๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 25 Ağustos 2012, 13:20:35



Konu Başlığı: Saçını sakalını Müslüman olarak ağartan yaşlılar
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Ağustos 2012, 13:20:35
Saçını sakalını Müslüman olarak ağartan yaşlılara İlahi müjde!

Saçı sakalı kar gibi beyazlamış yaşlılara karşı derin bir muhabbet duygusu duyarım.

Onlardan birine yolda rastlasam, yahut da yanımdan geçerken gözüm ilişse hemen bir vesile bulup yaklaşarak konuşmayı isterim. Dillerinden inciler, mercanlar dökülecek gibi gelir bana. Hele biraz da yaşı ilerlemiş, çocuk masumiyetine bürünmüşse...

   İslam'ı yaşayarak yaşlanan bu ak saçlılara karşı duyduğum derin sevgimin hadislerde gördüğüm müjdelerden de kaynaklandığını  düşünürüm. Nitekim Rabb'imiz şöyle buyuruyor ak saçlı ihtiyarlar için:

- Saçını, sakalını, Müslüman olarak ağartanlara azap etmekten hayâ ederim!

 Evet, saçlarını Müslüman olarak ağartan yaşlılara Rabb'imiz böyle merhamet edip şefkat duyuyor da bize ne olmuş? Biz neden yaşlılık icabı eksik ve kusurlarına hoşgörü ile bakamıyor, Rabb'imizin affını örnek alamıyoruz?

 Ben 76 yaşına girmiş bir yaşlı olarak böyle duygularla bakarken çevreme, on senedir görmediğim bir eski dostumla karşılaştım sokakta. O zaman ki simsiyah saçları artık kar gibi beyazlamış, yürümekte zorlanıyor, halinden de müşteki gibi görünüyordu. Hal hatır sorunca, ah o gençlik günlerimiz, diye hayıflandı. Sen yaşlılığından şikâyetçi değil gibi görünüyorsun, diye de ekledi.

 -Hayır dedim, ben ihtiyarlığımdan şikâyetçi değilim, aksine yaşlılığın koruyan taraflarını düşününce seviniyorum bile. Yaşlılığın koruyan yanı da mı var, dedi. Evet, dedim. Bir defa gençliğin zararlı düşünce ve hissi baskılarına yaşlılıkta maruz kalmıyoruz. Ayrıca Rabb'imiz saçını, sakalını Müslüman olarak ağartan yaşlıya da merhametle bakıyor, azap etmeyeceğini bildiriyor, deyince yaşlı dostum gözlerini açtı. Neler söylüyorsun sen dedi. İhtiyarlığın böylesine imtiyazlı yanları da mı var? Rabb'imizin beyaz saçlılara özel affı mı söz konusu?. Elbette diyerek anlattım yaşlı Yahya bin Eksem'in mezarda ak saçları hürmetine affedilişini.

     Halife Me'mun'un baş kadısı olan Yahya bin Eksem'i ölümünden sonra rüyada gören bir yakını sorar:

- Ey Kûfe'nin baş kadısı ve muhaddisi, Rabb'in sana ne muamele eyledi vardığın mezarında? Yahya bin Eksem mezarındaki sorgusunu ve kurtuluşunu şöyle anlatır:

 -Rabb'im kabrimde beni, efendinin kölesini hesaba çektiği gibi şiddetli hesaba çekerek dedi ki:

- Ey ihtiyar, eğer şu ak saçların olmasaydı seni ateşimde yakacaktım yaptığın yanlışlarından dolayı!

Bu ikazını üç defa tekrarlayınca ben korkarak dedim ki: Ya Rab, biz seni dünyada iken böyle korkutucu şekilde işitmedik?

-Nasıl işittiniz ya?

 -Biz işittik ki, Enes bin Malik Peygamberimiz'den(sas) duymuş, Peygamberimiz de Cebrail'den dinlemiş, Sen buyurmuşsun ki:

- Saçını sakalını Müslüman olarak ağartan yaşlılara ben azap etmekten haya ederim. Biz sen'i böyle işittik, böyle biliyorduk dünyada! Bunun üzerine Rabb'im buyurdu ki:

- Enes de, Peygamber de, Cebrail de doğru söylemişler. Evet, ben saçını sakalını İslam yolunda ağartan ihtiyarlara azap etmem. İşte sana da azap etmiyor, affediyorum. Ey meleklerim, alın bu ak saçlı ihtiyarı, götürün affettiğim ak saçlıların yanına! İslam yolunda ağarttığı ak saçları hatırına bağışlıyorum kendisini..

  Anlattıklarımı büyük bir dikkatle dineleyen ak saçlı dostum belini doğrultarak dikilip yanıma yaklaştı. Beni sevgi ile kucaklayarak söylendi. Bu sözlerinle bana ihtiyarlığımı sevdirdin, halimden şikâyetçi olmaktan kurtardın. Rabb'imden ak saçlarım hürmetine beni de bağışlamasını diliyorum, diyerek mutlu şekilde yoluna devam etti.

Suyuti ve Gazali gibi büyük alimlerin de kaydettikleri bu olayı, saçını sakalını Müslüman olarak ağartan tüm yaşlılarımızla, onlara hizmet veren vefalı yakınlarına saygı ile takdim ediyorum efendim

AHMET ŞAHİN