๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 19 Kasım 2010, 15:41:48



Konu Başlığı: Gönüller bir olunca
Gönderen: Sefil üzerinde 19 Kasım 2010, 15:41:48

(http://medya.zaman.com.tr/2010/11/19/gonuller.jpg)

Gönüller bir olunca arada köprü mü kalır

Avrupa'nın birçok ülkesi ile Türkiye'nin batı illerinden Doğu ve Güneydoğu'ya gelerek, bayramda hiç tanımadıkları insanlara misafir olan işadamları, bölgedeki girişimcilerle de bir araya gelerek kurulan kardeşlik köprüsünü pekiştirdi. 700'ü İstanbullu olmak üzere bine yakın işadamı, yoksulları ziyaret ettikten sonra Diyarbakırlı STK temsilcileriyle buluştu.

Diyarbakır Özel Nil İlköğretim Okulu Konferans Salonu'nda gerçekleşen buluşmada duygu dolu dakikalar yaşandı. Diyarbakır'daki kardeşlerine konuk olan işadamları, yaşadıkları anıları anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Kardeşlik buluşmasına Diyarbakır Vali Yardımcısı Yemen Bayrak, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, MÜSİAD Diyarbakır Başkanı Vahdettin Bahadır, DİGİAD Başkanı Alaattin Korkutata, DOSİAD Başkanı Aziz Özkılıç ile çok sayıda işadamı ve Kimse Yok mu Derneği gönüllüleri katıldı.

Programda konuşan DİGİAD Başkanı Alaattin Korkutata, gönüllülerin inşa ettiği köprüleri dünya tarihinde hiçbir milletin inşa edemediğini belirterek, "Çünkü sizler gönüllere gönül köprüleri inşa ettiniz. Bugün bazı medya organlarının kötü imaj adına Diyarbakır hakkında yaptığı yayınlara rağmen, aynı değerler etrafında bir araya geldiğimizi müşahede ediyoruz." dedi. Konuşmasına Diyarbakırlı şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Memleket İsterim' şiiriyle başlayan Diyarbakır Vali Yardımcısı Yemen Bayrak, batı illerinden gelen işadamlarının dağıttığının 3-5 kilo et olmadığını, sevgi ve hoşgörü olduğunu söyledi. Bayrak, "Diyarbakır'da kolilerde dağıttığınız et değildi, sevgi, şefkat, muhabbet ve hoşgörüydü. Bu sevgi ve hoşgörü ileride bütün ülkeyi ve daha sonra bütün dünyayı saracaktır. Bu sayede dünyanın sevgi ve huzur içinde kalmasını sağlayacaktır." diye konuştu.

BİRBİRİMİZİ ANLAMAK İÇİN ZİYARETLER SÜRMELİ


Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu ise salondakilere 'gönül dostları' olarak hitap etti. "Çok değerli bir iş yaptınız. Başkasının dertleriyle dertlenmek sırf Allah rızası için olsa gerek. Bugüne kadar birbirimize uzak kaldığımız için birbirimizi maalesef anlamadık. Yıllarca ayrı kaldık. Bugün ülkemizde birçok tabu yıkıldı. Gidip-gelmelerin kıymeti şüphesiz kurban etinden daha değerlidir. Birbirimizi anlamamız için karşılıklı gidip gelmeler sürekli olmalıdır." şeklinde konuştu.

MÜSİAD Diyarbakır Şubesi Başkanı Vahdettin Bahadır ise bu topraklarda binlerce yıl kardeşlik içinde yaşadıklarını hatırlatarak, "Birlikte medeniyetler inşa ettik. Bugün bizim duygusallığa değil, akla ihtiyacımız var. Bu ümmetin birliği ancak akılla sağlanır, temeli de akılla atılabilir. Varlık çoğulculuk üzerine inşa edilmiş. Tabiata baktığımızda bunu görürüz. Resul'ün bizden istediği de budur. Herkes kendi dili ve diniyle yaşamalı ki bu çoğulculuk olsun. Birbirimizi sevmek için anlamaya çalışmalıyız." dedi.

Trabzon'dan Diyarbakır'a gelen Dr. Uğur Özgür ise burada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Özgür şunları söyledi: "Burada iki şeyden çok etkilendim. Gelen kafilelerden ve şahit olduğum Türk-Kürt kardeşliğinden çok etkilendim. Kafileler hacı gibi geliyordu; İstanbul, Bursa, Samsun... İnsanları buraya inançları getirdi. Dünyanın her tarafında gönüllüler var. Diyarbakır'da bir nineye konuk oldum. Beni öptü, sarıldı. Duasını aldım. Şunu gördüm. İki gönül bir olmuş arada köprü mü olur Allah aşkına?"

İstanbul'dan gelen Bahçelievler Camii imam hatibi İbrahim Erdal ise yaptığı konuşmada salondakileri ağlattı. Erdal, "Bugün koşturma günüdür. Yarın herkes koşacak. Bugün koşan insanlar bahtiyar insanlardır." ifadesini kullandı.

Diyarbakır'daki gönüllülerden ilahiyatçı-yazar Muammer Eryılmaz ise işadamlarına Diyarbakır'ın manevi yönü ile Kurban Bayramı'nın önemini anlattı. Eryılmaz, Diyarbakır'ın peygamber kabri, makamı ve sahabe mezarına sahip olmasının şehre manevi bir hava kattığını örneklerle anlattı.