> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Müslüman bir kız bir anne bir eş ol
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müslüman bir kız bir anne bir eş ol  (Okunma Sayısı 942 defa)
21 Haziran 2011, 00:51:14
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 21 Haziran 2011, 00:51:14 »



Müslüman bir kız  bir anne bir eş ol

Kadın, toplumu oluşturan en büyük dinamiklerden biridir. Toplumun mayasını oluşturan kadının bozulması ailenin, neslin insanlığın ve geleceğin bozulması demektir

Manevi değerlerine, tarihine, özüne yabancılaşan kadının içinde bulunduğu buhranların, şaşkınlığın kısacası kimliksiz olmanın getirdiği çöküntü; toplumun tümüne yansımaktadır. Özlediğimiz; milli ve manevi değerlerine bağlı, şahsiyetli, imanlı, şuurlu topluma ulaşmak için, önce ahlak ve maneviyat düsturu içerisinde kadının bilinçlendirilmesine şiddetle ihtiyaç vardır.

Müslüman Türk kadının sosyal, siyasal İslami boyutunu ele almak için öncelikle tarih içerisindeki durumunu ve gelişim seyrini incelemek gerekir. Türklerin Orta Asya'daki varlığından itibaren İslam dininin kabul edildiği 8. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde, Türk kadını toplumsal konum bakımından büyük ölçüde erkekle eşitti. Hun hâkimiyetinin sürdüğü devirlerde devletin başı hakan, eşi hatun ile birlikte devleti temsil ederlerdi. Türklerin ilk yazılı belgeleri olan Orhun Kitabelerinde Türk kadınından saygı ile bahsedilir. Devlet ve milletle ilgili önemli kararların alındığı kurultaylara hatunlar da katılır ve etkili olurdu. Kadın erkekler gibi çok iyi ata biner ve kılıç kullanırdı.
İslam, kadına hak ettiği değeri verdi

İslam'da kadın hiçbir zaman ikinci plana itilmemiş, sadece görevleri ve sorumlulukları itibariyle aralarındaki farklılık sebebiyle kadına erkekten ayrı ve özel olarak yer verilmiştir. Kadına erkeğe verilen görevden daha ağır ve daha önemli bir görev olan "toplumu inşa etme görevi" yüklenmiştir. Son yüzyılda Batı zihniyet ve kültürü İslami ülkelere sızdı ve Müslüman kadınların ideallerini alt-üst ederek; ahlak, gelenek ve itikadi değerlerinin çoğunu değişime uğrattı. Ne yazık ki, fikri ve itikadi gerçeklerin batı ve batı hayranlarının menfi propagandasına hedef olması, ahlakî ve dini esaslarımızı yıkmayı hedefleyen İslam düşmanlarının siyasetleri sonucunda Müslüman kadın, yabancıların örf ve geleneklerine körü körüne uyan bir fert haline geldi. Hatta bazı kesimler Müslüman kadının iffet ve haysiyetine karşı tertiplenen bu saldırıları meşrulaştırmak yolunu bile aramaya kalkışarak İslam'da örtünme, başı örtme diye bir emrin olduğu hususunda şüphe uyandırmaya başlamışlardır.

Kadın ve erkek, genel insani temeller açısından eşit olmalarına rağmen kadının, kendi türüne mahsus olan incelik ve kibarlığı açısından erkeğe kıyasla hissedilen ve inkâr edilemez bir farkı var. Erkeğin de erkeklik açısından gönül bağlaması ve göz gezdirmesi inkâr edilemeyecek bir gerçektir. Kadın bir çiçektir. Bu, kadının yaratılışı açısından ne kadar ince ve hassas bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Böyle bir yapıya sahip olan bir varlık eğer gereğince muhafaza edilmezse, aklın ve dinin belirlediği sınırlar dâhilinde korunmazsa çiçek gibi solup özelliğini yitirecektir.

Bir de herkesin uzaktan veya yakından bildiği bir mesele var oda şu; feminizm. Evet, batı kültürünün ürünü bir düşünce biçimidir.  Feminizm; kadın ve erkek eşitliğini, sosyal hayatın her alanında erkeğin sahip olduğu hakların aynı surette kadına da verilmesi gerektiğini savunan bir düşünce biçimidir. Kadın ve erkeğin eşitliğini savunmak realist fıtri yapıyı inkâr etmek demektir. Çünkü kadın ve erkek yaratılış itibariyle eşit değildir. Kadın kadın olarak muayyen özelliklere, erkekte erkek olarak muayyen özelliklere sahiptir. Kadının sahip olduğu özelliklere erkekler kadir olmadığı gibi erkeğinde sahip olduğu özelliklere kadınlar kadir değildir. Bunlar Allah'ın yarattığı varlık âlemine koyduğu değişmeyen kanunlardır. İslam erkeği ve kadını içgüdü ve organik ihtiyaçları olan bir insan olarak ele alır ve ne bunları yok sayar ne de fıtratta var olmayan özellikleri sanki varmış gibi gösterir.

