Krizi İslami sistemle aşmak ütopya değil

Alman Deutsche Welle yazarı Peter Philipp, ekonomik krizden çıkış yolunun, faizsiz İslami sistemden geçtiğini düşünmenin ütopya olmadığını yazdı

Alman Deutsche Welle yazarı Peter Philipp, tüm dünyanın etkisini hissettiği ekonomik krizden çıkış yolunun, faizsiz İslami sistemden geçtiğini düşünmenin ütopya olmadığını yazdı.

İşte Philipp'in yazısından ilgili bölümler:

"Yaşadığımız mali krizin İslami bankacılık sistemiyle önlenebileceğine inanmak bir ütopya mı? "Pek değil," diyor bu sistemin uzmanlarından Michael Saleh Gassner. İslami bankacılık kurumunun kurallarına göre öncelikle faiz yasağı var. Bu yasak da nihayetinde krizi sürdürülebilir şekilde engelledi.

Eğer faizsiz sistem uygulansaydı...

Üstelik İslam yasalarında şöyle denmektedir: Her türlü finansman, reel ekonomik bir işlemle alâkalı olmalıdır. "Yapılan işin esasında ne olduğuna dikkatlice bakmak gerekir. Birisi bir ev satın almak istediğinde, ona vadeli olarak satış yapılır. Başta bu sistem alıştığımız krediye benzese de nihayetinde burada aslında nelerin yapılmakta olduğuna dikkatlice bakılır," diyor Gassner.

Dolayısıyla İslami finans sisteminin kurallarına göre ABD'de söz konusu mali krizin tetikleyicisi olan ipotek krizi daha baştan gerçekleşmezdi. Orada yapılan işlere dikkatlice bakılmış olsaydı, birçok durumda borçluların böylesi yüksek ipotekleri (mortgage) ödeyecek durumda olmadıkları görülebilirdi.

Aynı şekilde mal satışının gerçekleşmediği, hizmet verilemeyen ve kazanç sağlanamayan "boş dükkanlar" da engellenmiş olurdu. Oysa bu "boş dükkanlar" sermayenin becerikli biçimde kullanılması sonucunda büyük kârlar kazandırdığı gibi büyük kayıplara da neden olabiliyor.

Faiz yasağı

İslam tıpkı faizde olduğu gibi, "paranın işletilmesini" yasaklamaktadır. Bunun ötesinde de son derece katı kurallar söz konusu: Örneğin dini yasalara yani şeriata uygun olmayan şirketler de finanse edilemez: Domuz eti satmak elbette yasak...

Halk arasında Kuran'ın mali işler konusundaki emirleri bilinmekte ve bankalar dine uygun teklif ve ürünler getirmeye zorlanıyor. Başta İran Körfezi'ndeki olmak üzere kimi Arap ülkelerinde İslam bankalarının oranı daha şimdiden yüzde 50'lere çıkmış durumda.

İslami finansman
İlk İslami bankaların 1970'li yıllarda faaliyete geçmesinden bu yana dünya çapında yüzlerce benzeri kuruluş ortaya çıktı. Nitekim Batı bankaları da, İslam dünyasında pazara daha iyi girebilmek ve Müslüman vatandaşlara kabul edilebilir bir bankacılık sistemi sunabilmek için "Islamic financing"i (islami finans sistemi) keşfetmeye başladı.

Bu bankaların başarısı, İslam dünyasının İslami bankacılık sistemine ne hızla geçeceğine bağlı."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın