๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 29 Ağustos 2012, 20:53:28



Konu Başlığı: Yersiz kıskançlıklardan kaçının
Gönderen: Sefil üzerinde 29 Ağustos 2012, 20:53:28



Ali FERŞADOĞLU

Yersiz kıskançlıklardan kaçının


Kıskançlık da diğer duygularımız gibi, eğer dengeli ve veriliş istikametinde kullanılmazsa zedeleyici, tahrip edici muzır bir hâl alır.
Kıskançlık, düşünce ve duygularımızı yöneten hatta alt üst eden bir yapıya sahiptir.
Eşler arasında kıskançlık duygusunun atağa geçmesinde en etkili unsur düşüncesizce yapılan fiillerdir.
Bu duygunun altında sahip olma, kendisine öncelik verilme isteği yatar. Eşinin eve geç gelmesini, telefona geç cevap vermesini, çarşıya pazara çıkmasını, pencereden bakmasını yasaklayan eşler vardır. Bunların somut bir sebebi yoktur. Sadece kendisinin zihin dünyasında kurduğu vehimler olabilir.
Kıskançlığın altında yatan sebeplerden biri sevgisizlik ve ilgisizlik olabilir. Birkaç güzel söz, ufak tefek gönül alan hediyeler, sevgi dolu bir bakış, ilgiyle yapılan bir sohbet bu kıskançlığın dozunun normal seviyeye gelmesini sağlayacaktır.
İfrat ve tefrit gibi aşırıya varan kıskançlıklar zararlı olduğu gibi, kıskançlıklara sebebiyet verecek hareketlerden de kaçınmak gerekir.
Öte yandan suçlayıcı ve yargılayıcı olmayan dozunda bir kıskançlık, sevginin ve ilginin artmasına, çoğalmasına zemin hazırlar. Eşini kıskanan genç onu incitmez, ancak yüceltir, değer verdiğini gösterir. Sevildiğini anlayan eş, mutlu olur. Eşine olan bağlılığı kuvvet kazanır.

UZUN AYRILIKLARA DİKKAT!
Küçük bir ayrılık deyip hafife almayın sakın. Zira, ayrılıklar eşlerin birbirine olan özlem, sevgi ve hasretini depreştirir. Sıradan, normal seyreden bir hayatı yaşamaya alışkın eşler, birbirlerinin yokluğunda varlıklarını keşfederler aynı zamanda.
Ancak, beraber yapmaya alışık oldukları hayat tarzı bir anda sekteye uğrar. Böylece eşinin ne kadar kıymetli ve değerli olduğunu, boşluğunun doldurulamayacağını fark eder.
Uzun ayrılıklarda durum daha farklı sonuçlar doğurur. “Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur” misâli eşler birbirlerinin yokluğuna alışır hâle gelir. İhtiyaçlarını, problemlerini kendi başına halleden eş, diğerinin varlığına ihtiyaç duymaz. Kendi başına kurduğu hayat daha çekici ve cazibeli olabilir.
Bu arada, sevgi bağlarında zayıflamalar ve kopmalar görülür. Eskiden kuvvetli sevgi ateşi yavaş yavaş sönmeye yüz tutar. Çünkü uzak kalma ilgisizliği, o da bakımsızlığı beraberinde getirir. Evlilik artçı şoklarla sallanmaya başlar! Her an büyük bir fay hattının patlaması tehlikesi ile karşı karşıya kalınır.
Elbette mecburî ayrılıklar yaşanabilir. Askerlik, yurt dışı, mecburî görev gibi. Ancak bu unsurların evlilik hayatını etkilemesine izin vermemelidir. Böylesi mecburî durumlarda günümüz iletişim teknolojilerinin imkân verdiği ölçüde uzaklar yakın edilmelidir. Telefon, internet, görüntülü sohbet gibi nimetlerden yararlanılabilir. Zaman zaman kısa ziyaretler ile özlem, hasret giderilebilir.

yeniasya