> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri  (Okunma Sayısı 476 defa)
08 Ağustos 2010, 16:00:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 08 Ağustos 2010, 16:00:28 »



MUTLU AİLE YUVASININ PSİKOLOJİK TEMELLERİ



Bir kurum olarak aile yuvası, başta karı-koca olmak üzere o kurumun meyveleri olan çocukları ve nihayet bütün toplumu ilgilendirir Dolayısıyla aile müessesesi kurulurken karı-koca, doğacak çocuklar ve toplum faktörleri bir bütün olarak ele alınmalı, bu üç unsuru da yerli yerine oturtacak şekilde oluşturulmalıdır Yani kurulacak ailenin, onu, eşler için huzur kaynağı; çocuklar için ilgi uyandıran, eğiten ve güven duygusu veren bir yuva; toplum için de bacasından buram buram mutluluk tüten örnek bir kurum kılacak özellikleri taşımasına özen gösterilmelidir

Bunu sağlamak için yüce dinimizin ortaya koymuş olduğu bazı teklifler vardır Bunlara biz, ‘ailenin ahlâkî (psikolojik) temelleri’ de diyebiliriz Bu çalışmamızda, onları sizlere aktarmaya gayret edeceğiz Ancak öncelikle şunu belirtelim ki, aile yuvası kurulurken gözetilecek psikolojik (ahlâkî) temelleri incelememiz, ailenin dayanacağı ekonomik ve sosyal temelleri ihmal etmemiz anl----- gelmemelidir Aksine ekonomik temel elbette çok önemlidir Evlenecek erkeğin elbette iyi bir sosyal statüsü ve bu statüye uygun bir ekonomik gelirinin olması, bu gününün olmazsa olmaz şartlarındandır Buna dikkat edilmelidir
Şüphesiz rızkı veren Allah’tır Fakat Allah Teâlâ’nın o aile için takdir etmiş olduğu geçim kaynağını bulup ailenin hizmetine sunma işi, dinimize göre aile reisinin, yani erkeğin görevidir Zira Nisâ sûresi 34 âyette Allah Teâlâ, aile içinde erkeği, hem aile reisi, hem de ailenin makbul bir ölçüde geçimini temin etmekle görevli insan olarak bizlere takdim etmektedir Ailenin geçimine katkıda bulunmak maksadıyla gönüllü olarak kadının herhangi bir işte çalışması, sadece erkeğine yardımcı olmak içindir Yoksa dinimize göre kadının böyle bir mecburiyeti yoktur İşte aile reisliği gibi önemli bir görevi üstlenen erkeğin bunu yerine getirebilmesi için ticarî, sanayi, hizmet vb gibi alanlarda iş yapacak bir bilgi birikimine ve yetkiye (diplomaya) sahip olması şarttır Bu hususu bugün tabi olarak insanlar inceleme ve araştırmaktadırlar Bu sebeple ayrıca ele alıp genişçe incelemeye gerek yoktur Biz konunun önemini vurgulayıp dinimizin, aile yuvasının kuruluşunda dikkat edilmesini istediği ahlâkî (psikolojik) tekliflere geçelim

Söz konusu tekliflerin ilki, seçilecek eşin dindar olmasına dikkat etmektir İslâm’a göre, insanın dünyaya gönderiliş gayesi Allah’a kulluk etmek, kendisiyle, evrenle ve Yaratıcı’yla barışık yaşamak, yani bir bütün olarak İslâm’ı yaşamaktır Buna dindarlık da denilebilir Dindar olan bir erkek veya kadının yuva kurarken farklı inanç veya kanaatlere sahip olan insanla bu işi yapması gerçekte büyük bir riskin altına girmesi demektir İşte evlenecek kişilerin böyle tehlikeli durumlara düşmemeleri için bu önlem alınmıştır Esasen ömür boyu sürecek bir beraberliğe, herkesin kendi anlayış ve inancına yakın ya da onu kendisiyle paylaşan birisiyle girmesi insan psikolojisi açısından da tabiî bir hareket tarzıdır Bu konuda Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

“(İnsanlar) kadınlarla dört şey için evlenirler: Ekonomik gücü, fizikî güzelliği, aile yapısı (soyu-sopu) ve dinî yaşantısı Siz dinî yaşantısı olanını, yani dindar olanı seçiniz, huzur bulursunuz”(1)

Bir âyet-i kerîmede Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İman etmedikçe müşrike kadınlarla evlenmeyin, iman etmedikçe müşrik erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin Onlar (müşrikler) cehenneme çağırırlar Allah ise, izni ve (yardımı) ile sizi cennete ve bağışlanmaya çağırır”(2) Bu âyette belirtildiği gibi ayrı inanç-inançsızlık ve kanaatlere sahip olan insanlar evlenseler dahi bir diğerini kendi düşünce ve kanaatini kabul etmeye çağıracaktır Bu çağrıya olumlu cevap verilmediği zaman çeşitli yollarla kabul ettirmeye kalkışma durumu olacaktır Bu ise karı koca arasında ilk önce soğukluk, sonra kırgınlık, daha sonra da sürtüşme meydana getirecektir

Aynı durum belki katlanarak çocuk eğitiminde de ortaya çıkacaktır Karı-kocadan her biri, canları kadar sevdikleri yavrularını kendi inanç ve kanaatleri doğrultusunda yetiştirmek isteyecektir Fakat her ikisinin birbirine zıt inanç ve görüşlerinden dolayı çocukların eğitiminde büyük sorunlar yaşanacaktır Bu durumda fikirsel uyuşmazlıktan dolayı zaten zayıf olan aile bağları böylece daha büyük bir yara almış olacaktır Bir inceleme yapıldığı takdirde bugünkü boşanmaların pek çoğunda bu konu önemli bir etken olarak karşımıza çıkacaktır Bu konu fevkalade önemlidir Fakat bundan daha önemlisi anne-babadaki bu uyuşmazlık yetişmekte olan çocuğun kişiliğine asıl büyük darbeyi vuracaktır Bu darbeyle hem çocuk, hem aile, hem de toplum bu yanlış evliliğin zararını çekmiş olacaktır Bundan dolayı evlenirken eşlerin aynı inanç ve kanaatlere sahip olmaları, diğer bir ifadeyle dindar olanların dindar olanları eş olarak seçmeleri esas olmalıdır

Eşlerde aranan bir diğer özellik de denklik ve eşitliktir Bununla eşlerin, fiziksel, kültürel, sosyoekonomik statü, yaş vb gibi alanlardaki denklik ve eşitliğini kastediyoruz İslâm’a göre insanlar, renk, dil, ırk, zenginlik, makam ve mevki gibi şeyler ölçü alınarak değerlendirilemez Ayrıca hiçbir insan bu ölçülerden dolayı şeref veya düşüklükle nitelendirilemez Kur’ân-ı Kerim’de de belirtildiği gibi Allah nazarında üstünlük ölçüsü takvadır Yani pratik hayatta, gerçek belirleyici olarak İslâm’a en çok kim müracaat ederse o üstün insan olur

İslâm bu ölçüyü koymuş ve herkesi buna uymaya çağırmıştır Ne var ki İslâm’ın hayat veren bu ölçüsü çoğu zaman ihmal edilmekte, geri plana itilmekte ve bunun yerine yanlış bazı ölçüler konulmaktadır Sonra da insanlar birbirlerini dünya nimetlerine sahip olup olmamalarına göre sınıflara ayırmaktadır Dahası bu nimetleri kendinde bulunduranlara karşı farklı, bunlara sahip olamayanlara karşı ise daha farklı davranarak ilişkilerini gelişmektedirler Bu durum dün olduğu gibi bu gün de böyledir Bunun tezahürleri toplumsal hayatta görüldüğü gibi, zaman zaman çok çirkin bir şekilde ailevî ilişkilere de yansımaktadır

İşte İslâm kültürü toplum hayatından tamamen sökülüp atılamayan bu ölçülere karşı koruyucu bir tedbir olarak, insanların evlenirken sosyoekonomik ve kültürel yönden birbirlerinin dengi olmaları hususuna bilhassa dikkat etmelerini ister Bununla şayet herkes kendi sosyal statü ve sosyokültürel çevresine uygun birisiyle evlenirse o evliliğin daha sağlıklı olacağı düşünülmüştür

Evlilikte dikkat edilecek hususlardan birisi de erkeğin kadına ödeyeceği mehirdir Mehrin gerekliliği (farziyeti) Kitap, Sünnet ve İcmâ ile sabittir Kur’ân-ı Kerîm’de Nisâ sûresi 24 âyette bu konu ele alınmış ve evliliğin bir ön şartı olarak takdim edilmiştir Evlilikten önce belirlenen mehrin daha sonra karşılıklı olarak anlaşmak suretiyle belirlenenden az veya çok verilmesinde bir sakınca da olmadığı belirtilmiştir

Mehir; evlilik akdinde erkeğin kadına ödediği veya ödemeyi taahhüt ettiği para veya onun karşılığı bir şey demektir Bu kadının ücreti veya parasal karşılığı olmayıp, erkeğin ömür boyu beraber yaşama arzusunun bir sembolü ve hediyesidir Bunun asgari ölçüsü dinimizce belirtilmiş olup üst seviyesi hakkında belirli bir tahdit (sınırlama) bulunmamaktadır Bununla beraber bu hususta karşı tarafa kolaylık sağlanması, makul ölçülerde düşük tutulması, yapılan tavsiyeler arasındadır

Mehir, evlenecek kadının babasının değil, kendisinin özel mülküdür Onu istediği gibi kullanır Şunu belirtelim ki bazı yerlerde hâlâ var olan ‘başlık parası’ uygulamasının hem bu mehir farziyetiyle ilgisi yoktur, hem de İslâm dinine aykırı bir davranıştır

Evlenirken aile yuvasına alınacak eşya ve yapılacak düğün masraflarının makul bir ölçüde tutulması da İslâm’ın önemli tavsiyelerinden birisidir Yeni bir aile yuvası kurulurken herkes her şeyin en iyisinin alınmasını ister; fakat bu çoğu zaman mümkün olmayabilir Bir kısım insanlar bunu makul görüp bazı isteklerini ertelemeyi becerebilirken, bazıları bu hususta çok katı davranır, karşı tarafın imkânlarını aşacak isteklerde bulunur, hatta bunu diretirler Çoğu zaman da bu, çevreden etkilenilerek yapılır Bu durum dinimizin hoş görmediği, kurulmakta olan aile müessesesine zarar veren sosyal bir hastalıktır İnsanların farklı farklı sosyoekonomik statülere sahip olmasının doğal olduğu düşünülerek bu hastalığın önüne geçilmeye çalışılmalıdır Geçim şartlarının zorluğu göz önüne alındığında, bu hususa dikkat etmek, özellikle günümüzde daha büyük bir önem arz etmektedir

Günümüz şartlarında evlenmekte olan bir gencin altından kalkamayacağı borç yükünü sırtına vurduktan sonra ondan aile saadeti beklemek fantezi olurEvliliğin tabi olarak fırtınalı geçen ilk yıllarında eşleri ekonomik sıkıntıya sokmak, onların geçimsizliklerinin artmasına, hatta istemeseler de boşanmalarına sebep olabilir

Evlenmeden önce eşlerin birbirlerini görmeleri de yüce dinimizin tavsiye ettiği hususlar arasındadır Bu hususta İmam Gazâlî şöyle der: “Dinimiz yakınlaşma ve ünsiyet sebeplerine uymayı gerekli görmüş ve kişinin alacağı eşini (kadın veya erkeğin birbirini) görmesini uygun bulmuştur Peygamberimiz buyurur ki: “Allah Teâlâ sizden birinizin kalbine bir kadınla evlenmeyi düşündüğü vakit o kadına baksın Zira bu sayede aralarında daha iyi bir ülfet (alışma, iyi geçinme, aşinalık) oluşur”(3) Tabiî ki bu bakma ve görüşmekten maksat haram bakışlar ya da flört değildir

Buraya kadar sıraladığımız tavsiyeler, İslâm kültürünün bizlere verdiği ölçülerdir Bu ölçülere göre aile yuvasını kurmak insanı huzur ve saadet ort----- götürür Aile yuvası kendisinden beklenen fonksiyonlarını ancak o vakit tam olarak yerine getirebilir

İslâmî prensiplerle kurulmaya çalışılan aile, bir kurum olarak ortaya çıktıktan yani kurulduktan sonra yine İslâmî kurallar esas alınmalıdır ki aile yuvası saadet içerisinde devam edip arzu edilen hedefe ulaşabilsin Bu çerçe...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:33:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri rüya tabiri,Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri mekke canlı, Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri kabe canlı yayın, Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri Üç boyutlu kuran oku Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri kuran ı kerim, Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri peygamber kıssaları,Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleri ilitam ders soruları, Mutlu aile yuvasinin psikolojik temelleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes