> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Nikahın denetlenmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nikahın denetlenmesi  (Okunma Sayısı 636 defa)
04 Ağustos 2010, 14:19:04
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 04 Ağustos 2010, 14:19:04 »



NİKAHIN DENETLENMESİ*



“Kadınlar kocalarıyla marufa uygun olarak anlaştıkları zaman evlenmelerine engel olmayın” (Bakara 2/232)

Âyetteki “kocaları” kelimesi, koca adayları anlamında mecazdır Çünkü kadın kocasıyla zaten evli olur

Bir başka âyette Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"(Kocası ölen kadınlar) Bekleme süresinin sonuna vardıklarında kendileri için marufa uygun olarak ne yaparlarsa yapsınlar, onun size bir günahı yoktur[1]"

Böyle bir kadının yapacağı en önemli iş yeniden evlenmesidir

Nikâh için kadın ile erkeğin anlaşmaları yeterli görülmez Bu konuda her toplum, kendi inancına, gelenek ve göreneklerine göre kurallar koymuştur Âyetlerdeki “maruf” bu anlamdadır Eski Araplarda kız, babasından veya velisinden istenir, mehri[2] verilir ve nikâhı kıyılırdı[3] Hıristiyanlar nikâhı kilisenin, Yahudiler havranın gözetiminde kıyarlar Laik toplumlarda nikâh, yetkili makamın izni ve gözetimi ile kıyılır

Âyetler, kadının marufa uygun kararına engel olmayı yasaklamaktadır Maruf; güzelliği akıl veya din yoluyla anlaşılan şey[4] diye tarif edilmiştir Kur’ân ve Sünnette konu ile ilgili hükümler vardır Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellemin sözleri, marufa uygunluğu velinin denetleyeceğini gösterir O, şöyle demiştir:

“Velisiz nikâh olmaz[5]”

“Hangi kadın, velisinin izni olmadan nikâhlanırsa onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır, onun nikâhı batıldır Erkek onunla ilişkiye girmişse bu ilişkiye karşılık kadının mehir alma hakkı vardır Eğer anlaşamazlarsa sultan (yetkili kişi) velisi olmayanın velisidir[6]”

Veli, isteyip istemediğine bakmaksızın, bir başkasını bağlayıcı karar alma ve uygulama yetkisini elinde bulunduran kişidir Bu yetkiye velâyet denir[7]

Hizam adında bir kişi, dul kızı Hansâ’yı nikâhlamıştı Kız bu evliliği istemiyordu Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve selleme geldi ve durumu anlattı O da babasının kıydığı nikâhı geçersiz saydı Sonra kadın Ebû Lübâbe b Abdilmunzir ile nikâhlandı[8]

Bir bakire kız Aişe’nin yanına geldi ”Babam beni kardeşinin oğluyla evlendirdi ki, benimle kendi konumunu yükseltsin Ama ben bundan hoşlanmıyorum” dediAişe, “Allah’ın Elçisi gelinceye kadar otur” dedi Allah’ın Elçisi geldi Kız durumu ona anlattı O, hemen babasına bir adam gönderip çağırttı O konudaki yetkiyi kıza verdi Kız dedi ki:

“Ey Allah’ın Elçisi! Aslında ben babamın yaptığına izin vermiştim ama bu konuda kadınların bir hakkı var mı, yok mu; öğrenmek istedim[9]”

Bir çok yerde kızlar, nikâh akdinin tarafı olmaktan hoşlanmazlar Bazen kızın, evliliğe onay verip vermediğini öğrenmek bile zor olabilir Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin konu ile ilgili sözleri şöyledir:

“Dul kadın, kendisi ile ilgili olarak velisinden daha çok hakka sahiptir Bakirenin onayı alınır Dendi ki, “Ey Allah’ın Elçisi, bakire konuşmaktan utanır” Dedi ki, “Onun susması onay vermesi demektir[10]”

“Dul, kendi ile ilgili açık konuşur Bakirenin susması onay vermesi demektir[11]”

Meşhur mezhepler, âyet ve hadislere önyargılı yaklaşmış ve farklı görüşler ortaya koymuşlardır Hanefî mezhebi, hürriyetçi yaklaşımla, velinin izni olmadan evlenilebileceğini ileri sürmüştür[12] Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezhepleri ise gelenekçi bir yaklaşımla veliyi nikahı denetleme konumundan nikaha taraf olma konumuna çıkarmışlardır Onlara göre veli, kadın adına nikâha taraf olmazsa nikâh kıyılamaz Kadın nikâhta ne kendini, ne de başkasını temsil edebilirVelisinden başkasını vekil etmeye de yetkili değildir, yoksa nikâh geçersiz olur Baba bâkire kızını, ona sormadan evlendirebilir[13] Zahirî mezhebi de hadisleri öne alan bir yaklaşım sergilemiştir Buna göre “kadın ister bakire, ister dul olsun, velisinin izni olmaksızın evlenemez Velileri izin vermezse onu yetkili bir kimse evlendirir[14] “Bakirenin nikahı, babayla kızın görüşlerinin aynı kişi üzerinde birleşmesi halinde kıyılabilir[15]”

Şimdi bu görüşlerin dayandırıldığı delillere bakalım:

Hanefî Mezhebinin Delilleri


Mezhepte Ebû Hanîfe’nin görüşü esas alınmıştır Onun görüşü, şu üç âyete dayandırılmıştır:

(Kocanın üçüncü kez boşadığı kadın) bir başka kocayla nikâhlanıncaya kadar ilk kocaya helâl olmaz[16]”

"(Kocası ölen kadınlar) Bekleme süresinin sonuna vardıklarında kendileri için ne yaparlarsa yapsınlar, onun size bir günahı yoktur[17]"

“o kadınların kocalarıyla nikâh kıymalarına engel olmayın[18]"

Âyetlerde kadın, nikâh fiilinin faili olduğu için Ebu Hanife onu, nikâhın tarafı saymış ama son iki âyetteki marufa uygunluk şartını dikkate almamıştır Bu da ilgili hadislerin değerlendirme dışı kalmasına, ve üçüncü âyet için şu yorumun yapılmasına yol açmıştır: “Âyetteki engelleme, fiilî engelleme, yani kadını eve hapsedip evlenmesine engel olmadır Hitap kocalaradır Çünkü âyetin başında, “Kadınları boşadığınız zaman” ifadesi geçmektedir[19]

Kadın iddetini tamamlayınca kocası ile ilişkisi kesilir Yapacağı yeni evliliği denetleme görevi ona düşmez Bu sebeple Ebu Hanife’nin değerlendirmesine katılmak mümkün olmamaktadır

Hanefîler, velisinin onayını almadan evlenen kadınlarla ilgili şöyle derler: Kadın, izin almadan evlenmişse bakılır; kocası kendine denk ve aldığı mehir kendi seviyesindeki kadınların mehrinden (mehr-i misil[20]) az değilse velilerin bu evliliğe itiraz hakları olmaz Kadın, kendine denk olmayan bir koca ile evlenirse velilerini sıkıntıya sokar Sıkıntıdan kurtulmak için, onların evliliğe itiraz hakları doğar Bu, velilere tanınmış bir haktır Kadın onların bu hakkını düşüremez[21]

Kadının aldığı mehir, mehr-i mislinden azsa veliler; mehrin artırılmasını veya eşlerin ayrılmasını isteyebilirler Çünkü onlar, mehrin fazlalığı ile övünür, azlığından utanırlar Bir de bu, o kabilenin kadınlarını zarara sokar Çünkü bundan sonra onlardan kim, mehir belirlemeden evlense, onun mehri bu kadının mehrine göre belirlenir Kabilenin kadınlarının hakkını erkekler koruyacağından itiraz hakkı erkeklere tanınır[22]

Malikî, Şafiî ve Hanbelîlerin Delilleri

Bu üç mezhep, ilgili âyet ve hadisleri, geleneğe göre yorumlamışlardır Arap toplumunda kız, babasından veya velisinden istenir, mehir verilir ve nikâh kıyılırdı[23] Erkek nikâhın tarafı olur ama kadın olamazdı Onun yerine velisi otururdu Onlar bu konuda şu âyete dayanmışlardır:

"Kadınları boşadınız, bekleme sürelerinin sonuna vardılar Kocalarıyla marufa uygun olarak anlaştıkları zaman, evlenmelerine engel olmayın[24]"

Diyorlar ki; Âyette geçen (عضل = engel olma), (الإمتناع من تزويجها = kadını evlendirmekten kaçınma) anlamınadır Bu da kadını evlendirmenin veliye bırakıldığını gösterir[25] Yukarıdaki ön kabul olmasaydı âyeti böyle anlayamazlardı Çünkü âyet, “ kocalarıyla nikâhlanmalarına engel olmayınız[26]" şeklindedir Engel olma, bir kişinin yapabileceği bir konuda olur Nikâh fiilinin faili kadındır Bu, kadının nikahın tarafı olması demektir Bir işi engelleme başka, yapmaktan kaçınma, başkadır Engel olmayı, kaçınma diye tercüme etmek, âyetin anlamını değiştirmek olur

Bir de şöyle diyorlar: “أن ينكحن أزواجهن = kocalarıyla nikâhlanmaları” ifadesinde kadının fail olması, nikâha konu olmasından dolayıdır Kadın nikah’ın tarafı olamadığına göre, kadının veli veya vekil olarak bir tek kişiyi bile evlendirmesi caiz olmaz[27]

Kadını nikâh fiilinin faili yapan Allah Teâlâ, konusu yapan da Arap geleneğidir Gelenek esas alındığı için Allah’ın açık sözü mecaz sayılmış, yanlış üzerine yanlış yapılmıştır

Kadını nikâhın konusu sayanlar, alınan mehri onun bedeli gibi görmüş, evlenmeden boşanmaya kadar bütün sistemlerini bu anlayış üzerine kurmuşlardır Bu mezheplerden hiç biri iftidâyı, yani kadının evliliği sona erdirme hakkını kabul etmemiş, onun yerine, muhâlaa adını verdikleri bir sistem geliştirmişlerdirMuhâlaa, kadının kocasına vereceği bir mal karşılığında kocanın evliliği sona erdirmesidir Muhâlaa ile ilgili görüşler, konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır Şâfiîlerden Şirbînî şöyle diyor:

“Erkek, bir bedel karşılığı kadından yararlanma hakkına sahip olunca bu hakkı bir bedel karşılığı elinden çıkarabilir Muhâlaanın câiz olmasının sebebi budur Bu tıpkı alım-satım gibi olur Nikâh, satın almaya, muhâlaa ise satmaya benzer[28]”

İbn Teymiyye, muhâlaanın talâk olmadığını ispat için şöyle demiştir:

“Muhâlaa, kadının kendini kocasından kurtarmasıdır Tıpkı esirin kendini esaretten kurtarmasına benzer Bu, üç talâktan sayılmaz Dört mezhebin imamlarına ve cumhura göre esir için fidye vermekte olduğu gibi bu işlemi kadının dışında bir başkası yapabilir Yabancı bir kişi, köleyi azat etmesi için köle sahibine onun bedelini verebilir Bu sebeple kişinin maksadı, esire fidye öder gibi kadını, kocasının boyunduruğundan kurtarmaksa ödeme yaparken bunu şart koşmalıdırÇünkü muhâlaa bedeli, kadını kocasına köle olmaktan kurtarmak ve onun kadın üzerindeki hakimiyetini ortadan kaldırmak için verilir Yoksa bu, kadının, kendi üzerindeki hakimiyeti kendi eline alması için değildir[29]

Bunlar kadına, köle kadar bile değer vermemişlerdir Çünkü köle hürriyete kavuşunca kendi üzerinde hakim hale gelir Ama onlara göre kadın, kocanın hakimiyetinden çıkınca velinin hakimiyeti altına girer Kadın, satılık mal olamayacağı için onu nikâhın konusu sayıp mehri mal bedeli gibi görmek, kabul edilemez Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“…Mâruf ölçüler içerisinde o kadınların erkekler üzerindeki hakkı, onların bunlara karşı olan hakkına denktir” (Bakara 2/228)

Bu âyete göre kadını kocanın kölesi gibi görmek mümkün değildir Çünkü köleyle efendi arasında denk ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nikahın denetlenmesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:13:23 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nikahın denetlenmesi rüya tabiri,Nikahın denetlenmesi mekke canlı, Nikahın denetlenmesi kabe canlı yayın, Nikahın denetlenmesi Üç boyutlu kuran oku Nikahın denetlenmesi kuran ı kerim, Nikahın denetlenmesi peygamber kıssaları,Nikahın denetlenmesi ilitam ders soruları, Nikahın denetlenmesi önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes