> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > Hased Ateşi
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hased Ateşi  (Okunma Sayısı 1693 defa)
15 Mayıs 2009, 04:34:46
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Mayıs 2009, 04:34:46 »



Prof. Dr. Ahmet Coşkun

Hased (kıskançlık), başkalarının elindeki nimeti çekememek, bu nimetin, o şahsın elinden alınmasını istemektir. Gıpta ise başkasının sahip olduğu imkanları beğenmek, sevmek ve meşru yollardan o imkânlara kavuşmayı istemektir. Gıpta güzel bir haslettir. Hased, fertlerin gelişmesini önleyen, insanı içten içe yıkan, pek müzmin, pek çirkin bir huydur. Bunun için dinimizde hased, haram kılınmış ve ahlâk-ı rezîlelerden sayılmıştır. Gıpta, insanın başkalarından, ibret alarak başkalarının güzel hallerini kendisine örnek yaparak çalışması, gayret göstermesine imkân verdiği için pek güzel bir haslettir. Gençlerin, gıpta damarlarını harekete geçirmek, hased damarlarını körletmek bir terbiye işidir ve son derece lüzumludur.

İlim adamlarını mahveden şey haseddir. Nice hârika zekâlar, hased yüzünden, kendilerini yükseltme yerine, başkalarını alçaltmak için çalışmıştır. Nice imkanlar insanların ve cemiyetin hayrına kullanılma yerine, hased yüzünden ziyan edilmiş veya yıkıcılıkta harcanmıştır.

Hasetçi, eğeyi yalayan kedi gibi kendi kanını içtiğinin farkında bile olamaz. Evet, bir hadis-i şerifte de açıklandığı gibi, hasetçi başkalarına zarar verirken, kendisini de yer bitirir.

İnsan, doğuştan başkalarının saadetinden zevk alan, başkalarının iyiliği, hayrını kendi iyiliği ve hayrı bilen bir yaratılıştadır. Fakat hasedle bozulan, çözülen kimse hep başkalarının felâketinden hayvanî bir zevk duyacak hale gelir.

Hased öyle bir kurttur ki, genç-ihtiyar, alim-cahil, hoca- talebe demeden herkesin içinde kendisine rahat bir barınak bulabilir. Musallat olduğu her bir ruhu kemirir durur.

Bu tilki yapılı mahluk, peygamber evladına bile söz geçirebilmiştir. Gizli şirk gibi bir şeydir bu. Başka başka çehreler göstermeğe ve masum tavırlar takınmaya da muvaffak olabilir. Tarihte nice âlimler, nice âbidler, nice kahramanlar, nice devlet adamları hased yüzünden âleme maskara olmuşlardır. Bunlardan hâlâ ibret almayanlara, ne demeli? Fakat unutmamalı; tarihte hasede metelik vermeyenler de eksik değildir. Yoksa, dünyamız bugüne kadar ayakta durabilir miydi?

Kardeşi kardeşe, arkadaşı arkadaşa, komşuyu komşuya, âlimi âlime, kaynanayı geline, gelini kaynanaya düşman yapan yine hep bu fitnedir. Birlik, beraberlik içinde görünen nice dostlar, bunun tekme tokatlarıyla nasıl da darmadağınık olmuşlardır.

Araştırınız; tarihte birçok cinayetin asıl suçlusunun hased olduğunu anlayacaksınız. Ama, nice masumlar, onun yerine suçlu sandalyesine oturmuş, hesap vermiştir. Bu, öyle kurnaz bir canidir ki, her cinayeti işler; fakat hiçbir zaman yakayı ele vermez. Onu suçlu olarak yakalayanlar bile onu asla cezalandıramaz. O her işin içinden sıyrılıp çıkmasını bilir. Ama hangi taşı kaldırırsanız altında onu bulursunuz. Ah o ne dessastır !

Sakın, dünyanın mevcut imkanlarını, atom, hidrojen bombalarını hasedin eline vermeyin. Sonra dünyanın mahvolması bir an meselesi haline gelir. Çünkü o, öyle bir oburdur ki, dünyaları yiyip bitirmeden doymak, tatmin olmak bilmez.

Mikroplar, bedenen zayıf düşmüş insanlara musallat oldukları ve kendilerine yem olarak öylelerini buldukları gibi, hased mikrobu da ruhen fakir düşmüş, ruhen çökmüş insanlara musallat olur; bu suretle onların zaten yıkılmaya yüz tutmuş ruhlarında bir müddet saltanat kurar.

Hased, hırs ve kinle pek kolay dost olur, o ne yapıp yapıp hırslı ve kindar kimselerin ruhlarını hemen buluverir. Ve, bu zavallı ruhların sağlam kalan taraflarını da bir güve gibi kemirmeye devam eder durur.

Vücuda yerleşip vücutta şahlanan bazı mikropların, mikrobiyoloji uzmanlarını aciz bıraktığı gibi, hased de en yetişkin, en maharetli irşadçıları aciz bırakmış ve mağlup etmiştir.

Mikropla hased arasında ne de büyük benzerlik var. Leş kargaları gibi her ikisi de yıkılmış vücutların mirasına konuyorlar. Bu ahbap çavuşlar, birbirlerine o kadar sadakatle bağlıdırlar ki, birbirlerinin menfaatlerini gözetmede hiçbir ihmâlleri olmaz. Çünkü, mikrobun yerleştiği vücut zayıflayınca, hasede zemin haline gelen bir ruh tablosu ortaya çıkar. Hasedin, sahip çıkıp delik deşik ettiği ruh ise bedeni zayıf düşürür, onu mikropların yemliği haline sokar.

Kim bilir belki de kimsenin haberi olmadan birbiri ile anlaşıp geri kalmış milletleri aralarında paylaştıkları ve sömürdükleri iddia edilen süper devletler gibi, bunlar da bizim hiç haberimiz olmadan varlığımızı aralarında paylaşmışlardır.

Sakın insanların hased damarlarını tahrik etmeye kalkışmayınız. Hased damarı tahrik olmuş bir insan şehvetine, şöhretine ve servetine mağrur ve mahkûm olmuşlar gibi pek gülünç durumlara düşmekte, neticede her yıkılıştan ayrı bir öfke ile doğrulup çevresini yakıp yıkmaktan geri durmayan bir dehşet, bir felaket kaynağı olmaktadır.

Bu davetsiz misafir, bizim kapımızı da çalabilir. Bizim içimizde de kendisine bir çevre bulabilir. Bunun için kendimizi birsuje yerine koyup deneyelim. Acaba arkadaşlarımızın başarı ve mutluluğunu kendi başarı ve mutluluğumuz bilip sevinebiliyor muyuz? Dostumuzun meşrû ticaretinden büyük kârlar elde etmesine dayanabiliyor muyuz? Hatta bundan büyük bir zevk alabiliyor muyuz? İşte bu sorunun cevabı hased karşısındaki yerinizi tayin edecektir.

Komşumuzun, tanıdığımızın, çoluk çocuğuyla çok mesut bir aile hayatı sürdüğünü görünce Ne güzel, Allah bunu herkese nasib eylesin diyebiliyor muyuz? Çünkü, bu da çok önemlidir; içimizden bir kimseye nasib olmuş bir saadetin herkes tarafından erişilmesini, paylaşılmasını arzu etmek bir ruh zenginliğinin işaretidir. Hased böyle ruhlara saldırmayı göze alamaz.

Hased ateşi içimizde alevlendiği zaman, hemen Cenâb-ı Mevlâmıza sığınalım. Bir taraftan da abdest ve boy abdesti ile onu söndürmeye çalışalım. Hasedi en çok yıldıran şey kadere imandır. Hased, içimizde ne kadar şahlanırsa şahlansın, kadere imanımızı takviye ettiğimiz zaman, onun derhal dizlerinin feri kesilir. Hulâsa iman ve ibadet nurundan o çok yılar. Çünkü, onun çok iyi bildiği gibi bu nur mutlaka onun belini kırar.

Hasetçinin de bize şerri dokunabilir; ama ondan korkumuz yoktur. Çünkü, Felak suresinin son ayetinde Allah, Hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden Allaha sığının buyuruyor. Dikkat ettiniz mi hased, hasetçi işte böyle ayetlere konu olmuştur, bunu hiç unutmayalım. Her şeyin dizgini Cenab-ı Hakkın elindedir. O, dilemedikçe bize hiçbir fenalığın tesiri dokunmaz. O halde Onunla dost olalım, her korkudan, her sıkıntıdan her felaketten, her musibetten böylece kurtulalım. Hased gibi kötü huylar ve davranışlar üzerimize saldırırsa ne yapalım diye sormayın.

Üzerimize korkunç bir köpek saldırdığı zaman, onunla boğuşma yerine onun sahibine onun ipini çekmesini rica etmeye alışık değil miyiz?

Tanınmış ruh hekimlerinden Prof. Dr. Ayhan Songar, fakültelerinin bir mezuniyet gününde öğrencilerine yaptığı bir sohbette şunları söylüyor: Birbirine gerçek dost iki kadın gördünüz mü? Ben görmedim. Her kadın bütün diğer kadınları kendine rakip görür ve (bilerek veya bilmeyerek) hepsinden nefret eder. Bu, kadınlığın tabiatında vardır. Erkeklerde ise bu rekabet hissi daha çok meslektaşlar çevresine inhisar etmektedir. Daima, kendi yapamadığımızı yapana hasedle bakar, ondan nefret eder, onu küçültmek isteriz.

Niçin onları sevmeyi, anlamayı bir kerecik olsun denemez, neden meselenin kökünü bir defada kendi içimizde aramayız?

Aramayız, çünkü, bütün bu aşağılık hislerini, düşmanlık duygularını, şuur altı çatışmalarımızı kendi kendimize bile itiraftan çekiniriz, korkarız. Bildiğimiz sadece mesud olmadığımızdır. Bize göre memnuniyetsizliğimizin sebebi, kendi dışımızdadır, biz hep haklıyız. ( Çeşitleme, İst. 1981, s.238)

İnsanın hayatı namuslu, şerefli, faziletli, yüksek ilim ve irfan sahibi kimselere gıbta ile geçmeli, şuna buna hased ile heba olmamalıdır. Büyük adamların ufak tefek kusurları katiyyen nazar-ı dikkate alınmamalı. Her fırsatta onların kemalleri, gıbta edilecek örnek yönleri ortaya konmalıdır. Her cemiyetin en çok muhtaç olduğu şey, mihver insandır. Yeni nesillerin örnek alabileceği, kalıbına dökülebileceği insanlar her cemiyette sayılı ve sınırlıdır ve bunların şahsiyetlerini korumak için üzerlerine titremeli ve kendilerine gıbta etmeliyiz.

Kaynak: Ilkadim dergisi

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hased Ateşi
« Posted on: 29 Mart 2024, 04:31:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hased Ateşi rüya tabiri,Hased Ateşi mekke canlı, Hased Ateşi kabe canlı yayın, Hased Ateşi Üç boyutlu kuran oku Hased Ateşi kuran ı kerim, Hased Ateşi peygamber kıssaları,Hased Ateşi ilitam ders soruları, Hased Ateşiönlisans arapça,
Logged
12 Şubat 2016, 11:55:38
Ruhane
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.473


« Yanıtla #1 : 12 Şubat 2016, 11:55:38 »

Hased ateşi içimizde alevlendiği zaman, hemen Cenâb-ı Mevlâmıza sığınalım. Bir taraftan da abdest ve boy abdesti ile onu söndürmeye çalışalım. Hasedi en çok yıldıran şey kadere imandır. Hased, içimizde ne kadar şahlanırsa şahlansın, kadere imanımızı takviye ettiğimiz zaman, onun derhal dizlerinin feri kesilir. Hulâsa iman ve ibadet nurundan o çok yılar. Çünkü, onun çok iyi bildiği gibi bu nur mutlaka onun belini kırar.
Allahim sen bizleri kıskançlık duygusundan uzak tut..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
28 Ekim 2018, 10:30:48
melike_nur46
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 68


« Yanıtla #2 : 28 Ekim 2018, 10:30:48 »

Haset insani yakar kavurur bütün sevaplarini  bitirir.. karsidakine zarar verir. Bol bol felak okuyalim ki hasetci şerrinden korunalim
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
28 Ekim 2018, 13:44:05
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 28 Ekim 2018, 13:44:05 »

Esselamu aleykum.seytandan gelen hased ve kibir gibi tüm kötü duygu ve davranışlardan uzak kalan kullardan olalim inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Ekim 2018, 16:50:09
Mehmed.
Görevli Sorumlusu
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 18.662


Site
« Yanıtla #4 : 28 Ekim 2018, 16:50:09 »

Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes