> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle  (Okunma Sayısı 547 defa)
14 Şubat 2010, 14:07:00
emin123

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26


« : 14 Şubat 2010, 14:07:00 »



Es selamu aleykum verahmetullahi ve berakatuhu

Bir kardeşten istemiştim. Allah razı olsun yazmıştı. Sızıntı dergisi için düşünülmüştü ancak formata uygun bir yazı değildi.
Sizinle paylaşmak istedim. Bilgisayarda istifade edilmeyerek bilgi kirliliği yapmasını istemedim.

Vesselam

İktisadi Virüs: Faiz

Mana itibariyle "artmak, çoğalmak, yükselmek, fazlalaşmak” anlamlarıyla karşılık bulan “riba” ya da Türkçe’mizde kullanıldığı şekliyle “faiz”e dair iktisat bilimcilerin bugüne dek  farklı yaklaşımları olmuştur. Kimi iktisatçılara göre faiz; üretim faktörlerinden sermayenin getirisi ya da  kullanılan bir paranın belli bir zaman dilimi içerisinde elde ettiği getiridir. Başka bir ifadeyle; belli miktardaki  paranın geri ödenme şartı  ile belli bir zaman kullanılmasına karşılık ödenen fazlalıktır. Faiz, bugün ekonomik olarak dünya devletler muvazenesindeki büyük ülkelerin ekonomilerinde önemli bir yere sahiptir. Faizi ekonomik açıdan vazgeçilmez gören bu dev ekonomiler, ellerinde bulundurdukları yüksek miktardaki mevduatla(nakit para)  sınırlı ekonomiye sahip az gelişmiş ülkeleri istedikleri gibi yönlendirmekte ve  uzun vadede ekonomileri yiyip bitiren faizi bir araç olarak kullanmaktadırlar.

Ekonomik dinamizmi sağlayan ve ekonomi literatüründe “üretim faktörleri” olarak bilinen dört önemli unsur bulunmaktadır. Bu faktörler, doğal kaynaklar(toprak), sermaye(anapara), müteşebbis(girişimci) ve üretim faktörlerinin içinde en önemli yere sahip olan ve bir ekonominin ayakta tutulabilmesi için olmazsa olmaz hükmünde olan “Emek” faktörüdür. Bu döngü içerisinden hiçbir şekilde çıkarılmaması gereken emek faktörü diğer unsurları da içeren bir yapıdadır. Esas itibariyle fiziksel kas gücüne dayanan emeğin kapsamına bireyin beyin gücü, bilgi ve yetenekleri de girmektedir. Ve ekonomideki en önemli karar birimi olan insan unsuruna bağlıdır. Kainattaki her sistem gibi Sahibi(cc) tarafından emrine verilen ekonomik sisteme de bu şekliyle insanoğlu yön verebilmektedir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin hangi seviyede olursa olsun vazgeçilmez özelliği ile insan ve dolayısıyla emek hiçbir zaman önemini kaybetmeyecektir.  Zira günümüzde ekonomik gelişmişlik olarak üst seviyelerde olan ülkelerin bu seviyeye gelmelerindeki en önemli unsur emeğe bağlı üretim sektörlerinin gelişmiş olmasıdır. Yani ürettiğiniz mal ve hizmet miktarı ne kadar fazla ise o kadar güçlü bir ekonomiye sahipsiniz demektir. Bu da elinizdeki emeğin miktarına bağlıdır. Küresel ekonomide bugün sadece tüketen toplum değil, tüketimle beraber üreten toplumlar daha güçlü ekonomilere sahiptir.

      Adaletli bir gelir dağılımı, toplumsal refah ve ekonomik gelişmişlik için emeğin sermaye ile birlikte dengeli olarak kullanılması esas kabul edilmelidir. Bu açıdan bakıldığında faiz emek faktörünü tümüyle ortadan kaldıran bir yaklaşımdır. Emeksiz kazancı teşvik eden, üreten değil de sadece tüketen bireylerden oluşan toplumlar meydana getiren faiz anlayışı maalesef ekonominin tüm birimlerinde bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Ve belli ülkeler ve kurumlar tarafından tüm dünyaya empoze edilmektedir. Ancak bugün tüm dünyada etkisini bir şekilde gösteren ve ekonomik hayatta çok ciddi yaralar açan küresel krizin de en önemli nedenlerindendir faiz. Faiz sistemiyle oluşturulmuş bankacılık ve finansal sistemler, faizli kredi kullanılmasına imkan sağlayan konut sistemleri, faizle borçlanma mantığına dayanan kredi kartları v.b tüm sistemler bugünkü küresel krizin ortaya çıkmasında başrol oynamışlardır. Ve tarih; kapitalist yaklaşımcılara ait olan “Kapitalist sistem birgün gelecek kendi kendini yiyip bitirecektir” sözünü haklı çıkarmıştır.

    İnsanlığın yüzyıllar sonra bile anlayamadığı ya da anlamak istemediği faizin doğuracağı kötü sonuçları ve zararlarını hem bireysel hem toplumsal etkileriyle, günümüze ve tüm asırlara ışık tutan Kuran-ı Kerim’de Cenab-ı Allah açık şekilde  beyan etmiştir. Rum suresinin 39.ayetinde “İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah’ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.” Buyurulmuştur.. Başka bir ayette ise faiz, kesin bir dille haram kılınmıştır. “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. (Allah onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır”(Bakara suresi 275.ayet)

Söz sultanı Efendiler Efendisi(Sallallahu Aleyhi Vesellem) de faizle ilgili bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır; Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mirac gecesi, bir kavme uğradım ki, karınları evler gibi iri idi. Bu karınların içi yılanlarla dolu idi ve yılanlar dışardan gözüküyorlardı. Ben: "Ey Cibril bunlar kimlerdir?"diye sordum. "Bunlar faiz yiyenler!" dedi."

Faizle ilgili tefsir alimleri de meseleyi şu şekilde ifade etmektedirler.“Dünya ve toplum düzeni, ticaretler, üretimler, sanatlar ve bayındırlık faaliyetleri ile gerçek boyutunu kazanır. Yüksek çalışmanın, yüksek sermayelerin dahi yakından ilgili olduğu bu açıdan bakılınca sermayeyi arttırmak için faizin de bu anlamda kamu yararına hizmet edebileceği iddia olunamaz. Çünkü bu arttırma, yalnızca faizden beklenecek olursa emek ve çalışmaya hiç önem verilmemiş ve iltifat edilmemiş olur. Halbuki bayındırlık ve kamu yararı paraya, bir araç olarak bağlı gibi görünüyor ise de, emek ve çalışmaya bizzat geçerli bir sebep olarak dayalıdır. Bundan dolayı sermaye sahiplerinin nakitleriyle birlikte kendi emek ve çalışmaları da üretime eklendiği takdirde meydana çıkacak sonuç ile, bunların emek ve çabalarını kısmen de olsa faizi terketmeleriyle diğer çalışanların ve üretenlerin ortaya koyduklarını tüketmekten doğacak sonuçlar arasındaki fark pek büyüktür.
 
Eğer ticaret ve iş dünyasında faiz sayesinde iktidar ve güçlerini sürdüren sermaye sahiplerinin faizcilikleri ellerinden alındığı zaman bunların ticaretteki kıymetlerinin kalmayacağı düşünülüyorsa, o zaman da bunların zaten faydalı ve kıymetli bir kesim olmadıklarının ve işe yaramadıklarının kabul edilmesi ve bu yüksek sermayeleri ellerinde hapsetmeye haklarının olmaması lazım gelir. Yok eğer bu sermaye sahipleri cidden ticarî gücü yerinde ve kabiliyetli kimseler ise o zaman da faizcilik, bunların gerçek değerlerini engellediği ve mesailerinden ticaret dünyasını mahrum bıraktığı için, onlara ve kamuya zarar veriyor demektir.”
           Nitekim faiz, ekonomik hayatta bugün algılandığı şekliyle ekonomik refahı arttıran, sermayeyi arttıran değil tam tersine insanlığı her açıdan olumsuz etkileyen, toplumda gelir adaletsizliğine sebeb olan, insanları tembelliğe iten, ekonomik dengeleri altüst eden bir yapıya sahiptir. Ancak insanlık alemi, kainattaki bütün hesapların sahibi rahmet-i sonsuz Yüce Rabbimizin buyurduğu şekilde davranır, hem kendi hesabını hem de ticari hesaplarını buna göre ayarlarsa faiz gibi bir batağa düşmeyeceği gibi O’(celle celalühü)nun rızasını kazanma yolunda bir adım daha atmış olacaktır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:34:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle rüya tabiri,iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle mekke canlı, iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle kabe canlı yayın, iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle Üç boyutlu kuran oku iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle kuran ı kerim, iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle peygamber kıssaları,iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatle ilitam ders soruları, iktisadi virüs:faiz -bir kısım ilmi hakikatleönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes