İslam âlimi Abdulkadir Geylani Hazretleri torunu

Afgan ailenin umuda çileli yolculuğu

Şii-Sünni çatışması sebebiyle İran'dan Türkiye'ye gelen Aminnawabi ailesi, aradığı huzuru burada buldu. Doktor olan ailenin çocukları da tıp ve ilahiyat fakültelerinde eğitim görüyor. Peygamberimiz'in soyundan gelen aile, başarılarının yanı sıra terbiyeleriyle de takdir topluyor.

Aminnawabi ailesi yaklaşık 10 yıl önce Afganistan'daki Taliban rejiminden kaçarak İran'a sığınır. Aile bu kez İran'daki Şii-Sünni çatışması sebebiyle Türkiye'ye gelir. Reisi doktor, annesi doktor 12 kişilik ailenin çocukları da maddi imkânsızlıklara rağmen Türkiye'de tıp ve ilahiyat fakültelerinde okumaya çalışıyor. Kur'an ve hadis derslerini anne ve babasından alan çocuklar, hem başarıları hem de terbiyeleriyle, çevrelerinde de parmakla gösteriliyor. Azim dolu hikâyenin kahramanı aile bireylerini özel kılan unsurlardan biri de, Hz. Peygamber (sas) soyundan gelmeleri ve 22'nci dedelerinin büyük İslam âlimi Abdulkadir Geylani Hazretleri olması. Türkiye'de sıkıntılarının çoğunu geride bırakan aile, Türk vatandaşlığına da geçerse onlardan mutlusu olmayacak.

Yaklaşık 10 yıl önce varlıklı durumdayken Afganistan'dan ayrılan Aminnawabi ailesinin yolu önce İran'a, ardından Türkiye'ye düşer. Zor şartlar altında Türkiye'ye gelen aile, bir süre Van'da sonra da Batman'da kalır. Doktor baba ve öğretmen anne, mesleklerini yapamayınca çocuklarının rızkını boncuk yaparak kazanmaya çalışır. Aile daha sonra ikametgâh izni alarak Gaziantep'e yerleşir. Bütün sıkıntıların içerisinde çocuklardan Maryam, Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Sara, Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazanır. Tıp fakültesini kazanan Muhammed Suleyman ve Muhammed Yakub, babalarının yolunu tercih eder. Türkiye 139'uncusu olarak üniversiteyi kazanan küçük kardeş Bilal de geleneği bozmaz ve doktor olmak için tercihini yapar. Genel cerrah ve ortopedi uzmanı olan ancak denklik problemi nedeniyle mesleğini icra edemeyen baba Muhammed Emin Aminnawabi, çocuklarının zekiliğini İslam âlimi dedelerine ve küçük yaşta öğrenilen Kur'an'a bağlıyor. Baba Aminnawabi, "Kur'an ne kadar öğrenilirse, insanın kafası o kadar erken açılıyor. Bu, Kur'an'ın bir mucizesidir." diyor. Ailenin küçük çocukları Zeynep, Fatma, Zehra ve Osman da anne ve babalarının izinden gitmeye kararlı. Ailenin en küçük bireyi Osman, 5 yaşında olmasına rağmen Kur'an-ı Kerim'i çok güzel bir şekilde okuyor. Çocukların en büyük tutkusu, babalarının da aralarına katıldığı satranç turnuvaları.

Maddî olarak zayıf olsak da en zengin biziz

Eğitimdeki başarıyı tetikleyen gizli kahraman ise kimya öğretmeni olan anne Gulalay Aminnawabi. Anne, onlara şefkatle yaklaşıyor ve başarıyı sağlamanın yollarını anlatmaya çalışıyor. Çocuklarının öğretmenleriyle sıkı diyalog içerisinde olduklarını belirten baba da, "Öğretmen razı olana kadar size hakkımı helal etmem diyorum. Biz onların evde olduğu gibi dışarıda da aynı terbiyeye sahip olmalarını istiyoruz. Bunun İslami açıdan önemini de onlara hep anlattık. Maddi olarak zayıf durumda olsak da kendimi dünyanın en zengini olarak görüyorum." ifadelerini kullanıyor. Türkiye 139'uncusu olan Muhammed Bilal Aminnawabi, "Yapamayacağımızı düşündüğümüz anlar oldu. Ama insan sıkıntıları dert edip peşini bırakmak yerine, onu motivasyon olarak görüp, daha güzel netice doğuracağını düşünerek ümitsizliğe kapılmamalı. Hedefine doğru yol almaya gayret etmeli." diye konuşuyor. Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde okuyan abla Maryam ise başarıdaki aile faktörünün önemine değiniyor. Aminnawabi ailesinin en büyük isteği Türk vatandaşlığı ise yakın zamanda çözüme kavuşacak gibi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ailenin vatandaşlık problemini çözüme kavuşturacaklarının sözünü verdi.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın