๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 14 Haziran 2011, 21:40:16



Konu Başlığı: Kendinizi keşfedin
Gönderen: Sefil üzerinde 14 Haziran 2011, 21:40:16

  Kendinizi keşfedin

Her insanın onay alma, takdir edilme ihtiyacı vardır. Kişi bu ihtiyacını yakın çevresinden karşılayamıyorsa, kendi imkanlarıyla oluşturabilir.

 Eğer ben kendimi takdir etmek istiyorum diyorsanız şunları yapabilirsiniz:

1- Kendinize her gün bir saat vakit ayırın ve bu süre içinde olumlu taraflarınızı yazın.

2- Yeteneklerinizi keşfedin ve ilgi alanınıza uygun bir alanda kendinizi yetiştirin.

3- Allah'ın sizi biricik yarattığını ve bir insan olarak özel olduğunuzu bilin.

4- İlgi alanlarınıza uygun işlerle meşgul olmaya çalışın ve vakti en iyi şekilde değerlendirin.

5- Planlı ve programlı olmaya gayret gösterin.
Kuyunun dibinde ne var?

Sosyal fobi, toplumun hemen her kesiminde görülebilen bir sorundur. Fobik durumda, kişi korkuya yoğunlaşır ve korkudan kaçmaya çalışır. Oysa kuyunun dibinde, çocukluktan erişkinliğe doğru uzanan, beğenilmeme, onaylanmama, küçük düşürülme korkuları vardır. Bu nedenle kuyunun yüzeyine değil dibine bakmak gerekir.

Dünya Psikiyatri Birliği, sosyal fobiyi üç boyutta ele almaktadır:

1- Bu kimseler insanlarla ilişkilerinde, yargılanma korkusu yaşarlar ve tedirgindirler.

2- Utangaçlık ve performans düşüklüğü endişesi yaşarlar.

3- Başkaları ile tanıştırılmaktan kaçınırlar.

4- Misafir kabul etmekten kaçınırlar.

5- Bir işi yaparken izlenme endişesine kapılırlar.

6- Başkalarının yanında bir şeyler yapmaktan kaçınırlar.

7- Topluluk karşısında konuşmak istemezler.

Fobik durumda gelişen, olumsuz bilişsel yapı ise bazı belirtilerle ortaya çıkar. Burada, kişi tehdit edici sosyal durumları abartır, yargılanacağından endişe eder, katı mükemmeliyetçi kurallara bağlı kalmak ister ve gerçek dışı performans beklentisi içine girer.

Çözüm noktasında, fobik kişi öncelikle kaygı duyduğu şeyle karşı karşıya getirilmeli, alışma ve sönme davranışının ortaya çıkması için çaba  göstermelidir. Kaygının içeriğini tespit etmeli ve sonra da kolaydan zora doğru hiyerarşik bir düzenleme ile küçük alıştırmalar yapmalıdır. Bu süreçte kaçınmalar ortaya çıkabilir, bu kaçınmaların bilişsel değerlendirilmesi yapılarak incelenmelidir. Kaçınmaları azaltmak için sık sık provalar yapılabilir.
Yeniden yapılandırma

Fobik durumlarda, bilişsel terapi, iki genel amaç üzerine yoğunlaşır. Bunlar, kişinin hayatını etkileyen, başarısız olma ve küçük düşme endişelerine odaklanan dikkatini etkileşim alanına çevirmek ve maruz bırakmaktır. Başarısız geçen maruz bırakma denemeleri kişinin mükemmeliyetçi ve gerçek dışı beklentilerini sabote etmesini engellemekte ve kendilik değerlendirmesini gerçekçi startlara oturtmaktadır. Bu tür durumlarda, fobiyi tetikleyen hatalı bilişin tanımlanması ve analizi önemlidir. Bunun için kişiye, gerçekten böyle olursa, bu senin için ne anlama gelir sorusu sorulmalıdır. Ayrıca mükemmeliyetçi beklentinin iyileştirilmesi için de, bu konuda kendinizi daha rahat hissetmeniz için neler yapılabilir sorusu sorulmalıdır. Ayrıca, gerçek olanla gerçek olmayanı ayırt etmede inanç ve gerçeklik sınırını belirlemek de önemlidir. Bunun için kişiye bu gerçek mi yoksa senin hislerinin oluşturduğu bir gerçek mi sorusu sorulabilir. Çünkü kişi burada düşüncelerine uygun örnekler seçmekte ve farklı örnekleri dışarıda bırakmaktadır.
Söylemden çok eylem etkilidir

Ailede iyi kötü kavramını öğrenen ve neleri yapıp neleri yapamayacağını bilen çocuk hayatta başarılı olur. Bunun için aileler çocuklarını olumlu  davranışlara yönlendirmeli ve onlara kendi kendilerini denetleme, iç denetimlerini kazanma noktasında gerekli eğitimi vermelidirler.

Çocuklar söylemden çok eylemden etkilenirler. Bu nedenle aile bireyleri rollerinin farkına varmalı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Kuşkusuz bu da ebeveyn ile çocuk arasındaki uyumla mümkün olabilir.
Beklemeyi öğrenebilirler

Çocukların istekleri hiç bitmez, onlar neyi isteyip neyi istemeyeceklerini bilmediklerinden kendilerine hoş gelen her şeye sahip olmak isterler. Böyle durumlarda anne baba çocuğun makul isteklerini karşılamalı, makul olmayanları uygun bir dille onlara anlatmalı ve hayır diyebilmelidirler. Çocuklar beklemeyi bilmezler, istedikleri şeyin hemen olmasını isterler. Bu konuda aile çocuğa hazzı ertelemeyi öğretmeli, bundan kaynaklanan gerilimi tolera etmelidirler. Çocuklar büyüklerin niçin hayır ya da evet dediklerine anlam veremezler. Bu nedenle büyüklerin açıklamalarına ihtiyaçları vardır. Burada anne baba çocuğa gerekli açıklamaları yapmalı ve isteklerinin karşılanmasının başka insanların müsait olup olmadığıyla ilgili olduğunu izah etmelidirler.
Emretmeyin işbirliği yapın

Anneler çocuklarına temel alışkanlar kazandırmak için bazı kurallar koyarlar. Ancak bunu yaparken  "sakın odanı dağıtma, dişlerini fırçala, dışarı çıkma" diyerek sürekli emir vermektedirler. Oysa çocuk bir süre sonra aynı şeyi dinlemekten sıkılacak ve anneyi dinlememeye başlayacaktır. Anne bunun yerine "yemekten sonra dişlerini fırçalarsan daha sağlıklı dişlere sahip olabilirsin...gibi telkinlerle çocuğu  yönlendirmelidir.

Dil güçlü bir anahtardır. Doğru kullanıldığında açamayacağı kapı yoktur. Anneler çocuklarıyla ilişkilerinde emretmek yerine rica etmeli ve onları doğru davrandıklarında ödüllendirmelidirler. Ebeveyni tarafından sevildiğini hisseden ve kendisine değer verilen çocuk büyüdüğünde insanlara değer veren biri olabilir.

Aşırı nasihat çocuğu sıkar: Bazı ebeveynler, çocuğa sürekli nasihat ederler ve onların söylenen her şeyi tereddütsüz kabul etmelerini isterler. Ancak çocuklar nasihatlardan pek hoşlanmadıklarından bir süre sonra ebeveynlerini dinlemezler. Mesela anne çocuğa nasihat ederken o ayakkabılarıyla oyuncaklarıyla oyalanır ve anneyi dinlemez. Bu nedenle anne çocuğun anlayacağı bir dil kullanmalı ve açıklamalarını kısa tutmalıdır.

Ödül çocuğu motive eder: Çocuğa doğru davranış modelini öğretmenin en etkili yolu ödüllendirmektir. Burada anne baba çocuğun durumuna göre maddi ya da manevi ödül verebilirler. Öncelikle çocuğunuzun değiştirmek istediğiniz davranışları aşağıdakilerden hangi gruba giriyor bunun tespitini yapmalısınız:

A- Çocuğa vermek istediğiniz davranışlar.

B- Çocuğun terk etmesini istediğiniz davranışlar

C- Çocuğun devam etmesini istediğiniz davranışlar.

Davranışı belirledikten sonra çocuğun durumuna uygun bir ödül seçebilirsiniz, bu işinizi daha kolaylaştıracaktır.
Anne baba çocuğu bilgilendirmelidir

Ebeveynler çocuğa bir davranışı kazandırmak istiyorlarsa, öncelikle bu davranışın gerekliliği  konusunda bilgi vermelidirler. Mesela, çocuk düzenli ders çalışma alışkanlığı kazanmamışsa burada ebeveynler öncelikle programlı çalışmanın faydalarını anlatmalı ve çocuğa bir program hazırlamalıdırlar. Çocuğu yavaş yavaş programa alıştırmalı ve uyum sağladıkça ödüllendirmelidirler. Çocuk programlı bir şekilde çalıştığında daha başarılı olacağını görecektir. Bu onun için doğal bir ödüldür.

Milli Gazete