๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Eylül 2010, 19:34:04



Konu Başlığı: Terazinin diger kefesi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Eylül 2010, 19:34:04
Terazinin Diger Kefesi

Kainatın yüksek ahenginde terazinin bir kefesinde şefkat duruyor.

Peki ya diğer kefede?

Kurdun koyunu önüne katıp götürdüğünü görmüştü çobanın biri bir zaman. Şaşmıştı. Çünkü bu şaşılası bir haldi. Kurdun âdeti bu değildi ki. O sürüye girer, koyunların hepsini boğazlayıp çeker giderdi. Peki, bu neydi? Cevabını uzunca bir takibin ardından vardıkları kurt ininde kurdun minik yavrularını, getirdiği koyunun önüne attığında almıştı çoban. Kurt bir sütanne getirmişti yavrularına. Sütten kesildiği ve artık onları besleyemediği içindi o şaşılası hali. Allah’ın mahlûkatına şefkatinden onun da kalbine değmiş olmasındandı.


Merhamet okyanusunun tek bir billur damlasıydı hâlbuki yüreklerindeki, fakat âlemi kuşatan en parlak hakikat de o olmuştu. Tek bir damlacık yetmişti hamuruna canlının, cansız düşene ve sonra sonu asla olmayan canı bulana dek.
Yüreklerine ilahi şefkatten dokundurulmuş olanlar! Anneler! Hakkı ödenemeyenler! Babalar!  Evlatları hakkındaki yakarışı asla reddolunmayanlar!


Korkaklara yakıştırmadır: “Tavuk yürekli”. Ama bir de o tavuğu civcivinin önüne çıkan aslanın karşısında görmeli. Ve nice tavuk yürekli ebeveynlerin evlatları için hayatın devasa dalgaları içine gözlerini kırpmadan nasıl daldıklarını.


Şefkat taşıyor mahlûkatı yarına. Âlem onunla gözünü açıyor ve tekrar onunla kapatıyor. Tavuklar aslan oluyor, kurtlar kuzulara râm. Hiçbir yiyeceğin bulunmadığı kış mevsiminde doğacak yavrusu için bir baba penguen kursağında bir lokma saklıyor. Tam dört ay keskin açlığına rağmen o lokmayı yutmuyor. Öyle seviyor öyle çok seviyor ki evladının hayatı için anne kendi hayatından vazgeçiyor. Âlemin her karesinde Bedîüzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri ışıldıyor. “Dünyada en yüksek hakikat peder ve validelerin evlatlarına olan şefkatleridir.”


Şefkat menfaat istemez, karşılık da beklemez. Fakat dupduru, pırıl pırıl güzelliğiyle güzelliklerin en alasını hak eder.
Seni en çekilmez zamanlarında bile yeryüzündeki hiçbir şeye hiçbir an tercih etmemiş, senden asla vazgeçmemiş kişiden sen vazgeçebilir misin? Peygamber ahlâkı “Ben, beni tercih edeni vallahi hiç kimseye tercih etmem” diyor.


Sen de rahatına, bir başkasına ya da (sözde) şartlarına tercih etme anne-babanı. Sana en çok ihtiyaçları olduğu anlarında hiçbir şey için vazgeçme onlardan.


Evet, kâinatın yüksek ahenginde terazinin bir kefesinde şefkat duruyor. Peki ya diğer kefede?


“Dünyada en yüksek hakikat peder ve validelerin evlatlarına olan şefkatleridir. Ve en âli hukuk dahi onların o şefkatlerine mukabil onlara hürmet etmektir.”



Yüreklerine ilahi şefkatten dokundurulmuş olanlar! Anneler! Hakkı ödenemeyenler! Babalar!  Evlatları hakkındaki yakarışı asla reddolunmayanlar!



Canan ARIKUŞU