> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm  (Okunma Sayısı 607 defa)
01 Nisan 2010, 00:03:01
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 01 Nisan 2010, 00:03:01 »



Suudi Arabistan'da liberalizm akımının sembol isimleri, zamanın özgürleştirme programlarının lehine işlediği kanısında. Şeyhler ise bir karşı hücumla bunu engellemeye çalışıyor.


Yasir ez-Zeatira*

“Bir dahaki sefere uluslararası sürücü ehliyetini yanında bulundur.” Bu ifadeler, Amerika’da yayınlanan New York Times gazetesi muhabiri Maureen Dowd'un Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud Faysal'a nisbet ettiği sözler. Dowd, Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş; dünyaya açılma politikasının yolunda gittiğine ve bu konuda hiçbir engelin sözkonusu olmadığına vurgu bağlamında yukarıdaki ifadeleri kullanan prens ile karşılaşmış. Elbette... Zira kadınların otomobil kullanması sorunu, her zaman ülkedeki “dünyaya kapalılık” göstergesi olarak öne çıkan konulardan birisi ne de olsa.

Amerikalı bayan gazetecinin bu ayın başında gündeme taşıdığı haberde dikkat kesildiği hususun ülkenin dış siyasetiyle bir ilgisi bulunmuyor. Bilakis sağda solda yayınlanan birçok yazıdan ayyuka çıktığı üzere, batılı çevrelerin ilgiyle izlediği “açılım adımları” itibariyle bu bir “iç” mesele. “Din devleti” nitelemesi ile sürekli gündeme gelen ülke, dünyada, olduğundan daha muhafazakâr bir görüntüye sahip. (Dış siyasete odaklı daha önemli başka çevreler de var. Özellikle Yahudi devletine karşı alınan konum, Amerikan menfaatlerini etkileyen Irak ve Afganistan gibi konular, keza ekonomik konular.)

Amerikalı gazetecinin prensten aktardığı hususun ülke politikalarında etkin olduğunu varsayacağız. Öyle ya, parantezler içine alınmış bir ifadeyi, sıradan birinin ağzından çıkmış, ne olduğu belirsiz bir sözmüş gibi kimse baştan savamaz. Peşinden iki hafta sonra Riyad Gazetesinde yayınlanan bir açıklamada, toplumun Kur'an ve Sünnete dayandırılması hususu, prensin açıklamalarından kaynaklanan “dâhili bir tartışmanın” sonucu olarak görünse de daha çok bir genellemenin ifadesiydi ve resmi açıklamaları hükümsüz bırakmaktan uzaktı.

Haberde belki de en göze çarpan husus, Dowd'un prensten aktardığı, ülkenin “geçmişin sıkı bağlarından gevşeme” yolunda ilerlediği ve “liberal toplum inşası yönünde hareketlenme” olduğu ifadeleridir. Bu gidişatı engelleme çabasındaki şeyhlere gelince, prense göre onlar, “düşüncelerinden ziyade hayal kırıklıklarını ifade etmek suretiyle kabaran dalganın önünde duracaklar ve akıntıya kürek çekecekler.”

Prensin açıklamaları bizi Suudi medyasında (yazılı basın, uydu kanalları ve internet) liberal olarak adlandırılan kesimle muhafazakârlar\İslamcılar\sertlik yanlıları (bu gibi nitelemeler noktasında ülkede bir sınırlama gözükmüyor) arasında alevlenen günlük tartışma önünde başbaşa bırakıyor. Tartışma konusu, dinin kendisi ve müfredatı mı yoksa dinin insanların gündelik hayatlarındaki pratiğe dönük yansımaları mıydı? Bu kapsamda müzik, kadınların toplum içerisinde erkeklerle aynı ortamı paylaşması ve kadınlara ilişkin daha birçok konu, mesela kadınların otomobil kullanması var. Keza mutavva' kurumu (din zabıtası) ve çalışma prensipleri. Örneğin namaz vakti geldiğinde insanları namaza gitmeye zorlamaları doğru mudur filan gibi. Liste böylece uzayıp gidiyor.

Daha inceden gidersek, teknoloji ve iletişim devrimi sebebiyle dünyaya açılma yolunda ilerleyen bir toplumda, dinin, insanların hayatındaki rolünün nerede başlayıp nerede son bulduğuyla alakalı sorularla başbaşa kaldığımızı görürüz. İşte tam da burada liberal akımın sembol isimleri, zamanın “özgürleşme” programları lehine işlediği kanısındalar. Bu arada şeyhler, - aralarında uzlaşma sağlanamadığından bazen çözümden çok sorunun bizzat kendisi gibi dursa da - fetvalar çıkarma yoluyla bir karşı atak başlatarak bu durumu engelleme çabasındalar.

Bu noktada, liberallerin ve ellerindeki medya gücünün, özellikle yönetici kesime karşı teslimiyetçi bir tavır yansıtmayan fetvalara büyüteç tutarak İslamcıları birbirine kırdırma politikası izleme alışkanlıkları öne çıkıyor. Hele ülke dışındaki genel İslami perspektife kıyasla sertlik çizgisini biraz zorlayan bir malzeme bulmuşlarsa.

Bu bağlamda tanımlama açısından iki nokta üzerinde durmak mümkün. İlki, taklitçi selefi bakış açısına göre sırtları kırbaçlanıp malları gaspedilse de veliyyu’l-emr sıfatlarıyla kendilerine itaat vacip sayılan idareciler takımının durumu. Tam da bu noktada taklitçi şeyhler, bu boyutu es geçip dışişleri bakanının ağzından çıkanın ayırdında olarak bir çatışmayla yüzyüzeler demek mümkün.. Demem o ki, Suudi yönetimi süreç içerisinde muhtemel yan etkilerin korkusundan olsa gerek, bir yandan dünyaya açılma yönünde toplumu sürüklerken, diğer yandan taklitçi din adamlarının tırnaklarını törpüleyerek usul usul onları zararsız hale getirme niyetinde. Prensin Amerikalı bayan gazeteciye rahat bir tavırla bir dahaki sefere (bir kaç yıl içinde diyelim) sürücü ehliyetini getirmesini söylemesi, alınacak muhtemel bir karar hakkında ipuçları veriyor.

İkinci nokta ise toplumun dindarlığı ve şeyhlere duyulan güvenin, dini yorumlamada sertlik çizgisine eğilim ifade etmediği gerçeği. Adına demokrasi denmesi imkânsız bir otoriteyle politik ve ideolojik nedenlerden ziyade güç ve imkân hesabıyla uzlaşma içerisinde olan bir liberalizm iddiasına karşı duyulan güvensizliği de aynı oranda görmek gerekiyor. İnsanların dini yorumlarken normal, vasat bir çizgiye meyilli olduğunun delili (hoş, herkes kendini böyle görüyor ya) ülkede bayağı revaç gören, kimi Suudi, kimi başka diyarlardan, tabiri caizse “açılım şeyhleri” pazarı. İnsanların kendi mahalli din adamlarına güveni bilinmekle birlikte, başka din otoritelerini taklit eğilimi de görülüyor. Zühd ve vera gibi pozitif nitelikleriyle bu durumu hak edenler de var içlerinde. Böyle olması elbette tüm görüşlerine kabul garantisi içermiyor, belki doğrudan politikayla alakalı olmasa da otoriteye muhalefetleri cihetiyle insanların hoşuna giden kimi görüşleri kabul görebiliyor.

Suudi Arabistan'da İslam olgusu büyük bir krizle karşı karşıya. Âlimlerin ve tüm İslamcıların dikkatli olması gerekiyor. Öncelikle diğer insanların istediği politik reform çizgisini benimseyip destek vermekle işe başlayabilirler. İkinci bir adım ise siyasetin şamarını yemeden dinin hoşgörülü yorumunu benimsemeleri ve yeniden kabule mazhar olmaları.

Sözün özü, insanların güvenini kazanmak, onları dine yöneltmek istiyorlarsa yapmaları gereken insanlara fayda sağlayacak konularla ilgilenmeleri. Dindarlık olgusu, genel itibariyle toplumda bir ihya hareketi olmadıkça, zulme ve fesada karşı bir değişim ve direniş hareketinin öncüsü olmadıkça pekişmez. İslamcılar, insanların işleriyle ilgilenmeyi bırakıp sadece sert, sivri fetvalarla uğraşmaya devam ederlerse gitgide sadece sınırlı gruplara hitap eden kapalı devre bir etki alanına dönüşecekler. Bu durumda, gözlerden kaçırılsa da, din ve dindarlık hasımlığı yapan karşı taraf kazanmış olacak. Hele bir de otorite ve tüm zorlayıcı etkisinden güç aldıkları ortadayken. Tabii bir de işin, toplumlarımız hatta daha da evvelinde rejimlerimiz üzerinde büyük bir etki ve güç alanına sahip olduğu tartışılmaz batı boyutu var.

Sertlik kavramının kapsamına neyin girip girmediğini burada tartışacak değiliz. Biliyoruz ki, birileri bu satırlardan hoşnut kalmayacak, yazarına sövmeye yeltenecek, şu veya bu şekilde yaftalayacak. Hangi fetvanın sertlik kapsamında olup olmadığı, ülke içi meselelerde İslami tartışmaya girmekle ortaya çıkıyor zaten. Ama şu an için tartışmaya değer konu, hem insanlara yarar sağlayacak, ülke ve vatandaşların maslahatına olacak, hem kendi toplumsal rollerini pekiştirip seslerini yükseltecek ve dindarlaşma sürecine katkıda bulunacak politik reform sürecine İslamcıların ne ölçüde ortak olacakları. Aslında dindarlaşma süreci dediğimiz şey, bütün İslam âleminin canına okuyan sahve\rönesans\diriliş hamlesinin ürünüydü ve reform talebi yanında Kuveyt'i Özgürleştirme Harbi olarak bilinen hadisede Amerikan kuvvetlerinin ülkeye girişine muhalefet bağlamında bir kısım İslamcıların rolüyle daha da güç kazanmıştı.

Ülkedeki İslam olgusunun sorunu, ideolojik ve politik anlamda istikrarlı bir bölünmüşlük halinde bulunması ve İslamcılardan ciddi bir kesimin dini açıdan sertlik yanlısı eğilimidir. Bu bağlamda, mesela veliyyu’l emre karşı muamele noktasında, iyiliği emretme-kötülükten men etme çerçevesine giren yapıcı muhalefetle silahlı bir ayaklanma arasında fark görülmemesidir. (Bu tür muhalefetin şer'i dayanağı basiret sahipleri için apaçık ortadadır) Bu yaklaşım, aslında politik hayattan âlimlerin rolünü silip atmakta, “Kayserin hakkı Kaysere, Allah'ın hakkı Allah'a” diyen mevcut seküler anlayışı kutsamaktadır. Böylece sertlik yanlısı İslamcılar, hasımları olan liberallerin pek çoğu ile aynı noktada buluşmaktadırlar. Fark şurada ki, otorite, liberalleri destekleme yolunu tutarken, İslamcıları kösteklemektedir.

İslamcıların azımsanmayacak bir kısmı bu sorunu idrak ederek ayaklanma veya radikal değişim söyleminden uzaklaşıp doğru yola girmeye başladı bile. Onları model olarak en iyi şekilde değerlendirmek lazım. Zira dini açıdan olduğu kadar; yöneteni, yönetileni ile tüm ülkenin ve hatta diğer Arap devletlerinin ihtiyaç duyduğu zorunlu reform yolunda dünyevi açıdan da topluma yarar sağlayan, onların yaptığıdır.

*Filistinli asıllı yazar. El Cezire başta olmak üzere bir site ve gazetede yazılar yazmaktadır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm
« Posted on: 23 Nisan 2024, 16:11:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm rüya tabiri,Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm mekke canlı, Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm kabe canlı yayın, Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm Üç boyutlu kuran oku Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm kuran ı kerim, Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm peygamber kıssaları,Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizm ilitam ders soruları, Suudi Arabistan'da İslamcılar ve Liberalizmönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes