> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) > Gördüklerim ve Yaşadıklarım
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gördüklerim ve Yaşadıklarım  (Okunma Sayısı 412 defa)
25 Ağustos 2012, 12:55:37
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 25 Ağustos 2012, 12:55:37 »



Gördüklerim ve Yaşadıklarım

Kitaplarımı yayına hazırlayan ilahiyatçı editörüm Mehmet Dikmen Hoca, hem dinlendirici hem de düşündürücü bulduğu bazı makalelerimi Gördüklerim Yaşadıklarım adıyla bir kitapçık içinde toplayarak  Türdav'da yayımlamış.

 Bu kitapçıktaki bir otobüs yolculuğunda yaşadığım hatıramı takdirlerinize sunacağım bugün. Bakalım olayı okurken tebessüm edebilecek, dinlenmiş sayabilecek misiniz kendinizi?

 "Bir yaz günüydü. Ben Çanakkale'ye gidiyordum, koltuk arkadaşım da Tekirdağ'a.. Ancak arabamız duraklarda duruyor, bekleyen yolcuları almaya önem veriyordu. Koltuktaki arkadaşım ise: Bu nasıl otobüs, dilenci vapurunu da geçti diyerek durmadan söyleniyor, böylesine kötü arabaya nasıl olup da bindik, her durakta duruyor, her kalabalıkta müşteri arıyor, diyerek de öfkesini tırmandırıyordu. Anlaşılan yol arkadaşım sakinleşmeyecekti..

-Bak dedim, senin asabileştiğin konuda ben hiç de kızmıyorum. İstersen beni birazcık dinle, belki rahatlarsın.

Tecessüsle baktı yüzüme. Beklemediği bir teklifle karşılaşmıştı galiba..

-Buyur seni dinliyorum, bakalım ne söyleyeceksin.. diye çıkıştı..

-Bu koltuklar boş giderse biz üzülmeliyiz, yazık olur koskoca arabanın sahibi ziyan ederse, demeliyiz. Biz yerimize sevinçle ulaşırken onunda evine, çocuğuna sevinçle ulaşmasını düşünmeliyiz. Bu ise, koltukların müşteri ile dolması, ziyan etmemesiyle mümkün olur.

-İyi söylüyorsun da işimiz gücümüz var bizim...

-Sanıyor musun ki işi gücü olan yalnız sensin, başkaları aylak?. Herkesin kendine göre işi gücü var, nitekim araba sahibinin işi gücü de yolda bekleyen müşteriyi alarak koltuklarını doldurmak. O da işini yapmakta, ziyan etmemek için çırpınmakta. Kaldı ki, bekleyen yolcuları almazsa onlar nasıl ulaşacaklar varacakları yerlerine?.

Yol arkadaşım şüphelenmiş şekilde bakmaya başladı.

-Senin araba sahibiyle akrabalığın mı var yoksa, dedi.

-Hayır, dedim araba sahibiyle akrabalığım yok, ama kendimi araba sahibi yerine koyarak geniş düşünmekle, sabırla akrabalığım var.

Bunun üzerine ikimiz de susarak bir müddet gittik. Sessizliği yine kendisi bozdu.

-Konuşsan ya, başka diyeceğin yok mu senin, dedi.

- Var dedim, ancak konuşursam kızmaz mısın?.

- Kızsam da konuş, düşünmediğim şeyleri dinliyorum senden...

-Bak dedim bir duymadığın şeyi daha söyleyeyim öyle ise. Sen henüz yasaklanmamış sigaranın birini bitirip birini yakıyorsun yanımda. Böylece beni de dumana boğuyorsun. Halbuki Allah seni ekmek yiyip su içmeye mecbur etmiş, ama sigara içmeye mecbur etmemiş. Sigarayı kendi elinle başına musallat etmişsin. Şimdi dumanını bana da musallat ediyor, yutmaya mecbur bırakıyorsun beni. Buna rağmen sana kızmıyorum. Kendi kendime, bu kardeşimin görünen kusuru sigarasıdır, benim ise görünmeyen nice kusurlarım vardır, diyerek nefsimi susturup sabretmeye çalışıyorum.

Koltuk arkadaşım yeni yaktığı sigarasını söndürmekte tereddüt etmedi bu defa.

Bir müddet daha sessizce gittik. Bu arada göz ucuyla sık sık beni incelediğini görünce neyi merak ettiğini sordum.

-Şaşırmam o ki dedi, karşılaştığı her olayı kendine göre yorumlayarak hiç kızmayan senin gibi gamsız adamın da sakalında beyazlar başlamış. Halbuki senin gibi geniş adamın sakalında beyazlama olmamalıydı.

-Onun sebebi başkadır dedim. Ben kafamı değil de hep çenemi çalıştırdığım için sakalımda beyazlar başladı.

Bu defa dayanamayıp eliyle elimi tutarak kahkahayı bastı.

-Seni bırakmam dedi, Tekirdağ'ın köftesi meşhurdur. Birlikte inecek, mutlaka sana köfte yedireceğim...

-Demezler mi sonra Şahin Hoca beleş köfte bulunca yolda otobüsten de indi, diye?

-Sen hoca mısın yoksa dedi?

-Belli olmuyor mu dedim.

-Oluyor da senin gibi hocayı pek görmedim. Sen hoca değil olsa olsa filozof olursun, filozof!..

Bu sırada arabamız durdu, o Tekirdağ'da indi, ben Çanakkale'ye devam ettim.

Bilmem iyi, bilmem kötü ettik; bir yolculuğu işte böyle tükettik!."

Şimdi siz de diyebilirsiniz ki:

'Biz de bilmem iyi bilmem kötü ettik; bir yolculuk yazısı için kıymetli vaktimizi böyle tükettik.'

  Yorumunuz böyle ise, itiraz edemem. Sadece, haklısınız diyerek helallik dilerim.

AHMET ŞAHİN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gördüklerim ve Yaşadıklarım
« Posted on: 26 Nisan 2024, 05:51:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gördüklerim ve Yaşadıklarım rüya tabiri,Gördüklerim ve Yaşadıklarım mekke canlı, Gördüklerim ve Yaşadıklarım kabe canlı yayın, Gördüklerim ve Yaşadıklarım Üç boyutlu kuran oku Gördüklerim ve Yaşadıklarım kuran ı kerim, Gördüklerim ve Yaşadıklarım peygamber kıssaları,Gördüklerim ve Yaşadıklarım ilitam ders soruları, Gördüklerim ve Yaşadıklarımönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes