๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( FıkıH ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 04 Ağustos 2012, 18:49:36



Konu Başlığı: Mezhebî tefrika fitnesine karşı
Gönderen: Sefil üzerinde 04 Ağustos 2012, 18:49:36


Cevher İLHAN

Mezhebî tefrika fitnesine karşı…


İslâm dünyasında “Şiî-Sünnî çatışması” tahriki sadece Amerikan Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger’in “yekpare İslâmı mezhebî tefrika üzerine bölüp parçalama stratejisi”yle kalmıyor. (Kissinger’in Yargılanması, C. Hitchens, 6-7)
   
Ülkelerin başına terör, ekonomik krizler, sefaletler ve kitlesel ölümler getiren, seçilmiş hükûmetleri deviren darbeler tertipleyen, anarşi ve kargaşayı körükleyip kaosa sürükleyen, plânlarına uymayan politikacıların, askerlerin, gazetecilerin ve din adamlarının öldürülmesini suikastlar yapan/yaptıran “gizli ifsad şebekesi”nin istimal ettiği tahrik unsurlarının başında da “mezhebî tefrika” geliyor.
Evvela Birinci Dünya Savaşı sonrası İngilizlerin cetvellerle çizdiği, hiçbir etnik, bölgesel ve coğrafî unsuru nazara almadan şehirleri, kasabaları, köyleri ortadan ikiye bölen sun’î sınırlarla, aynı inancı, tarihi ve kültürü paylaşan, Türkiye ve Suriye gibi halklarının akraba olduğu milletler arasına duvarlar örüldü. Ardından da çeşitli kışkırtmalarla, propagandalarla bu duvarlar ardındaki Müslüman topluluklar birbirinin aleyhine kışkırtıldı.
Bunların başında Bediüzzaman’ın ifâdesiyle, “Bin üç yüz seneden beri bütün İslâm dünyasını ağlatan ve bütün ehl-i hakîkate, ‘Eyvahlar, yazıklar olsun!’ dedirten âlem-i İslâm’ın en büyük yarası ciğersûz hâdisesi”nin deşilmesi geliyor. Amerikan ve işgal-sömürü işbirlikçisi Batılı ortaklarının kışkırtmasıyla sekiz yıl süren ve her iki taraftan bir milyon insanın öldürüldüğü İran-Irak savaşı bunun en acı örneklerinden…
On dört asırdır oynanan bu “bayat oyun”la İslâm âlemini “Sünnî-Şiî” tefrikasıyla birbirine kırdırma fitnesindeki tahribatlar ve tahrikler bir yana, son yıllardaki tahrikler, ecnebilerin dehşetli fitneyi deşme maksadıyla ne denli tahrikkâr davrandıklarını ele veriyor.

TOPYEKÛN TAHRİK PLÂNI…
Bu maksatla Yemen’den Bahreyn’e, Lübnan’dan Pâkistan’a uzanan geniş coğrafyada yüzlerce patlatılan bombalarla mezhebî tefrika fitnesi azdırılıyor.
Geçtiğimiz yıl, NATO paravanında Amerikan işgali altındaki Afganistan’da ve komşusu Pâkistan’da, sızan yabancı istihbarat servisleri ajanlarının tertibiyle, her defasında onlarca-yüzlerce Müslümanın katledildiği Sünnilerin ve Şiîlerin camilerine düzenlenen bombalı saldırılar, bunlardan biri…
Keza Hz. Hüseyin’in, beraberindeki sahabelerin ve çocuklara varan ehl-i beytin acımasızca katledildiği “Aşûre günü”ndeki anma ve dua toplantılarındaki kritik kırılma çizgisinde, Afganistan’da, Keşmir’de, Irak’ta, Kerbelâ’da binlerce Şiînin toplandığı türbelere yapılan saldırılarda, aralarında kadınların ve çocukların büyük bir yekûn teşkil ettiği yüzlerce Müslümanın hunharca öldürülmesi, yüzlercesinin yaralanması, İslâm âleminde “mezhebî iftirak” ateşini alevlendirme adına yapılan/yaptırılan tahriklerin vahşete varan boyutunu ele veriyor. Geçen ay başta Bağdat olmak üzere Sünnî-Şiî camilerinin ve vakıflarının karşılıklı bombalanıp yüze yakın Iraklının öldürülmesi ve yaralanması, “mezhepçilik kışkırtıcılığı”nın zâlimâne veçhesini ortaya koyuyor.
Bu arada Şiî nüfus İran’a karşı “Cundullah” adı altında “Sünnî bir örgütü” kurdurulup her türlü para ve lojistik destekle, İran ve Pâkistan arasında ihtilâf bölgesi Belûcistan problemini provoke edilmesi, Amerika’nın mamulü “El Kaide”yi İngiltere ile birlikte kullandığının resmen itirafıyla açığa çıkan “mezhebî tefrika”nın küresel mihrakların tahriklerinden…
İki milyon sivilin katledildiği işgalle Irak’ta gittikçe batağa saplanan ABD’nin, Pentagon belgelerinde “İsrail’in güvenliği hesâbına İran’ı hedef aldığı” belirtilen “Füze Kalkanı” radarını Türkiye’de konuşlandırılması üzerinden Müslüman komşusu İran’la çatışmaya itmesi de bir cihetiyle “mezhebî tahrik” malzemesi. Batı medyasında, “BOP eşbakanlığı”yla bölgedeki hegemonya ve çıkar politikaları için İran’a Şiî kuşağa karşı “Sünnî blok”un “liderlik rolü”nün verilmesinin de amacı bu.
Özetle, “Sünnî- Şiî çatışması”, kamplaşma ve kutuplaşmasıyla İslâm âleminin topyekûn kapışması senaryosu güdülüyor.

“BİRİNİ DİĞERİ ALEYHİNDE İSTİMAL…”
Bunun içindir ki Suriye’deki karışıklık, kalkışma ve kargaşa, “azınlık Alevî-Nusayri yönetim”in “Sünnî çoğunluğa” hükmettiği hassasiyetlerin kaşınmasıyla iç savaşa dönüştürülüp, bu ülke üzerinden mezhebî tefrika fitnesi, komşu ülkelere yaydırılmak isteniyor.
En son Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Abdülhakim Beşar’ın, Erbil merkezli Rudaw gazetesine verdiği röportajda, bölgede etnik yapıya dayalı bölünme ve parçalanmanın yanısıra, “Esad, Alevi kesimin bir üyesi olarak sonuna kadar savaşacak, bu da mezhep savaşını tetikleyecek. Bu savaşın kıvılcımı, Lübnan, Irak ve Türkiye’yi de etkileyebilir” cümlesi, bunun ikrarı. (Akşam, 2. 8. 2012)
Ki Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun “Ya yeni Ortadoğu ya kaos olacak” ihtimalleri arasında bölgedeki dinamiklerle başta Suriye’nin ve Suriye üzerinden bütün bölgenin etnik ve mezhebî iftirakla tefrikaya düşeceğine dikkat çekmesi; “Kaos durumundan yararlanarak de facto otoriteler oluşursa bu otoritelerin mevcudiyeti Suriye’nin birliğini yok eder. Sünniler, Dürziler, Kürtler başka yerde oluşursa bu durum Suriye’yi Lübnanlaştırır” yakınmasıyla “Lübnanlaşma tehlikesi”ne dikkat çekmesi de buna işâret ediyor…
Bundandır ki bütün politik hesapların ve plânların ötesinde mezhebî tefrika fitnesine karşı Bediüzzaman’ın, “Ey Ehl-i Hak olan Ehl-i Sünnet ve Cemaat! Ve ey Âl-ı Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Alevîler! Çabuk bu mânasız ve hakikatsiz, haksız, zararlı olan nizâı (kavgayı) aranızdan kaldırınız. Yoksa, şimdiki kuvvetli bir sûrette hükmeyleyen zındıka cereyânı, birinizi diğeri aleyhinde âlet edip, ezmesinde isitmâl edecek. Bunu mağlûp ettikten sonra, o âleti de kıracak. Siz ehl-i tevhid olduğunuzdan, uhuvveti (kardeşliği) ve ittihâdı (birliği ve bütünlüğü) emreden yüzer esaslı râbıta-i kudsiye (mukaddes bağlar) mâbeyninizde (aranızda) varken, iftirakı iktiza eden cüz’î meseleleri bırakmak elzemdir” dersi ve ikazı, büyük önem taşıyor. (Lem’alar, 32)


Konu Başlığı: Ynt: Mezhebî tefrika fitnesine karşı
Gönderen: Ceren üzerinde 20 Kasım 2016, 21:24:05
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri ehli kitapdan ehli sunnetden olan ve islami karistiran fitneden uzak yasayan kullardan olalim inşallah...