๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 11 Temmuz 2011, 10:03:50



Konu Başlığı: Bitkilerimiz çalınıyor
Gönderen: Sefil üzerinde 11 Temmuz 2011, 10:03:50
BİTKİLERİMİZ ÇALINIYOR   
   
DÜZENLİ sadece Kaçkar Dağları değil, Toroslardan Cudi Dağına kadar Türkiye’nin neredeyse tamamının bu tehlikeyle karşı karşıya olduğunu savunarak, ‘’Dağlarımız, ovalarımız, yaylalarımız adeta sebil olmuş. Doğa turları gibi çeşitli adlar altında yabancılar bitki türlerimizi yağmalıyor. Tabiî işin içinde uluslar arası ilâç firmaları da var’’ dedi.
 
ÇUKUROVA Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Botanik Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli, bitki kaçakçılığıyla Türkiye’nin milyarlarca dolar zarara uğratıldığını belirterek, ‘’Yıllardır süregelen bu kaçakçılığa karşı önlem alınmaması bitki casuslarının adeta iştahını kabartıyor. İzinsiz bitki toplamanın önüne geçmek için yeni kurallar ve yaptırımlar olmalı’’ dedi. Prof. Dr. Düzenli, Türkiye’de dünyanın hiçbir yerinde olmayan 3 bin 500 endemik bitki bulunduğunu, bu bitkilerin yıllardır çeşitli yöntemlerle kaçırıldığını, ardından yurt dışındaki laboratuvarlarda, gen bankalarında değerlendirildiğini, genetik haritalarının çıkarıldığını savundu. Dünyada sadece bir bölgede yetişen bir bitkiden örnek alınıp genlerinin çözülebildiğini ifade eden Düzenli, kaçırılarak gen haritası çıkarılan bir bitki ile ilgili ilâçlar üretmenin, o bitkiyi ortadan kaldıracak virusler geliştirmenin ve yine o bitkinin genlerine başka genler de monte ederek o bölgedeki başka bitki türlerini ortadan kaldırmanın da mümkün olduğunu’’ anlattı. Düzenli, ‘’Yani bir bitkiyi ‘canavar bitki’ haline getirmek şu anki teknoloji ile çok kolay. Genleri çözülmüş bitkiler tekrar bir tarlaya ekildiğinde içeriğindeki genetik değişim yüzünden o bölgedeki bitki örtüsünü yok etmekte ve o bölgedeki diğer bitki örtüsünü belirli böcek türlerine veya mantar türlerine zayıf hale getirebilmektedir’’ dedi.
 
RİZE’YE GELEN İSRAİLLİ  ARTIŞI DİKKAT ÇEKİCİ
 
 Her yaz mevsiminde bitki casusluğun arttığını, bununla ilgili birçok haberin medyada görülebileceğini anlatan Düzenli, ‘’Kaçakçılar akla hayale gelmedik yöntemlere başvururken daha çok da turist kimliğini kullanıyorlar. Turist kimliği adı altında dağlarımıza yaylalarımıza gezmeye gelen şahıslar aslında birer bitki kaçakçısıdır’’ diye konuştu. Düzenli, Rize Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre, Rize’ye gelen turistlerin ülkelere göre dağılımları incelendiğinde, İsraillilerin artışının dikkat çekici olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ‘’Yerli halk ve yaylacılık yapan insanlar bu konularda bilgi sahibi olmadığından, ‘turist’ dediğimiz kişiler bu insanlara iyi niyetle yanaşıp, çiçeklerin ve bitkilerin yerlerini rahatlıkla öğrenebiliyorlar. Çoğu ülkede bitki kaçakçılığına karşı sıkı önlem alınıp, bitkilerin yoğunlukta olduğu bölgelerde giriş ve çıkışlar kontrol edilirken ülkemizde hiçbir denetimin olmaması casusların işine yarıyor.’’
 
 
İŞİN İÇİNDE ULUSLAR ARASI İLÂÇ FİRMALARI DA VAR
‘’Vaktiyle Bergama’daki koskoca Zeus Sunağı’nı aşırmayı başaran Avrupalılar, fırsat buldukça canlı türlerimize de aynı aç gözlülükle yaklaşmaktadır. Bunu yaparken de Türkiye’deki yasal boşluklardan ya da ilgisizlikten yararlanıyorlar’’ diyen Düzenli, bazı Türk bilim adamı meslektaşlarının da farkında olmadan casuslarla işbirliği yaptığını, kaçakçıların, yurt dışına eğitim için giden öğrencileri bile kullanarak çok özel bitki materyallerini ele geçirdiklerini kaydetti. Kaçakçıların turist gibi gelerek tabiat turları ya da kamplarda topladıkları bitkileri kargo yoluyla ülkelerine gönderdiklerini vurgulayan Düzenli, kara yoluyla gelen bitki ajanlarının ise araçlarına özel bölmeler yaptırdıklarını ileri sürdü. Düzenli, Türkiye ilâç ve kozmetik ürünlerinin hammaddesi olan 4 bine yakın endemik bitki türü ile endemik olmayan çok sayıda bitkinin gen merkezi olmasının kaçakçıların iştahını kabarttığını kaydetti.

yenişafak