> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) >  Kâinatın ab-ı hayatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kâinatın ab-ı hayatı  (Okunma Sayısı 555 defa)
11 Ağustos 2012, 17:15:09
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 11 Ağustos 2012, 17:15:09 »



   

Leyla İpekçi
   
Kâinatın ab-ı hayatı

İki denizin birleştiği yerde Hızır'la (as) buluşmaya niyet eden Musa (as) irşad olabilmek için senelerce yürümeyi göze aldığında şöyle der: "Durup dinlenmeyeceğim; ta iki denizin birleştiği yere kadar varacağım, yahut senelerce yürüyeceğim." Buluşma yerini (yanlarındaki balığın canlanıp suya karıştığı yeri) geçtiklerini fark ettiğinde ise kendi izi üzerinden geri dönecektir.

Musa'nın (as) doğumuyla sudan geldiğini ve suyun onun ilk meskeni olduğunu düşününce, onun Hızır'ın ilim deryasına damlayabilmek için durup dinlenmeden akıp gitmeyi göze alması bana çok manidar gelir. Su da durup dinlenmez, hep hareket üzeredir. Bir bakıma, Musa'nın iki denizin birleştiği yere kendi izinin üzerinden geri dönmesi, suyun kaynağına dek götürmeye yükümlüdür sanki onu. Geldiği yere.

Evet, Musa'nın (as) ilk meskeni su idi. Tabuta konularak suya bırakılmıştı. Firavun tüm erkek çocuklarının öldürülmesini isterken, aslında her birini Musa'dır diye katletmekteydi. İbn Arabi, Musa yüzünden ölen her çocuğun hayatının Musa'ya ait olmasının kaçınılmazlığından bahseder. Bu çocuklar için hazırlanmış her türlü hal ve vasıfların Musa'da mevcut olduğunu anlatır.

Adını da 'içinde bulunduğu şey' üzerinden verirler zaten ona. (Su ve ağaç kelimelerinin birleşmesidir Musa.) Demek ki, onun suda kalarak ölümden kurtulması ve köklerini besleyerek meyve vermesi Hızır'a yoldaş olma talebiyle de bağlantılıdır. Ölü balığın canlanışı, ab-ı hayatla yeşerecek hakikati -aşkı- temsil edecektir belki artık.

Firavun'un suda boğulması, Hızır'ın (as) gemiyi delmesi ve benzeri tüm hadiselerde hep su akmaktadır Musa'nın yoluna. İlimle dirilebilmek için suyla örtünmek gerekli değil midir biraz da! Hayatta da, sanatta da.

Sanatta güzel'in ölçülerini düşünmeye çalıştığım bu otuzuncu yazımda, su simgesinin Musa'nın (as) kendi ruhuna yolculuğunda olduğu gibi 'güzel'deki tecellilerine değinme niyetindeyim. Nasıl bir iz bırakırsınız ki, bir gün geri dönmeniz gerektiğinde üzerinden gidebilesiniz diye sormuştum önceki yazımda. Başka bir deyişle, bıraktığınız nasıl bir izdir ki, geri dönerek Hızır'la buluşabilesiniz? Meğer ki bıraktığımız izler hep suya yazılıyor olsun!

Suya eğildiğinde gördüğün sadece kendin değilsindir. Bir benliğin vardır ama kendin salt nefsten ibaret değilsindir. Ötesi vardır. Su, yansıtır. 'Kendini bilenin Rabbini bilmesi' en uzun yolculuktur ve Musa (as) gibi senelerce yürümeyi göze almışsak, suyun aksinde bu tecelliler görünmeye başlayacaktır bir bir. Tevhid sanatında suyun her an şırıldayışı biraz da bundan değil midir...

Kadim kültürlerde su arınmayı, saflığı, bilgeliği simgeler. İslam hayatındaki çeşmeler, sebiller, selsebiller, fıskiyeli havuzlar, suluklar, şadırvanlar, sarnıçlar, kuyular, su kemerleri, hamamlar... Suyun hayat hakkının en estetik ifade biçimlerini oluşturur.

Su, Allah'ın Hayy isminin mazharıdır. Cennet tasvirlerinde su mevcuttur, ezelden ebede akar gider su, hep vardır Hızır gibi. Hayat hiç bitmez. Rahmettir su, berekettir. Nuh tufanı veya Kızıldeniz'in yarılışı da olsa.

"Canlı olan her şeyi sudan yarattık" (21: 30) ayetinin kalpteki yansımalarına baktıkça, su damlasıyla ummana aynı hürmeti göstermek bir zevk, bir estetik uğraşı olur tevhid sanatçısı için. Çünkü aşk, kâinatın ab-ı hayatıdır. Âşıklar ölmez. Ancak aşksız insandır ölü olan.

Abdest adabında suyun maddi manevi arındırıp temizlemesinin yanında, hak olması, şahitlik etmesi, örtmesi, koruması da söz konusudur. Ellerim var ama ben ellerim değilim, yüzüm var ama ben yüzüm değilim. Vücudum var ama ben vücudum değilim. Bunu çok güçlü hissedersiniz abdest alırken. Bunu sezdiren en 'güzel' sanattır su. Kavuşturur. Adalet içindir. Her şeyin yerli yerine konması bir kavuşma değil midir?

Tevhid sanatında suyun akışı cezbedir. Hep verir su. Tevazuyla akar aşağılara. İnsan bedeni toprak ve suyla oluşur. Hazreti Muhammed (sas) bir ab-ı hayat çeşmesidir tevhid sanatçısı için. Fuzuli'nin Su Kasidesi'nin muhatabı 'âlemlere rahmet olarak gelen' Efendimiz'dir (sas):

"Suya virsün bağ-ban gül-zarı zahmet çekmesün / Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zara su." (Bahçevan boşuna yorulmasın, gül bahçesini sele versin, mahvetsin / Bin gül bahçesini sulasa, senin yüzün gibi bir gül yetiştiremez.)

Suyun aşk ile Sevgili'ye doğru akışı onun zikridir. Rahmeti, tabiri caizse işitmeye çalışırız Musa (as) gibi. Dalga olur, damla olur, tuzlu tatlı olur, yağmur olur, ırmak olur, akar akar. Birleşir, ya da iki deniz gibi aralarında bir engel vardır, birleşmez gözükür. Ve taşsa da, kurusa da, can taşır. Kökü ezelde ve ebeddedir. Dört ana elemandan biri olarak su, tevhid sanatının en 'canlı' temsillerine doğru akar.

Toparlayayım. Hz. Musa ve Yuşa'nın (as) 'balığı' unutmaları, hayatın kaynağının unutulmasına da bir göndermedir. Suyun neyi temsil ettiğini göz ardı eden insan, suyu kendi imalatı sanır. Ancak ab-ı hayatla dirilip debisini bulacak, yatağına kavuşacaktır yeniden.

'Asli bilgi' ve ebedi hayatın sembolü olan balığın unutulması bu anlamda belki 'hayırlı' bir başlangıçtır tevhid sanatında. İnsana bir ölü iken (gaflette ve unutmuş iken) hayat verilmesine gönderme yapan tevhid eserleri, 'Su Kasidesi' de olsa tüm 'güzel sanatlar'ın aslında suya yazılmasındaki hikmetleri de usul usul sezdirecektir bize.

 

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kâinatın ab-ı hayatı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:29:38 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kâinatın ab-ı hayatı rüya tabiri, Kâinatın ab-ı hayatı mekke canlı, Kâinatın ab-ı hayatı kabe canlı yayın, Kâinatın ab-ı hayatı Üç boyutlu kuran oku Kâinatın ab-ı hayatı kuran ı kerim, Kâinatın ab-ı hayatı peygamber kıssaları, Kâinatın ab-ı hayatı ilitam ders soruları, Kâinatın ab-ı hayatıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes