๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 02 Eylül 2012, 21:54:33



Konu Başlığı: Bir İtalyan
Gönderen: Sefil üzerinde 02 Eylül 2012, 21:54:33

 Abdullah Aymaz
   
Prof. Dr. Francesco Rizzo

Arkadaşımız Oğuzhan Bey'in tanıştırdığı Prof. Dr. Francesco Rizzo, İtalya'nın Corigliano Calabro şehrinde doğmuş.

Sicilya'nın karşısında çizmenin en altında bir yer... Bu şehir çok büyük değil ama burada Castel San Mauro (Kutsal Müslüman Kalesi) isimli tarihî bir eser var. Ayrıca şehrin yakınında yine Müslümanlardan kalma sıcak suyu olan bir havuz var. Tedavi için kullanılmış. Altında altı tane fırın var. Ocakları odun yakılarak ısıtılıyor...

Francesco, kendisinden bahsederken diyor ki: "Büyük annem çok dindardı. Çok dua ederdi. Ocak gibiydi... Nazar değme gibi hastalıklar ile ilgili olarak insanlar yanına çok gelirdi... Ben kendim de küçüklüğümde rüyamda olsun, âşikâr olsun acayip şeyler görürdüm. Bayıldığım oldu. Ama benim fizikî hiçbir rahatsızlığım yoktu. Kendim dindar olmayı çok istiyordum. Ama kalbimle kafam çatışıyordu. Sorularım çoktu, cevap bulamıyordum. Hem ekonomi okudum hem de psikoloji... İkisinden de doktora yaptım. Alternatif tıpta profesörüm... Bunun için Almanya'da ve Sri Lanka'da eğitim aldım. Alternatif tıpçılar elli sene önce Kazakistan-Almatı'da toplanırlardı. Merkez orasıydı. Şimdi merkez Sri Lanka... Orada eski dinlerin tıbbı öğretiliyor. Orada Budistlerin yogası, Çinlilerin akupunkturu vs. her şey öğretiliyor. İranlılar Sri Lanka'ya çok alaka gösteriyor. Onların eski ateşperest anlayışlardan kalma tıbbî bilgiler de öğretiliyor. Malezyalıların eski döneme ait tıbbî bilgiler de öğretiliyor. Almanya'da bir Türk tanıdığım var. Çok rahatsızdı. Tedavi için gittim. Geçti. Sonra birkaç defa nüksetti... Bana 'Sen ne okuyorsun? Ben tam inanamadığım için iyileşemiyorum galiba?' dedi. Ben ise ona manasını bilmediğim fakat içime doğan 'Yâ Rahim!..' diyerek tedavi etmeye çalışıyordum. 'Yâ Rahim!' deyince şaşırdı, gözleri doldu... 'Ne oldu?' dedim. Kur'an-ı Kerim getirdi. 'Bak 'Rahîm' Besmelede var!..' dedi. Halbuki ben kafa karışıklığımda pek çok dini incelemiştim. Bilhassa bir zaman Dalay Lama ve Budizm çok popüler idi. Otuz yaşımdan itibaren hep aynı rüyayı görüyordum. Rüyamda ilkokula gidiyorum ama 30 yaşlarındayım. Utanıyorum. Öğretmene soruyorum, 'Hâlâ niye ilkokuldayım' diye. O da 'Sen yeni başlıyorsun' diyor. Kırk yaşımda Oğuzhan ile tanıştım. Sohbetlere gitmeye başladım. Rüya kesildi. Altı senedir görmüyorum. Ondan sonra bana rüyada 'Eski bildiklerini unut, yenileri öğren' denildi. Oğuzhan ile İstanbul'a gittim. Sultanahmet Camii'ne gittik. Ben de abdest aldım camiye girdim, şöyle bir baktım; çocukluğumda gördüğüm bir rüyayı hatırladım... Büyükannem bana haydi seni çok sevdiğim bir yere götüreyim deyip buraya getirmişti. Tıpatıp aynı yer, aynı güzellik!. Ama çocuk olmama rağmen rüyada kendimi kırk yaşlarımda görüyordum. Bunları hatırlayınca, ağlamaya başladım... Almanya'ya döndüğümde sohbetlerde hep kafamdaki o soruları soruyordum, kızmadan, hoşgörü ile bana cevap veriyorlardı. Sonra kültür merkezindeki kitaplıktan istediğimi alabileceğimi söylediler 'Sufizm' (Kalbin Zümrüt Tepeleri) kitabı dikkatimi çekti, onu okumaya başladım, ama cümle cümle üzerinde duruyor ve soruyordum. Sonra 'Ölçüler'i de o hassasiyetle okudum. Çok çok istifade ettim... Ama Oğuzhan beylerin arasındaki samimi hava beni çok etkiledi... Kardeşlik, insanlık ve onun verdiği huzur, ayaklarımı âdeta yerden kesti..."

Türkiye gezileri mutlaka çok faydalı oluyor... Bilhassa ezanlar ve camilerimiz... Bir de Anadolu insanının misafirperverliği ve güller gibi gülümseyen yüzleri...


Konu Başlığı: Ynt: Bir İtalyan
Gönderen: Ekvan üzerinde 12 Kasım 2012, 15:08:49


   Kırgızistanda yolda yürürken pekçok farklı inanışta insanla karşılaşıyor ve hidayetle henüz tanışmayanlar için üzülüyorum..Bu yazı bu noktada bir ışık oldu bana,,Rabbim dilerse hidayet kapılarını açar,nerede ve ne şartlar altında yaşadığımız mühim değil..Yeter ki içimizde bir arayış olsun..inşaallah..