Zaten batı toplumu bu düşünceyi savunurken bir yandan da kendi kendileriyle çelişmektedir. Örneğin; ağır sanayi, kazı, inşaat yapımı vs. gibi işlerde kadın çalışan yok denecek kadar azdır. Yine yönetim gibi siyasi işlerle uğraşan kadınların sayısı da erkeğe nazaran çok azdır. Çocuk bakımıyla ilgili mesleklerde, hemşirelik, hasta bakıcılığı vs. gibi işlerde de erkek çalışan sayısı yok gibidir. Madem erkek ve kadın eşittir neden kadınlar ve erkekler her meslek alanında eşit sayıda değildir? Zarafette, duygusallıkta, nezakette, şefkat ve merhamette erkek kadına yetişemez. Aklî muhakemede, soğukkanlılıkta, fikri tahlil, yani çözümlemede de kadın erkeğe yetişemez. Burada kadın ve erkek eşit değildir derken kastedilen fıtri özellikler açısından eşitlilik söz konusu değildir. Yoksa Allah indinde kadın-erkek eşittir ve herkes ahirette yaptığının karşılığını görecektir.
Bir annenin oğluna nasihati

Mübarek hanım sahabelerden Hz. Ebu Bekir'in kızı Hz. Esma'nın oğlu Abdullah ile yaptığı istişare dillere destandır.   "Haccac Mekke'yi kuşatmış, Ebu Kubeys dağından bu mübarek şehri mancınıklarla taşa tutmuştu. Kuşatmanın altıncı ayında Mekkelilerin yiyecekleri tükenmişti, taraftarları Abdullah'ı terk etmeye başlamıştı. Abdullah'ın yanında pek az adam kalmıştı. Haccac ona, teslim olduğu takdirde kendilerine bir şey yapmayacağına dair haber salmıştı. Abdullah ibni Zübeyr annesinin yanına giderek dedi ki:

-Anneciğim! Halk beni terk etti. Hatta kendi oğlum bile beni bırakıp gitti. Yanımda az bir adam kaldı. Onlarda en fazla bir saat dayanabilir. Bu herifler bana ne istersem verecekler. Ne yapmamı uygun görürsün?  Hz. Esma ona şunları söyledi:

-Oğlum! Sen kendini daha iyi bilirsin. Davanın hak olduğundan ve halkı Hakk'a çağırdığından eminsen, diren. Senin bütün adamların, arkadaşların Hak yolunda öldüler. Boynunu Beni Ümeyye oğlanlarının ellerine teslim edip oynatma! Eğer bunu dünyalık kazanmak için yapacaksan, sen ne kötü bir kulmuşsun! Böylece hem kendini hem de senin yanında yer alanları mahvetmiş oldun demektir. Eğer, Ben doğru yoldaydım. Fakat arkadaşlarıma baygınlık gelince gücümü kaybettim" diyorsan, bu yiğitlerin yapacağı iş değildir. Dünyada daha ne kadar yaşayacaksın? Ölmek daha iyidir..." dedi.

Esma bu tarihi konuşmadan bir müddet önce gözlerini kaybetmişti. Bu uzun konuşmanın sonunda oğluyla vedalaşırken, onun üzerinde zırh bulunduğunu anladı. "Bu şehitlik isteyenlerin yapacağı iş değildir" diyerek üzerindeki zırhı çıkarmasını istedi.

Sen sabrınla bir Asiye ol...

İffetinle bir Meryem...

Tevekkülünle bir Hacer...

Cömertliğinle bir Hatice...

İlminle bir Aişe...

Cihadınla bir Fatıma...

Müslüman bir kız...

Müslüman bir eş...

Müslüman bir anne ol...

MİLLİ GAZETE

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müslüman bir kız bir anne bir eş ol
« Posted on: 19 Nisan 2024, 13:26:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müslüman bir kız bir anne bir eş ol rüya tabiri,Müslüman bir kız bir anne bir eş ol mekke canlı, Müslüman bir kız bir anne bir eş ol kabe canlı yayın, Müslüman bir kız bir anne bir eş ol Üç boyutlu kuran oku Müslüman bir kız bir anne bir eş ol kuran ı kerim, Müslüman bir kız bir anne bir eş ol peygamber kıssaları,Müslüman bir kız bir anne bir eş ol ilitam ders soruları, Müslüman bir kız bir anne bir eş olönlisans arapça,
Logged
21 Haziran 2011, 01:45:59
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 21 Haziran 2011, 01:45:59 »

Sen sabrınla bir Asiye ol...

İffetinle bir Meryem...

Tevekkülünle bir Hacer...

Cömertliğinle bir Hatice...

İlminle bir Aişe...

Cihadınla bir Fatıma...

Müslüman bir kız...

Müslüman bir eş...

Müslüman bir anne ol..


İnşallah Rabbıme layık bır kul  ve ona layık evlatlar yetıstırebılen bır ebeveyn oluruz..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

16 Kasım 2011, 15:43:09
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« Yanıtla #2 : 16 Kasım 2011, 15:43:09 »

Amin eslam kardeşim..
Rabbim hayırlı evlat hayırlı eş hayırlı ümmet hayırlı kul omayı nasip etsin bizlere
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes