde: Düğün, cenaze ve bayramda daha hassas, nazik ve kibar olunur. Yere ve zamana göre uygun tavır takınılır. Cenazede, cenaze sahiplerinin üzüntüsünü paylaşılır, maddî ve mânevî üzerine düşen yardım yapılır, tesellî edici söz ve davranışlarda bulunulur. Yakınlarını kaybedenlere daha yakın davranılır. Düğün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla güler yüzlü, neşeli, nazik, ikram edici olmak, büyüklere ve küçüklere uygun hediyeler vermek, gönüllerini ve duâlarını almak, görgülerimiz arasındadır. Görgüde, eliyle ve diliyle başkalarını incitmemek esastır.

Komşulukta: İyi geçim, karşılıklı yardımlaşma, dert ve sevinçlerine iştirâk, her karşılaştıklarında selâmlaşma, hal hatır sorma, birbirinden isteklerini imkan ölçüsünde temin etme önemli görgü kurallarındandır. Gürültü, çöp, pislik, rahatsız edici koku ve benzeri şeylerle komşuları rahatsız etmek hiç hoş karşılanmaz. Komşu kadın ve çocuklarına ayrı bir îtinâ, hürmet ve şefkat gösterilir.

Misafirlikte:  Misafire ikram etmelidir! Peygamber efendimiz, (Allaha ve kıyamete inanan, misafirine ikram etsin) buyurdu. Misafire ikram, ona karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olmaktır. Yemek için külfete girmemeli, hazırda ne varsa, onu ikram etmeli. Peygamber efendimiz, (Misafir için külfete girmeyin, misafir bundan rahatsız olur. Misafirini üzen Allahı üzmüş olur) buyurdu. Hz. Ali, (Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır) buyuruyor.

Misafirden hizmet beklememeli! Peygamber efendimiz, (Misafirden hizmet beklemek, aklın noksanlığına alamettir) buyurdu. Bir arkadaş anlattı: (Bir haftadır evimizde misafir kalan samimi arkadaşıma, “Bizim hanım, bir iş için dışarı çıkmıştı. Ben namaz kılana kadar sizin hanım, sofrayı hazırlarsa, çok makbule geçer” dedim. Daha sonra, bu sözüme çok gücendiklerini öğrendim. Bu acı tecrübe misafirden hizmet beklemenin doğru olmadığını göstermektedir.)

Misafir, ev sahibinin gösterdiği yere oturmalı, ona itiraz etmemelidir. Peygamber efendimiz, (Bir arkadaşın yanına gidince, oradan ayrılana kadar, o arkadaş senin emîrindir) buyurmaktadır