> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Modern eğitimin çıkmazları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Modern eğitimin çıkmazları  (Okunma Sayısı 896 defa)
19 Kasım 2010, 12:06:39
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Kasım 2010, 12:06:39 »



Modern Eğitimin Çıkmazları:

Yeni Bir Eğitim Modeline Doğru


Bilindiği gibi tarih boyunca eğitimin arkasında yatan temel fikir, mevcut kültürü genç kuşaklara aktarmak ve onları mümkün olduğu kadar bilgilendirmek suretiyle, maddi alanda gelişmeler sağlamaktı. Ancak özellikle son yüzyılda meydana gelen bireysel, toplumsal ve küresel nitelikli sorunlar neticesinde, belki de tarih boyunca insanlık ilk kez,  şu ciddi soruyla karşı karşıya gelmiştir: “Sonunda insanlık,  kendi türünün de yok olma ihtimaliyle karşılaşacağı böyle bir hayata devam mı edecek, yoksa çok geç kalmadan bir şeyler mi yapacak?” Aslında çağdaş medeniyeti ve yaşam şeklini incelediğimizde,  her halde hiç kimse geldiğimiz bu noktanın,  temel nedeninin bilgi eksikliğinden, okul ya da eğitimden kaynaklandığını söyleyemez. Zira, toplumun farklı alanlarında söz sahibi olan kişilere, akademisyenlere, politikacılara, holding yöneticilerine, askeri sistemlerin liderlerine baktığımızda,  tüm ülkelerde bu tip kişilerin en yüksek seviyede eğitim aldıklarını görmekteyiz. Eğer sorun sadece eğitim meselesi olsaydı, ne Almanların geçmişte dünya savaşlarında barbarlık yapmaları, ne de günümüzde Amerikalıların en temel insan haklarını ihlal edici, dünya barışını bozucu ve tehdit edici davranışlar sergilemeleri gerekirdi. O halde yanlış olan neydi? Elie Wiesel’e göre, onların almış olduğu eğitim,  değerlerden ziyade teorilere, insanoğlundan ziyade kavramlara, bilinçlilikten ziyade öğretime, sorulardan ziyade cevaplara, bilinçten ziyade ideoloji ve yeterliliğe önem veriyordu. Yine Wiesel ve diğer bazı eğitimcilere göre modern eğitim;  insanoğlunu anlama yerine teknoloji bilgisine, tabiatı bir bütün olarak araştırma yerine, onun sadece bazı bölümlerini incelemeye, canlı varlıklara ihtimam yerine,  üretimdeki artışa ve insanlar arasındaki işbirliğini teşvik etme yerine,  rekabetin önemine vurgu yapıyordu.1

Günümüz dünyasının çoğu ülkesinde, özellikle de kuzey yarımkürenin endüstrileşmiş ülkelerinde eğitim sistemlerinin temelde iki amacı vardır. Bunlardan birincisi,  mevcut sistemi ve ülkeyi diğer sistem ve ülkelerin önüne geçirmek, ikincisi ise, bu sistemin idarecilerini popüler destekle idarede tutmaktır. Betty Reardon’a göre bu iki amacın hiçbiri de başarıya ulaşamamıştır. Her ne kadar Batı demokrasisinin düşmanı olarak görülen komünist sistem çökmüşse de, aslında her iki sistem de sınırsız silahlanmaya ayırdıkları para ile, kendi kapasitelerini tüketmişler ve dünyanın geri kalan insanlarının da geleceğini ve kaderini manipüle etmişler,  sonuçta kendi halklarının maddi ihtiyaçlarını bile karşılayamama noktasına gelmişlerdir.2 Ayrıca,  sadece maddi ihtiyaçları karşılama noktasında değil, belki bundan da önemli olan,  manevi fakirliği de tecrübe ederek, tüm gelir grupları arasında eşi görülmemiş bir dengesizlik, geniş çapta bir boşluk ve anlamsızlık tecrübe etmişlerdir.3

Eva Nordland, üç asır önce,  günümüzde modern eğitim diye adlandırdığımız, Newton, Bacon ve Descartes tarafından şekillendirilen eğitimin ilkelerini şu şekilde sıralamaktadır:1) Evren bir takım bloklardan oluşan mekanik bir sistemdir, 2) insan bedeni bir makine gibi işler ve insanı bir bütün olarak anlamaksızın işlem yapılabilir, 3) toplum,  varlığını devam ettirebilmek için sürekli bir rekabet halindedir, 4) farklı insan kültürleri tabii düşmandırlar, bu diğer varlıklar açısından çok daha barizdir, 5) maddi ilerlemenin sonu yoktur ve bu maddi ilerleme de ancak teknolojik gelişme ve ekonomik büyümeyle sağlanabilir ve 6) insanoğlu tabiatı kontrol etme hakkına sahiptir.4 İşte on yedinci yüzyılda temelleri atılan modern eğitimin özellikleri bunlardı. Yukarıdaki maddelerden de anlayacağımız gibi,  bu eğitimin en önemli özelliği, birtakım düşünce şekillerini geliştiren/ortaya koyan soyut ve değer açısından nötr bir durum arz etmesiydi. Amerikalı filozof Nordland, bu eğitim ve düşünce şeklini,  “eski düşünce şekli” olarak adlandırmakta ve bu düşüncenin sonuçlarını da şu şekilde ifade etmektedir: Bu ekolojik krizlerin dinamikleri olan fasit dairenin ürünleri, açlık, nüfus büyümesi, savaş, ileri teknoloji, kirlenme; tüm bunlar birbirleriyle ilintili ve ilişkilidir. Bu fasit daireden ortaya çıkan en önemli husus ise, insanoğlunun tabiatı kontrol altında tutabileceği,  hatta tutması gerektiği kibridir.5

İşte böyle bir eğitim sistemi sonunda, dünya çapında gittikçe artan sayıda, geleceklerine ilişkin ümitlerini kaybetmiş ve yaşamlarına ilişkin değer duygusunu yitirmiş çocuk ve genç,  “ikinci sınıf vatandaş” olarak büyümekle karşı karşıya kalmışlardır. Her halde bunun en güzel cevabını,  on beş yaşındaki bir Peru’lu çete grubunun lideri vermektedir. Bir gazetecinin, büyüdüğünüzde ne olmak istiyorsunuz sorusuna şu ilginç cevabı vermiştir: “Bir terörist, bir hırsız ve bir insan taciri olmayı ümit ediyorum ve arkadaşlarımın çoğunu da böyle yapacağım.”6

Sonuçta insanoğlu modern eğitim aldatmacalarıyla öyle bir noktaya gelmiştir ki, ilerleme olarak kabul edilen teknolojik gelişmelerin sonuçları,  insan hafızasının alamayacağı derecede yıkıma ve tahribata yol açmıştır. Belki insanlık ilk kez, hem kendisinin,  hem de geleceğinin ciddi anlamda tehdit edildiğinin ve Batı eğitim sisteminin günümüz insanlığının sorunlarını çözmekten uzak olduğunun farkına varmıştır. Zira Batı eğitim sistemi,  kişinin zihinsel yapısıyla duygusal yapısını, yaratıcılığını, mizahını ve bütünlüğün birbirinden ayırdığı gibi,  kişiyi kendi çevresinden de soyutlamış ve yalnızlığa itmiştir.

Günümüzde halen büyük ölçüde hakim olan bu modern düşünce sistemi yerine, bazı düşünürler, “birlik” ve “birbirine bağımlılık” ile karakterize edilen yeni bir düşünce şeklinden ve buna bağlı olarak da yeni bir eğitim modelinden bahsetmektedirler.  O halde bu yeni düşünce şeklinin özellikleri nelerdir? Şimdi kısaca bu konuyu incelemeye çalışalım: Yeni düşünce kavramının temelini,  yerküremiz üzerinde mevcut tüm canlı ve cansız varlıklara yönelik bireysel ve tarihi sorumluluk hissi oluşturmaktadır. Artık bu anlayışa göre,  biz istediğimiz ya da tercih ettiğimiz her şeyi yapamayız. Tabiatın varlığını devam ettirmekle uyum sağlamayan bir yaşam tarzını reddetmek zorundayız. Biz tabiatı ve diğer insanları sevmek suretiyle, dünyadaki tüm canlıların birbirlerine bağımlılığını görme kabiliyetimizi geliştirmek ihtiyacındayız. Bu yeni anlayışta, “sevme yeteneği eğitimin temeli olmalıdır.” Dolayısıyla bu yeni düşünce, önceki modern düşüncenin ya da eğitim anlayışının aksine, Gregory Bateson’un da geliştirdiği gibi şu özelliklere sahip olmalıdır: Parça ve kısımlar yerine birlik ve bütünlük oluşturmak, etki ve neden açısından düz bir çizginin halkaları olmak yerine,  yuvarlak bir zincirin halkaları olmak.7 Artık bilinçli bilim adamları, insanoğlunun arzularıyla,  yerküredeki tüm yaşam şekillerinin bütünleyici bir parçası olması gerektiğinin farkına varmışlardır. Norland,  bu konuyla ilgili olarak şunları yazmaktadır: “Artık biz şunu düşünmeye başladık ki, çocuklarımızın, torunlarımızın ve gezegenimizin geleceğini korumanın tek yolu, eğitim sistemimizi yeniden yapılandırmaktır. Biz daha iyi bir eğitimi aramaya başlıyoruz.”8

O halde, biz sorumluluk ve ihtimam gibi en önemli görev olan bu özellikleri genç nesillere nasıl kazandırabiliriz? Diğer bir ifadeyle bu yeni eğitim sisteminin özellikleri nelerdir? Mevcut eğitime alternatif olarak geliştirilen bu yeni eğitimin şu özellikleri bulunmaktadır.     

Yeniden düşünmek: Yirminci asrın son zamanlarında meydana gelen olaylar ve gelişmeler, insanlığı yeniden düşünmeye sevk etmiştir. Valentina Mitina’nın belirttiği gibi,  yeniden düşünme günümüzde dünya lügatının yeni bir terimi olmuştur.9 Yeni bin yılda  insanların karşılaştığı sorunların,  tüm ekosistemi tehdit ettiği gibi, gezegen üzerindeki yaşamımızın da her hangi bir garantisi yok gibi gözükmektedir. Tüm bu küresel sorunların özelliği,  onların hemen şimdi veya yakın bir gelecekte çözüm beklemesidir. Onların çözümündeki her hangi bir gecikme,  insan türünün tamamı için olduğu kadar, gezegendeki mevcut varlıklar için de bir felaket ve son olabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki, küresel sorunların yoğunluk kazanması ya da artması,  sosyal sistem ve sınıflara bakmaksızın tüm ülke ve insanları etkileyebilecek boyutlara ulaşabilir. Geçmişte her millet birtakım ciddi sorunlar ve tehlikelerle karşı karşıya gelmiş olabilir. Ancak,  insanlık tarihinde ilk kez,  tüm insanlık,  küresel nitelikte ve hep birlikte bu kadar ciddi ve tehdiktkâr sorunlarla karşı karşıya gelmiştir.10 Dolayısıyla tüm insanlığın karşı karşıya kaldığı bu küresel nitelikli sorunların çözümüne öncelik verilmeli ve çözüm için tüm milletler, tüm siyasi ve sosyal güçler elbirliği içinde çalışmalıdır.

Acaba,  yeniden düşünmek ne demektir ve neleri içermektedir? Aslında siyasi arenaya bu kavramı dahil eden,  eski Sovyet devlet başkanı Mikhail Gorbachev olmuştur. O bir eserinde,11 yeniden düşünmenin özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır: 1) Çağdaş dünyanın birbiriyle olan ilişkilerini ve birbirine olan bağımlılığını anlama, 2) savaş ve askeri güç kullanımının reddi;  barış ve sosyal gelişmeyi sağlayacak olan her türlü işbirliğine ve çabaya başvurma, 3) çağdaş dünyanın karmaşık ve ciddi sorunlarının askeri güçlerle çözülemeyeceği, bu sorunları ve çatışmaları çözmenin siyasi yollarla olabileceği kanaatinin oluşması, 4) evrensel değerlerin tanınması.12 Bir bakıma Gorbachev, bu ileri görüşleriyle,  günümüzde yeni yeni tartışılmaya başlayan küresel ahlak eğitiminin de temellerini atmıştır.

Daha fazla eğitim yerine daha verimli eğitim: Şimdiye kadar eğitimciler ve düşünürler,  insanlar ne kadar çok bilgi sahibi olursa, sorunları çözme konusunda o kadar çok yeteneğe sahip olabileceklerine inanıyorlardı. Oysa bu ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Modern eğitimin çıkmazları
« Posted on: 19 Nisan 2024, 05:01:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Modern eğitimin çıkmazları rüya tabiri,Modern eğitimin çıkmazları mekke canlı, Modern eğitimin çıkmazları kabe canlı yayın, Modern eğitimin çıkmazları Üç boyutlu kuran oku Modern eğitimin çıkmazları kuran ı kerim, Modern eğitimin çıkmazları peygamber kıssaları,Modern eğitimin çıkmazları ilitam ders soruları, Modern eğitimin çıkmazlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes