Konu Başlığı: Önyargıları aşmanın en kolay yolu sanat Gönderen: Sefil üzerinde 04 Mart 2012, 21:25:47 Ünlü oyuncu Cem Davran: Önyargıları aşmanın en kolay yolu sanat; ama biz değerini anlayamadık
(http://medya.zaman.com.tr/2012/03/04/davran_n.jpg) Ünlü oyuncu Cem Davran, 23 Mart'ta vizyona girecek olan Alevilik ve 12 Eylül darbesini konu alan "Bir Ses Böler Geceyi" filminin başrol oyuncusu. Aleviliğin anlatıldığı filmlerin çekilmesinde geç kalındığını söyleyen Davran, "Sanat aslında inanç farklılıklarından doğan önyargıları aşmanın en kolay yolu; ama biz bunu kavrayamadık." diyor. Oyunculuğa 12 yaşında tiyatro ile adım atan ve sanat yaşamında 36 yılı geride bırakan bir isim Cem Davran. Şimdilerde İstanbul Halk Tiyatrosu'nda sahnelenen "Alevli Günler" ve Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen "Doğum Günü Partisi" adlı oyunlarda başrol oynayan Davran'ın bu ay sonunda da Alevilik ve 12 Eylül darbesini konu alan filmi "Bir Ses Böler Geceyi" gösterime girecek. Ahmet Ümit'in aynı isimli kitabından beyazperdeye uyarlanan yeni filminde, insan-ı kâmil olmaya çalışan bir Alevi genci ile 12 Eylül darbesiyle hayatı değişen sosyalist bir gencin kesişen hayatları anlatılıyor. Davran'a göre Aleviliği konu edinen filmlerin çekilmesinde geç kalındı. Bu ülkede milyonlarca Alevi vatandaşın yaşadığına işaret eden ünlü sanatçı, daha pek çok farklı inanışın da barındığını belirtiyor. "Yollar farklı olabilir ama aynı Allah'a inanıyoruz. Bunların hepsi yoldur. Önemli olan yürektir. Sonuçta tüm dinlerin ortak öğretisi iyi insan olmak." şeklinde konuşan Davran, inanç farklılıklarından doğan engel ve önyargıları aşmanın en kolay yolunun sanat olduğunu kaydediyor. Ancak Davran'a göre ne yazık ki biz hâlâ sanatın bu işlevini kavrayamadık. 12 Eylül dönemi öncesinde de Şehir Tiyatroları'nda görev alan Davran, Türk tiyatrosunun en büyük darbeyi 12 Eylül 1980 sürecinde aldığı kanaatinde. 1980 darbesinin sosyal düşünceyi öldürdüğünü kaydeden ünlü oyuncu, "Askerler, çok büyük aydınları, tiyatro ustalarını ve bilim adamlarını yok etti. Çok değerli sanatçılar hapislerde çile çekti ve hayatları mahvoldu. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'yla Macit Koper, Başar Sabuncu, Çetin İpekkaya, Arslan Kaçar ve daha onlarca değerli oyuncu tiyatroya veda etmek zorunda bırakıldı." diyor. Darbe dönemi İstanbul Şehir Tiyatroları'nda asistanlık yaparken oyunlara ilişkin dokümanların kendisinde durduğunu söyleyen Davran, "Mahallede bazı evler aranıyor, baskınlar yapılıyordu. Sol görüşlü kitaplar, belgeler tutuklanmak için yeterli oluyordu. Bazılarını yaktık, bazılarını sakladık." diyerek o günlere ilişkin anısını hatırlatıyor. Darbe sonrası yaklaşık üç yıl bütün toplumun çile çektiğini dile getiren Davran, "Sistem kendi evlatlarını yedi bitirdi." şeklinde konuşuyor. |