> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Güncel Meseleler > Sizden Gelenler( Güncel Meseleler ) >  Bir dava adamı portresi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir dava adamı portresi  (Okunma Sayısı 482 defa)
29 Haziran 2012, 20:53:10
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 29 Haziran 2012, 20:53:10 »




Bir dava adamı portresi

Dava adamı, gönül verdiği dava uğruna, kendi öz nefsine kadar her şeyi feda etmeye hazırdır ve bu hususta o, çoktan aklını, nefsini ve ruhunu ikna etmiştir bile.

Dava adamı, kendisini, başkalarını yaşatma zevkine adamış, nefsî haz ve zevklerinden sıyrılmış bir insandır. O, günde elli defa seve seve davası uğrunda ölüme katlanmaya hazırdır ama körü körüne, hemen ölüme koşmak ve kendini ölüme atmak gibi düşüncesizce şeylerden de uzak bir basiret insanıdır. Zira dava adamı, sadece bir fedaî değildir. Hele bir gösteriş budalası asla.. o her gün davası uğruna gördüğü, müşahede ettiği acı manzaralar ve gelecek adına milletini tehdit eden şeyler karşısında bin defa ölür, bin defa dirilir ve bir kere ölmekle kurtulmayı asla düşünmez. Bazen kendisini feda edip bir kere ölen insanlar arasında çok defa hayattan bıkmış kimseler de bulunabilir.

Dava adamı tepeden tırnağa hayat doludur. Yaşamanın önemli olduğunun da farkındadır; ama o, diriliş eridir ve hayatı gibi diğer değerli şeylerini de, öldürmeye değil yaşatmaya bağlamıştır.

Her fedakâr insan dava adamı olamadığı gibi, her ideal insan da dava adamı olamaz. Belki o bir idealist olabilir; zira dava adamı olmak, ayrı bir kısım vasıflar ister.

Dava adamı, ne yaptığını ve yapacağını çok iyi bilen biridir. O, "Hele şöyle bir yapalım da ne oluyor görelim." mülâhazasıyla hareket etmez. Düşünür, istişare eder, planlar, sonra yapar ve ömrünü yap-sök'le tüketmez.

Efendimiz ve Davası

Bu vasıflarla kâmil manada muttasıf olan en büyük dava adamı şüphesiz ki, Hz. Muhammed'dir (sallallâhu aleyhi ve sellem). Şimdi O'nun örnek hayatından bir kısım kesitler sunarak yukarıda icmalen bahsettiğimiz dava adamı portresini çizmeye çalışalım:

Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayat-ı seniyyelerine baktığımız zaman, O'nun çok kritik dönemlerde dahi ani ve isabetli kararlar verdiğini görürüz. Meselâ, Allah Resûlü, ashab-ı kiramın bir kısmının işkence altında bulundukları Mekke'den, Habeşistan'a hicret etmelerine müsaade etmişti. Başkaları belki bunu ilk bakışta anlayamayabilirdi. Hatta yanlış yorumlara bile girebilirdi; ama Efendimiz'in anlayışına göre onlar Habeşistan'a gitmekle, hem Mekke'deki baskıdan kurtulacaklar hem de orada Müslümanlığı duyuracaklardı. Nitekim öyle de oldu ve Habeş kralı Necaşi bile Müslüman oldu.

Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayatında, ilk anda anlaşılamayan, ama anlaşıldığında da O'nun ne kadar büyük bir dava adamı olduğunu gösteren bir başka büyük olay da Hudeybiye sulhüdür. İzzet, şeref ve haysiyetiyle oynandığı Hudeybiye'de O (sallallâhu aleyhi ve sellem), tam bir dava adamı olarak hareket etmiştir. Şayet O, orada ashab-ı kiramın önünü açsaydı, onlar İrem barajı gibi bütün müşrikleri sele vereceklerdi; belki o selin önünde kendileri de sürükleneceklerdi. Ama Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) böyle bir şeye meydan vermedi. Hemen Allah'ın emriyle ve O'nun muradı istikametinde bir karar verdi ve bir anlaşma yaptı. Belki bu anlaşmada Müslümanların onur ve şerefi kırılacaktı ama kat'iyen kan dökülmeyecekti ve Uhud'da, Hendek'te müşriklerle açılan ara biraz daha açılmayacak, problem, olduğu yerde dondurulacaktı. Müşrikler gelecek sene Müslümanlara Mekke'ye girme imkânı verecekler ve böylece sahabe de Müslümanlığı anlatma fırsatı bulmuş olacaktı. Dahası bu insanlar akrabalarının yanına gidecek ve aile yakınlığı içinde dinlerine ait meseleleri çok rahatlıkla anlatabileceklerdi. Hem Mekkelilerle böyle bir anlaşma yaptıklarından dolayı çok rahatlıkla Arap yarımadasında çeşitli kabilelere Müslümanlığı anlatma fırsatı da bulmuş olacaklardı. Çünkü Mekkelilerden artık herhangi bir tehlike gelmesi söz konusu değildi. Ayrıca, bu esnada Allah Resûlü çeşitli meliklere, hükümdarlara mektuplar yazacak, adamlar gönderip onlarla meşgul olma imkânı bulacaktı.. ve bu arada kendi sistemini kuracak ve her şeyi sağlama bağlayacaktı.

O Günden Bugüne

Efendimiz ile başlayan bir dönem, çeşitli kimselerin elinde hakkıyla korundu ve günümüze kadar bütün canlılığıyla intikal etti. Eğer günümüzde de aynı ruh, aynı azim ve inançla; aynı şuur, aynı hasbîlik ve diğerkâmlıkla bu işe sahip çıkmazsak, günümüze kadar elden ele emanet olarak intikal eden bu davanın –Allah muhafaza buyursun!– enkaz hâline gelmesi mukadderdir. Tabiî buna sebebiyet veren de bizler olmuş olacağız. Bence asıl üzerinde ısrarla durulması gerekli olan husus da işte budur:

Maddî-mânevî her şeyin üstünde ona olağanüstü bir ehemmiyet atfetme ve dünyevî işlerin çok çok üstünde değer verme, hatta o olmadıktan sonra yaşamanın manasız olduğuna inanma, dahası genç nesillere bu ufku gösterme, inandırma Rabb'imizin bize lütfettiği her fırsatı bu istikamette yani nesillerimizin irfan hayatı adına, imana ermeleri adına değerlendirme ve bunu en büyük vazife sayma... Evet, bunun dışındaki bütün paye, makam ve mansıplar bir hiç hükmünde olmalıdır.

Asrımızda dâvâ adamının bulunup bulunmadığı meselesi izafî bir konudur. Belli bir ölçüde dava adamları vardır, ancak kâmil-i mükemmel manada dava adamının bulunacağını iddia etmek oldukça zordur. Hususiyle asrımız, bir kolektif şuur asrıdır. Fertler "ferd-i ferîd" dahi olsalar, "gavsiyet" ve "kutbiyet"i dahi temsil etseler, küfür cereyanının çıkardığı şahs-ı manevi karşısında mukavemet edemeyeceklerinden dolayı bugün, dava adamı keyfiyet ve evsafını, dava adamına ait hususiyetleri, daha ziyade şahs-ı manevide aramak gerekir. Dava adamı hususiyetleri içinde kendini gösteren böyle bir heyet, bir şahs-ı manevi varsa, ideal bir dava adamına ait evsafı onlar gösteriyorlar demektir.

FETULLAH GÜLEN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir dava adamı portresi
« Posted on: 20 Nisan 2024, 06:10:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir dava adamı portresi rüya tabiri, Bir dava adamı portresi mekke canlı, Bir dava adamı portresi kabe canlı yayın, Bir dava adamı portresi Üç boyutlu kuran oku Bir dava adamı portresi kuran ı kerim, Bir dava adamı portresi peygamber kıssaları, Bir dava adamı portresi ilitam ders soruları, Bir dava adamı portresiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes