๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 12 Haziran 2011, 22:09:38



Konu Başlığı: İnsanlık şemsiyesinin altındayız
Gönderen: Sefil üzerinde 12 Haziran 2011, 22:09:38

     İnsanlık şemsiyesinin altındayız


Durkheim, intihar teorisini anlattığı çalışmasında, intiharın sosyolojik açılımından bahsederken, bireyin topluma katılmasının intihar durumlarının azalmasında etkin olduğunu ifade eder.

Buna göre bireyin, yaşadığı topluma tabi olması, kendisini toplumun bir parçası olarak görmesi, bu müşterek paylaşımın içinde yer almasını sağlayacağından güven vermektir. Kendini grubun bir parçası olarak gören kişi yaşadığı sorunlarla daha rahat başa çıkabilmektedir. Toplumu bir şemsiye olarak düşünecek olursak, insanlar bu şemsiyenin altında toplanacak ve birbirlerinden destek alarak hayatta kalmaya çalışacaktır. Gruptan ayrılanlar ise gelecek tehlikelere karşı korunaksız kalacak ve daha kolay yıkılacaktır.

İnsanın, çevresindeki kimselerle ilişkilerini sürdürürken, maddi ve manevi alışverişleri vardır. Bu bir yerde sevgi yatırımıdır ve her daim devam etmektedir. Yaptığı bu yatırımlar, kişinin gençliğinde ya da yaşlılığında bir şekilde kendisine geri dönecek insani bir sigorta olarak fayda verecektir.

Kişi yaşadığı topluma bağlanma yoluyla kendisi için çeşitli faydalar elde eder:

- Toplum içinde, kendine bir hedef belirleyerek, hayatına anlam vermeyi öğrenir.

- Çevresindeki insanlarla yardımlaşır ve kendini güvende hisseder.

- Fert olarak, davranışlarını kontrol etmeyi, doğru ya da yanlışlarını görmeyi öğrenir.

- Kalıcı dostluklar geliştirir.

Boşluk, anlamsızlık ve yalnızlık intiharı tetikliyor

Durkheime göre, bireyin, inanç ve ibadetleri noktasında duyarlı olduğu ölçüde, toplumsal bütünleşme vardır ve intihar riski azdır. Dukheim, araştırmasını Katolikler ve Protestanlar arasında yaptı ve bu araştırmasının sonucunda şu kanıya vardı: "Protestanları dini bütünleşmeyi katoliklerden daha az gerçekleştiren ve topluma tabi olmayan dini bireycilik (religious individualism) sisteminin Hristiyanları olarak mütalaa etti. Bir Protestan, müşterek (collective) inanç ve ibadetlere tabi olmak zorunda değildir. Durkheim terosini ispatlamak için 5 Hristiyan ülkesindeki intihar oranlarını vermiştir ki, Protestanlar arasında intihar oranı Katoliklere göre yüzde 50 daha fazladır" (Dindarlık, Depresyon ve intihar, Prof, Dr. Steven Stack Çeviren: Dr. Talip Küçükcan, Akademik Araştırmalar Dergisi, sayı 7, 8)

Durkheim, bu çalışmasında, Dini yaşama ve inanç bağlamında ya da gruba katılma noktasında daha zayıf olarak mütaala ettiği Protestanlar arasında dini vecibelere daha bağlı olan Katoliklerden daha fazla intihar olaylarının olduğunu ortaya koydu.

Yaşadığımız dünyada insanlar karanlık dehlizlere sürükleniyor. Bu dehlizler arasında kişi kendisine yol gösterecek manevi dinamiklerine sırt çevirdiği gibi, cemiyet ve toplum içindeki müşterek ruhu da kaybediyor. Bu insanlar cemiyet içinde bedensel olarak bir arada bulunsalar da, duygusal olarak birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Bütün bunlar insanların mutsuzluğunu ve umutsuzluğunu arttırıyor.

Bir gün de kendimize ayırsak

Gündelik meşgalelerin peşinde koşarken kendimizi ihmal ettiğimizin farkında bile değilizdir. Vakit bahar yağmuru gibi geçip gider. Ancak gecenin karanlığı bastırdığında anlarız vaktin nasıl geçtiğini. Evimize döndüğümüzde içimizde büyük bir yalnızlık vardır. Gün boyu çalışmanın maddi bedelini almışızdır ama konuşacak insana hasretizdir. Biri kapımızı çalsa da konuşsak, üç beş kelam etsek deriz. Ama evin duvarları gittikçe soğur ve biz yalnızlığın bağrında kalakalırız.

Her geçen gün ömrümüzden bir şeyler götürür. Yakınlarımızla, sevdiklerimizle arkadaşlarımızla şöyle oturup da bir sohbet edemeden yaşlanırız. Gerçi cep telefonuyla konuşmuş internet üzerinden haberleşmişizdir. Ama hiçbiri yüzyüze yaptığımız sohbetlerin yerini tutmaz. Bazen içimizden geçiverir, sabahın ilk güneşiyle çıksam ve bütün arkadaşlarımı dostlarımı ziyaret etsem, onlarla uzun uzun sohbet etsem ve gün batımı evime geri dönsem... Ama önümüze onlarca mazeret gelir ve yapamayız.

Milli Gazete


Konu Başlığı: Ynt: İnsanlık şemsiyesinin altındayız
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Kasım 2013, 00:47:58
İnsanları birbirine ve hayata bağlayan en önemli şey iletişimdir.Kişi yaratılış itibarı ile sosyal bir varlıktır.Bu yüzden iletişime ve sosyal hayata ihtiyacı vardır.İnsanı hayattan soğutan neden ne kadar iletişim eksikliği gibi görünsede asıl sebeb Rabbim den uzaklaşıp,boşluğa düşmektir.Rabbim bizleri korusun inşallah.


Konu Başlığı: Ynt: İnsanlık şemsiyesinin altındayız
Gönderen: Edanur üzerinde 17 Aralık 2015, 22:26:37
Selamun Aleyküm. Gerçektende çok doğru.. Bazen insanlık dışı hareketler yapmakta ısrarcı oluyoruz oysaki bizler insanız ve bir yaradılış amacımız var. Allah c.c razı olsun.