๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 01 Ağustos 2011, 12:50:50



Konu Başlığı: Sicil korkusu, uyuşturucu ile mücadeleyi engelliyor
Gönderen: Sefil üzerinde 01 Ağustos 2011, 12:50:50
Sicil korkusu, uyuşturucu ile mücadeleyi engelliyor

Uyuşturucu yüzünden sona eren hayatlar herkesi üzerken, bu illetten kurtulmak isteyenleri de kanunlar köşeye sıkıştırıyor. Bağımlı kişi, tedavi olmak için resmî kuruma başvurduğunda adlî işlem yapılması gerekiyor. Başının belaya gireceğini düşünenler, bu yüzden tedavi olmaktan kaçınıyor.

Gençleri tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olarak görülen uyuşturucudan, geçen yıl 127 kişinin ölmesi dikkatleri bir kez daha bu konuya çekti. Çözüme yönelik en küçük adım bile büyük önem taşıyor. Uzmanlar, uyuşturucudan kurtulmak isteyenlere daha rahat el uzatabilmek için yasalardaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yürürlükte olan kanunlara göre hastaneye, güvenlik kuvvetlerine veya herhangi bir kamu kuruluşuna tedavi olmak ve uyuşturucudan kurtulmak için başvuran bir bağımlı hakkında ihbar yapılması ve adlî işlem yapılması gerekiyor. Bu adlî işlem başlatılmazsa yetkili kamu personeli hakkında TCK'nın 279. ve 280. maddelerinin ihlalinden hukukî ceza veriliyor. Zehirden kurtulmak isteyen uyuşturucu mağdurları, "Adli kayıtlara girersem başım belaya girer." diye düşündükleri için kurtuluş için hiçbir yere başvuramıyor. Konuyla ilgili uzmanlar da bu kanunun uyuşturucudan kurtulmak isteyenler açısından dezavantaj oluşturacağı görüşünde birleşiyor. Uzmanlara göre kişi hakkında herhangi bir ihbar olmadan kendisi gidip, "Ben uyuşturucu kullanıyorum ancak bundan kurtulmak için tedavi olmak istiyorum." dediğinde adli işlem yapılmamalı. Uyuşturucu kullanmanın mutlaka suç olarak kalması gerektiğine değinen yetkililer, güvenlik güçlerinin hakkında herhangi bir ihbar almadıkları ve soruşturma başlatmadıkları bu illetten kurtulma yolu arayan kişiler için yasaların düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) ise sorunun çözümüne yönelik geniş çaplı toplantılar ve konferanslar düzenledi. Hazırlanan raporda, "Sağlık personeline güvenin sağlanabilmesi bakımından mevzuatta değişiklik yapılarak, bu durumda ihbar yükümlülüğü kaldırılmalıdır." ifadesi yer aldı. Uyuşturucu kullanmanın asla suç olmaktan çıkmaması gerektiğine değinen Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ali Murat Yel, "Kullanmak suç olmaya devam etsin ama henüz polisin bilgisi olmadan tedavi talebinde bulunanlar hakkında işlem yapılmasın." diyor.

Geçen yıl 127 kişi uyuşturucudan öldü

Madde bağımlılığına bağlı ölümlerde Adli Tıp Kurumu, 2010 yılına ilişkin yaptığı incelemeleri ilk kez açıkladı. Olay yeri incelemelerine göre geçen yıl 127 kişi uyuşturucudan can verdi. 2009 yılında ise bu rakam 159 olmuştu. Madde bağımlılığından hayatlarını kaybedenlerden 57 kişi evinde, 22 kişi sokakta ölü bulundu. Ölenlerden 11 kişinin cami tuvaletinde ölmesi ise çarpıcı bir nokta olarak kayıtlara girdi. Uzmanlar cami tuvaletlerinde ölümlerin yaşanmasının temel sebebinin buralarda güvenlik kameralarının bulunmamasını gösteriyor. Adli Tıp Kurumu'nun verdiği rakamlar, bu yılın sonunda Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (TUBİM) 2011 raporuna girecek. Adli Tıp Kurumu'nun 2010 yılı Morg İhtisas Dairesi'nin İstanbul'da yaptığı otopsi sonuçlarına göre ise 54 kişi uyuşturucu ve uyuşturucu maddeden, 21 kişi alkolden ve 18 kişi ise ilaç zehirlenmesinden dolayı öldü. Geçen yılki ölümlerin yüzde 45'i evlerinde yüksek dozda uyuşturucu maddeden dolayı gerçekleşti. Hapishanede ölen bir kişinin de madde bağımlısı olması ve ölüm sebebinin bu olması dikkat çekici bir sonuç oldu.