Sami el-Hulv, yaşlılar, kadınlar ve çocukların hayatını tehdit eden açlık sebebiyle yaşananların akıl almayacak derecede olduğunu söyledi.

Medyada yer alan haberlerin kamptaki trajik durumun çok azını yansıttığını ifade eden Hulv, rejimin, dün kampın çeşitli bölgelerini bombaladığını, saldırıda hayatını kaybeden 10'dan fazla kişinin enkaz altında kaldığını belirtti.

Bölge sakinlerinin enkazların altından cesetleri çıkardıktan sonra "kin ve nefret dolu uygulamalarıyla İsrail'i geçen zalimlere" karşı direniş sloganlarının atıldığı yürüyüşler düzenlediklerini ifade eden Hulv, "Bu saldırılar iddia edildiği gibi silahlı gruplara yönelik değil. Burada kamp sakinleri cezalandırılıyor" dedi.

Rejimin sadece hava saldırılarıyla yetinmediğini, kampın girişlerine sivilleri ve masum insanları "acımasızca" hedef alan keskin nişancılar yerleştirdiğini söyleyen Hulv, "Elektrik, ilaç, gıda nedir, unuttuk. İnsanlık yerin dibine batsın. Bu dünyanın canı cehenneme" şeklinde içinde bulundukları zor durumdan dolayı serzenişte bulundu.

"Ayakta durmakta zorlanıyoruz"

Kampta yaşayan Yusuf Hamis de Suriye Devrimi Koordinasyonları Birliği'ne yaptığı açıklamada, "Yeterli yiyeceğimiz yok. Yetersiz beslenme nedeniyle ayakta durmakta bile zorlanıyoruz. Bir gün açlıktan başım döndüğü için merdivenden düşmüştüm o yüzden elim kırıldı. Yaklaşık 3 aydır doğru düzgün yemek yiyemiyoruz, su ve baharattan yapılmış çorbalarla yetinmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Hamis, "Durumumuz çok kötü, böbrekten 3, karından 3 ameliyat geçirdim. 3 kızımdan ikisi hasta ve tedavisi için gerekli mali desteğim yok. Her ikisinin de tedavi olması lazım ama bunu karşılayacak gücümüz yok. Arap dünyasına bizlere yardım etme çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.

Filistinlilerin dönüş hakkını savunan "Sabit" adlı sivil toplum kuruluşunun müdürü Sami Hamud ise Suriye yönetiminin içeride silahlı gruplar olduğu gerekçesiyle tüm giriş çıkışların kontrolünü ele geçirdiği abluka altındaki Yermuk Mülteci Kampı'nda durumların giderek kötüleştiğini belirtti.

Kamptaki aktivistlerle iletişim içinde olduklarını belirten Hamud, şunları ifade etti:

"Açlıktan ölme riski, kamptaki 30 bin Filistilinin hayatını tehdit ediyor. Gıda ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle birçok kişi kamptan ayrıldı. Abluka altında kalanlar ise açlık nedeniyle bölgedeki zararlı otları yiyor. Ablukanın devam etmesi daha fazla kişinin açlıktan ölmesine yol açabilir. Bugüne kadar, kampa insani yardım ulaştırmak isteyen kurumların çabaları başarısız oldu. En kısa zamanda insani yardım kafilelerinin kampa girişine izin verilmeli."

İslam ülkelerinin, uluslararası kurum ve kuruluşların Yermuk Mülteci Kampı'nda işlenen insani suç karşısında suskunluğunu eleştiren Hamud, "Suriye'de savaş başladığından beri bin 925 Filistinli hayatını kaybetti. Arap ve Müslüman ülkelerin, tüm insani kuruluşların suskunluğunu garipsiyorum" şeklinde konuştu.

Esed rejiminin abluka uygulayarak gıda ve ilaç girişine izin vermediği Yermuk Mülteci Kampı'nda açlıktan dolayı şu ana kadar 49 mültecinin hayatını kaybettiği ifade ediliyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın