> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Sağlıklı toplum için
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sağlıklı toplum için  (Okunma Sayısı 473 defa)
10 Eylül 2010, 14:17:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 10 Eylül 2010, 14:17:08 »



Sağlıklı Toplum İçin

“SAĞLIKLI ÇOCUK”

Çocugunuz Neden  inatçı?

İnatçılık çocuğun duygu gelişiminin bir sonucudur.  Belli gelişim evrelerinde inatçı, kuralları çiğneyen, “dur-sus”tan anlamayan, başına buyruk hareket eden bir kişilik sergileyerek anne babaları zor durumda bırakırlar. 

Şimdi bu kritik dönemleri inceleyelim. Eğer bu dönemler iyi bilinirse çocuğun yapmış olduğu bu davranışları normal karşılayabilir ve yapıcı çözümler üretebiliriz.

 

İLK KRİTİK DÖNEM: 1 YAŞ


Çocuk 1 yaşından sonra yani yürüme ve konuşma becerisi kazandıktan sonra inatçı davranışlar göstermeye başlar. Anne ve babanın “Yapma!”  Dediği davranışı ısrarla tekrarlar.

 

Bu inatçılığı yapan çocuk aslında anne ve babasını kızdırmak niyetinde değildir. Evet, çocuklarımız düşündüğümüzden çok daha zekidirler! Neden mi? Çünkü çocuk bu inatçı davranışıyla anne ve babasının birçok davranışını test eder.

İstenmeyen davranışı tekrarlayan çocuğun niyeti, koyduğunuz kuralın veya istemediğiniz davranışın ne kadar önemli olduğunu denemektir. Eğer siz, aynı olumsuz davranışa aynı tepkiyi gösterir ve taviz vermezseniz çocuk gerçeği kabullenir ve sınırları zorlamaz.

İKİNCİ KRİTİK DÖNEM: 2,5 YAŞ

Çocuk bu yaşlarda kas, kemik ve sinir sistemi olarak hızlı bir gelişme gösterdiğinden bu duruma uyum sağlayamaz. Dengesiz, kararsız, her şeye “Hayır” diyen bir durum sergiler. Anne-babanın yapacağı en önemli şey, bir seneden fazla sürmeyecek olan bu dönemde çocuktan sevgisini esirgememek ve sabretmektir.

ÜÇÜNCÜ KRİTİK DÖNEM:

4 YAŞ

Bu dönemde çocuk kendi başına buyruk, kafasına estiği gibi hareket eden, sağda solda dolaşan, çok konuşan, durmadan soru soran ancak cevabını dinleme sabrı göstermeyen, başladığı işi yarım bırakan maymun iştahlı bir çocuktur. Bununla beraber 2,5 yaş çocuğu kadar inatçı değildir.

DÖRDÜNCÜ KRİTİK DÖNEM:

6 YAŞ

İnatçı ve olumsuz davranışlarıyla sanki 2,5 yaş çocuğu geri gelmiştir. 4 yaşında durulan. 5 yaşında uyumlu ve uzlaşmacı hale gelen çocuk, 6 yaşında zıt bir kişilik sergilemeye başlar. Ancak anne babalar bu dönemin farkına varırlarsa 2,5 yaşta olduğu gibi, sevgi ve sabırla bu durumu halledebilirler.

BEŞİNCİ VE SON KRİTİK

DÖNEM: ERGENLİĞE GEÇİŞ


Çocuk 12–13 yaşlarında hızlı bir cinsiyet hormonları salgısına maruz kaldığından, bu hızlı değişime ayak uydurmakta zorlanır. Küçük şeyleri problem yapar, çabuk kızar. Eleştiri ve nasihate sert tepki verir. Fizikî görünümü aşırı önemser. Okul başarısında düşme görülür. Odası dağınık, duvarları posterlerle kaplıdır. Yüksek sesle müzik dinler. Verilen harçlığı azımsar. Modaya göre giyinme, saç uzatma ve marka takıntısı başlar. Bundan önceki kritik dönemleri anne-babanın hoşgörü ve sabrı ile atlatan, sevildiğinden ve değer verildiğinden emin, özgüven duygusu gelişmiş çocuklar ergenliğe geçişi kolay atlatırlar.

Çocuğun İsteklerine

Ve Davranışlarına

Sınır Koymanın Gereği


Çocuk benmerkezci bir kişiliğe sahiptir ve her isteğinin yerine getirilmesini ister. İsteğinin geri çevrilmesinden veya ertelenmesinden hoşlanmaz. Eğer istediği gerçekten ihtiyacı olan bir şeyse ve temini de mümkün ise, anne-baba çocuğu fazla üzmeden ihtiyacını yerine getirmelidir.

Çocuk için istediği şey hem gereksiz hem de para ve zaman açısından temini zorsa; sebebini açıklayarak istediği şeyi temin edemeyeceğinizi anlatmanız gerekir. Buna rağmen isteğinin yerine getirilmesi için küser, ağlar, tepinir ve avazının çıktığı kadar bağırabilir. Anne baba oyuna gelip onu susturmak için isteğini yerine getirdiği zaman, çocuk ağlayarak veya tepinerek isteğine kavuşmayı öğrenir ve bunu kullanmaya başlar.

Kimi anne babalar çocuğun isteklerine ve davranışlarına sınır koymayı “baskı ile büyütme” olarak algılamakta; “Çocuğum benim gibi baskı altında büyümesin.” diye her isteğini yerine getirmekte, her yaramazlığına katlanmakta, farkında olmadan kural tanımayan şımarık ve zorba bir çocuk yetiştirmektedir.

“Hayır!” Demek

Disiplin midir?

Çocuğun bir isteğine “Hayır!” demeden önce iyi düşünmemiz gerekir. Eğer bu isteği gerekli ve haklı bir istek ise “Evet!” demeniz büyüklüğünüze gölge düşürmez.

Kurallar gerekli, anlaşılır ve mümkün mertebe az olmalıdır. Gereksiz konularda ve ayrıntılarda fazla kural ve yasaklama getirirseniz bir süre sonra çocuğunuza çok fazla “Hayır!” demek zorunda kalırsınız. Bu da çocuğunuzda bağımsızlığının elinden alındığı, kendisine güvenilmediği ve her şeyi yanlış yaptığı duygusu uyandıracaktır.

Kurallara uymasını kolaylaştırmak için “Hayır!” demek yerine seçenek sunmak daha doğru bir yaklaşımdır. Yemekten önce çikolata veya şeker yemek isteyen çocuğa “Hayır, yemekten önce çikolata yemek yasak!” demek yerine; kuralın sebebini açıkladıktan sonra ona bir seçme fırsatı verebilirsiniz: “Biliyorsun, yemekten önce çikolata yememen konusunda anlaşmıştık. Yemekten önce çikolata yersen iştahın kapanır, yemeğini yemek istemeyebilirsin. Eğer istersen çikolatanı saklayıp yemekten sonra yiyebilirsin.” Duvarı karalayan çocuğa, “Duvarı kirletiyorsun, bırak o kalemi elinden!” demek yerine; “Duvarı çizersen duvar kirlenir, canın resim yapmak istiyorsa sana bir kâğıt verebilirim veya duvara bir kâğıt asabilirim.” diyerek seçme şansı vermek, “Hayır!” demekten daha etkili ve daha az incitici olur.

Çocuğa ne kadar çok “Hayır!” derseniz onun inatçılığını körüklemiş, size “Hayır!” demesine zemin hazırlamış olursunuz. Bir şey yapmasını istediğimizde veya sınır koyduğumuzda sözlerimizi “Hayır!” cevabı almayacağımız şekilde ayarlamamız gerekir. Eğer yemekte çocuğun tabağını kendi elimizle doldurup, “Tabağındakini bitirmeden masadan kalkmayacaksın.” dersek büyük ihtimalle “Hayır, bu yemek çok, hepsini yemek istemiyorum.” cevabını alırız. Böyle yapmak yerine “Herkes tabağına yiyeceği kadar yemek alabilir, ama aldığını da yesin lütfen!” diyerek herkesi bağlayan bir kural koyabilirsiniz. “Sütünü iç!” diye dayatmak yerine, “Sütünü cam bardakla mı yoksa fincanla mı içmek istersin?” diye seçenek sunmak daha doğru olacaktır.

Çocuklardaki İnatçılığın

Nedenleri ve

Düzeltme Yolları Nelerdir?


“Hayır!” diyen çocukla alay etmeyin, ceza ile korkutmayın, kimin güçlü olduğunu ispatlamak için zor kullanmayın. Bazen çocuk sizin sevginizi, sabrınızı, kendisine ne kadar katlanabildiğinizi denemek için “Hayır!” diyerek inatlaşabilir. Sinirlenir, bağırıp çağırır ve hele ceza verirseniz “Haklıymışım, beni sevmiyorlar.” diye düşünebilir.

İnatçılık yaptığı zaman neden böyle davrandığını sorun. İnat çoğu zaman çocuğun varlığını kabul ettirme ve bağımsızlık isteğinden kaynaklanır. Gösterdiği sebep ne kadar saçma ve yersiz olursa olsun, sabırla dinleyin. Kendinizi çocuğun yerine koyun. Şüphelerini, kaygılarını ve korkularını anlamaya çalışın. Kızmadan, sabırla dinlediğinizi gördüğü zaman duygularını ifade etmeyi ve gerektiğinde kontrol etmeyi öğrenecektir.

Çocuğa isteklerini olumlu bir dille ifade etmesi hatırlatılmalı, haklı istekleri yerine getirilmelidir. İnatçılık bir hastalık sırasında ortaya çıkabildiği gibi anne-babaya kızan çocuklar gizli bir öç alma duygusuyla da inatçılık yapabilirler. Yerine getirilmeyen haksız ve zamansız isteklerin sebepleri açıklanmalı; bazı isteklere kavuşmak için hak etmesi, beklemesi ve sabretmesi gerektiği öğretilmelidir.

Çocuk, kardeşi ile kıyaslayarak kıskançlık duygusu tahrik edilmemelidir.

İnadını fazla önemsediğimiz, kızdığımız veya üzüldüğümüz zaman çocuk, inadını bize karşı bir silah olarak kullanabilir. Sabah kahvaltısına kalkmak istemeyen bir çocuğun tepesine dikilip “Haydi kalk çayın soğuyor.” diye ısrar etmeye gerek yoktur. “Sen bilirsin, eğer kahvaltıya gelmezsen ayrıca senin için özel kahvaltı hazırlanamaz, öğleye kadar aç kalmak zorunda kalabilirsin.” diyerek seçimi ona bırakabiliriz. Bir veya iki saat sonra kalkıp kahvaltı istediğinde “Öğle yemeğine kadar aç kalmayı kendin seçtin, sana kahvaltı hazırlanamayacağını söylemiştim.” diyerek inadın da bir bedeli olduğunu öğretmiş oluruz.

Kuralları belirlemede ve uygulamada aile üyeleri arasında uyum ve söz birliği olmalıdır. Babanın kızdığı bir davranışı anne gülerek karşılar veya “Çocuğun üstüne gitme!” diyerek korumaya kalkarsa çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenemez.

Aile büyükleri çocuk terbiyesine fazla müdahale ederek anne ve babanın işini zorlaştırmamalı. Çocuğu dilediği gibi eğitme öncelikle anne ve babanın hakkıdır. Büyükanne ve büyükbaba çoğu zaman torunları korumaları altına alarak şımartırlar. Çocuk cezadan kurtulmak veya bir isteğine kavuşmak için büyükbabayı ve büyükanneyi kullanır. Anne baba aile büyüklerini üzmeden, çocuğu koruma altına alarak ve her isteklerini yerine getirerek şımartmamalarını istemeli; bunu çocukların evde olmadığı bir zamanda yapmalıdır.


Çocuğa ne kadar çok “Hayır!” derseniz onun inatçılığını körüklemiş, size “Hayır!” demesine zemin hazırlamış olursunuz.

İnadını fazla önemsediğimiz, kızdığımız veya üzüldüğümüz zaman çocuk, inadını bize karşı bir silah olarak kullanabilir.



Meryem KULA
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sağlıklı toplum için
« Posted on: 25 Nisan 2024, 12:40:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sağlıklı toplum için rüya tabiri,Sağlıklı toplum için mekke canlı, Sağlıklı toplum için kabe canlı yayın, Sağlıklı toplum için Üç boyutlu kuran oku Sağlıklı toplum için kuran ı kerim, Sağlıklı toplum için peygamber kıssaları,Sağlıklı toplum için ilitam ders soruları, Sağlıklı toplum içinönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes