> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!  (Okunma Sayısı 424 defa)
09 Mayıs 2012, 14:21:29
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 09 Mayıs 2012, 14:21:29 »



Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!

İNSANIN televizyona karşı tepkisiz kalması mümkün değildir. Çünkü insan harici ve dahili şartlarda oluşan dürtülere karşı daima tepki gösterir. Işık gözlerine ulaşır, sesler kulaklarına gelir, kokular burnuna dolar, hava akımı tenine temas eder, ani sancılarla midesi kasılır, idrar mesanesini şişirir, cisimler diline dokunur, salgılar kan dolaşımına boşalır ve hatta düşünceler bile zaman zaman onu etkiler. Her durumda bu dürtüler, algılamaları harekete dönüştüren sinir uçlarını güçlendirir. Televizyonun sosyal ve psikolojik etkilerinin son yıllarda sıklıkla eleştirildiğine tanık olduk. Fakat bu tartışmalar televizyonun fizyolojik zararlarını göz ardı etmemize neden olmamalı. Son yapılan araştırmalar televizyonun bedenimize yönelik zararlarının çok daha etkili ve kalıcı olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle beyin üzerine yapılan araştırmalar bebeğin doğumundan ergenlik dönemine kadar geçen sürenin çok kritik bir dönem olduğu noktasında birleşiyor. Araştırmalara göre bebekler nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresiyle doğar ve ilk üç yılda bu hücreleri destekleyecek ve besleyecek milyarlarca glia hücresi üretilir. Sinir hücreleri, merkezi sinir sisteminin yaklaşık yarısını kaplar ve diğer yarısı da destek görevli hücrelerce doldurulur. Çünkü sinir hücreleri yüksek kapasiteli hücreler olmakla birlikte besin saklama ve oksijen sağlama faaliyetlerini yürütemezler ve bunlar sağlanmazsa çabucak ölürler. Daha kötüsü, vücuttaki diğer hücrelerden farklı olarak, ölen bir sinir hücresinin yerine asla bir yenisi üretilmez. Bunun anlamı, insan beyni bir yandan gelişirken bir yandan da sinir hücreleri ölmeye devam eder. Bu gerçek tek bir sinir hücresinin bile korunması ve desteklenmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyar. Sinir hücreleri glia hücreleri üretildikten sonra dendrit ve akson denilen uzantılarla birbirleriyle bağlantılar kurar ve böylece beynin diğer bölgelerine uzanırlar. Altı yaşında bir çocuğun beyni yetişkin birine göre üçte iki oranında daha küçük olmasına rağmen, sinir hücreleri arasındaki bağlantılar açısından on sekiz aylık bir bebek ya da bir yetişkine göre beş-yedi kat daha fazla bağlantıya sahiptir. Gelişen İnsan Beyni Üzerinde Televizyonun Etkisi adlı kitabın yazarı Keith Buzzell'e göre, altı-yedi yaşlarında bir çocuğun beynindeki sinir hücreleri milyonlarca bağlantı yapabilecek bir kapasiteye sahiptir. Bu gelişim potansiyeli, çocuk on-on bir yaşlarına geldiğinde sona erer ve çocuk bu bağlantıların % 80'ini kaybeder. Eğer o yaşlara kadar çocukta bu sinir hücreleri arası bağlantılar geliştirilmemiş ise, artık geliştirilemez. Kullanılmayan kapasiteler kaybedilmiş olur. Sonrasında beyinde üretilen bir enzim, kötü bağlantıları tamamen eritip yok eder. Çocuk gelişirken aynı zamanda beyin de gelişme evrelerinden geçer. Bu evreler ana beyinden, duygu beyine ve duygu beyinden, düşünce-felsefe beyine doğru yol alır. Fakat bu yol alış sırasında bazı kritik dönemler söz konusudur. Beyin gelişiminin normal bir seyir izlemesi için bu kritik dönemlerin icapları yerine gelmelidir. Söz gelimi, dil becerisinin gelişmesi için çocuğun çevresindeki büyüklerin konuşmalarını işitmesi gerekir. Belli bir yaşa kadar bu imkânı bulamamış bir çocuğun dil gelişimi ya çok güç ya da imkânsızdır. Araştırmada bahsi geçen ana beyin bedenin motor faaliyetlerinden, reflekslerden, vücut hareketlerini düzenlemekten sorumlu iken; fiziksel olarak ana beyni saran duygu beyin sevme, nefret etme gibi faaliyetlerden sorumludur. Ayrıca samimi ilişki ve duygusal bağ kurmamızdan da duygu beyin sorumludur. Düşünce-felsefe beyin ise, algılarımız, hislerimiz ve düşünce tarzlarımızı bir araya getirip düşünce ve davranışlarımıza yön verir. Neocortex adı da verilen düşünce-felsefe beyin insanın en yeni ve en yüksek entelektüel biçimini temsil eder ve diğer iki beynin tamamından beş kez daha büyüktür. Beynin gelişimi sırasında sinir hücreleri arasındaki bağlantılar myelin adı verilen yağlı bir koruyucu örtü yoluyla sağlanır. Hücreler arası bağlantılar ne kadar çok olursa, myelin eklenmesi de o kadar çok olur. Myelinin yoğun ve kalın olması, sinir sinyallerinin bu bağlantılardan geçiş hızını artırır. Dolayısıyla çocuğun gelişim sürecinde ihtiyaç duyduğu uyaranları alması hayati bir önem arz eder. Örneğin, ana beynin gelişimi sırasında çocuklar tekrar eden ritmik hareketlere ihtiyaç duyarlar. Bu noktadaki eksiklik, ana beynin sinir hücreleri arasındaki bağlantı bozukluğuna, o da çocuklarda dikkat ve odaklanma sorununa yol açar. Kısacası, sinir bağlantılarının gelişmesi tamamen sağlıklı bir şekilde uyarılmalarına bağlıdır. Meselâ bir bebek yerde duran bir topu eline almaya çalışırken, onu dişlemeye çalışırken, atarken, hatta o toptan çıkan ses ya da kokuyu algılamaya çalışırken beynindeki sinir hücreleri kendi aralarında bağlantılar yaparlar. Çocuk televizyon izlediğinde ise çok yönlü sinirsel uyarılma mahrumiyeti yaşar. İşte bu nedenle, kendisiyle konuşulmayan, dokunulmayan ya da oynanmayan çocuğun beyin hacmi, normal çocuklara göre % 20-30 daha küçük kalır. Televizyonun fizikî açıdan yol açtığı tahribat elbette bunlarla sınırlı değildir. Yapılan bazı araştırmalar televizyon izleyen çocukların daha yüksek oranda göz tembelliğine yakalandığını, bunun da okuma yeteneklerini olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. Yine uzun süreli televizyon izlemenin gözü çok fazla yorduğu ve gözün dinlenmesine izin vermeyerek performans düşüklüğü ve muhtemel görme kayıplarına yol açtığı bulunmuştur. Gerçekten televizyondaki bir çekimin ortalama 3,5 saniyeden fazla sürmediği dikkate alınırsa, bunun gözün aşırı çalışmasına sebep olduğu açıklığa kavuşur. Televizyonun fiziksel etkileri görüldüğü gibi son derece kapsamlı ve ciddidir. Bu menfi etkilerin özellikle beynin esas gelişmesini kaydettiği çocukluk yıllarını kapsamaması için yetişkinler, yani anne babalar çocuklarının uzun süreli televizyon izlemeleri karşısında çok daha uyanık olmalıdırlar.

ZAFER DERGİSİ

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!
« Posted on: 26 Nisan 2024, 04:35:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! rüya tabiri,Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! mekke canlı, Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! kabe canlı yayın, Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! Üç boyutlu kuran oku Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! kuran ı kerim, Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! peygamber kıssaları,Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor! ilitam ders soruları, Televizyon Beyin Gelişimini Engelliyor!önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes