> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) >  Melânkoliyi terkediniz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Melânkoliyi terkediniz  (Okunma Sayısı 420 defa)
13 Eylül 2010, 18:18:02
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Eylül 2010, 18:18:02 »



Melânkoliyi Terkediniz

"Nasıl söylersek öyle hayal eder, nasıl hayal edersek öyle hisseder ve nasıl his sedersek—genellikle—öyle oluruz."

"Viranelere bakanların ibretten başka hisse aldıklarını gördünüz mü?"

İnsanların hayatında, haklı olarak üzüntüye, bu nalımlara sebep olacak acılar belki saymakla bitmez.

İş hayatında istediği hedefe ulaşamama; mal veya makamını tamamen kaybetme; beklenmeyen ve in san hayatını çok etkileyen ölümler; istediği mesleğe sahip olamama; çevredeki insanlarla uyumsuzluk; yoğunlaşan yalnızlık hissi; hiç gitmeyen yoksulluk; kendisinde, yakınlarında, sevdiklerinde önceden ve ya sonradan oluşan bedensel özürler ve sağlık so runları; aile içinde, aile çevresinde ve iş çevresinde oluşan huzursuzluklar ve yaşanan olumsuzluklar; gurbette yaşamak; çocuğu olmamak veya istediği cinsiyette çocuğu olmamak; iftiraya uğramak; haya ta bir anlam verememek, gayesiz yaşamak, yaşadık larından tatmin olmamak...

Bunlar elbette insanın içini burkup duran acılar dır. Durumu değiştirmek için başka çareniz yoksa, elinizden gelen her şeyi yaptığınız hâlde durum aynı kalıyorsa, bunlar kabullenilerek sükûna ermeye çalı şılmalıdır.

Mevcut durumunuzun, takdir gücüne sa hip Yaratıcı tarafından bilindiğini ve görüldüğünü bilmek neticesi, insan bilincinin kendi hayatına kattı ğı, "değiştirilemeyen durumu kabullenerek o hâlde de hayır arama çabası," inşam, üzüntülerini dengeli yaşayacak hâle getirir.

Nasıl ki güllerde diken var ve diken sayıca çok, gül ise azdır; işte insan da kendi hayatında bundan fazlasını beklememelidir. Böylece hayal kırıklığı ya şamaz ve dünya hayatının doğal seyri sayılabilecek birtakım sıkıntıların arasında, yaşayabildiği, yakala yabildiği güzelliklerle mutlu olmayı öğrenir, öğren melidir.

Bazı ana babalar, hayata küskün, kahırlı, tatmin olmamış bir kişilik sergilerler. Hayatlarının en önem li yanlarını istedikleri gibi şekillendirememiş, hedef lerine ulaşamamış, arzu ettikleri şeyler için uğraşmışlarsa da yenilmiş bir görünüm arz ederler. Hep efkârlı efkârlı dururlar.

Çoğu korkunç oranda sigara tiryakisidir ve dertli dertli sigara içerken gamdan-kederden-yenilmişlikten dem vuran, kadere ve fele ğe öfkelenen sözlerle dolu şarkılar türküler dinleme yi ve söylemeyi pek severler.

Doğrusu bizim halkımızın yapısı buna biraz mey yal olduğu gibi, bol dinlenen arabesk şarkılardan başlamak üzere dinlediği şeylerin çoğu da bunu tel kin eden şeylerdir.

Şimdi bu yapıdaki, anne babanın, çocuğu üzerin deki etkisi üzerinde duralım:

Anne ve bilhassa baba, uzun yıllar boyunca gü cün ve güvenin kaynağıdırlar. Esasında öyle de olmaları gerekir. Böyle bir kişilik yerine; yıkık, yenik, dağınık, sönük, güçsüz, kararsız, hedefsiz bir kişili ğin sahibi olan anne baba, öncelikli olan "örnek ol ma" görevlerini hakkıyla ifa edemezler. Çocuk, bir şeyler fark etmeye başlayıp, kendi anne babasıyla toplumdaki aynı konumdaki insanları kıyasladığı anda, önce anne babasını beğenmez, beğenmediği için onları kendisi için modelleme gereği duymaz, îşte bundan sonra, yani örnek alınmaya değer görül meyen anne babanın yaptığı ve söylediği hiçbir şey, çocuk üzerinde etkili olamaz.

Siz hiç viranelere bakıp ibretten başka bir hisse alan gördünüz mü?

Manevî dinamikleri bozulduğu için düşüncelerin den eylemlerine doğru yol alan bir viraneleşme ya şamış bir insan, kimin örneği olabilir?

Düşünce dünyası mamur olanın, hayatında da bu mamurluk görülür ve o insan, sahip olduklarıyla mutlu ve huzurlu olmayı başarır. Melankoli, onun değil dünyasına girmek, kapısının önünden bile ge çemez.

Bu cümlemiz, "Onlar hiç acı, üzüntü yaşamazlar." anlamında yorumlanmamalıdır. Yani onlar, kendile rini acıların ahtapot gibi kollarına bırakarak melan koliye girmezler, tersine her durumda acılarını kendi beyin kollarında ve avuçlarında sıkarak küçültür, ayakları altına alarak kendilerini yükselten birer un sur hâline getirirler. Olgun insanlarımızın, yaşanan sıkıntıları, hamlığı ve çiğliği gideren pişme dönemle ri olarak görmeleri, yani bir eğitim gibi algılamaları bundandır. Bu yüzden kendilerini olgunlaştıran se bep için bile hamd ederler ve,

"Hamdık, çiğdik, piştik, elhamdülillah!" derler.

İnsanlar neden mutsuz olup melankoliye girerler?

"Mutsuzluğun zirve noktasını, ALLAH'a güvenecek ka dar inanmamak oluşturur."

Bu zirvenin aşağıya doğru genişleyerek inen Kaf Dağı gibi kederleri ise, "tek dünyalı olmak" yaşatır.

ALLAH inancının olmama sı sebe biyle ortaya çıkan ahiret inancının yokluğu Kaf Dağı gibi acıları yaşatır.

"Çift dünyalı olmak," hem mutluluğun hem umudun tükenmez kaynağıdır.

Meselâ, haksızlıklara uğradınız ve bertaraf edecek gücünüz yok. Üzülüyor, acı çekiyor, ancak kahrolmuyorsunuz; çünkü Celâl sahibi Müntakim ve Kahhar olan bir Rabbiniz var.

En çok sevdiğiniz veya sevdiklerinizden bir kısmı öldüler diyelim. Ayrılık acısı, onların yokluğunu ya şamak, ciğerinizi dağlar; ancak onların sizin henüz yeterince bilmediğiniz, ama bir gün mutlaka gidece ğiniz bir yerde sizi beklediklerini bilmek, sizi çıldır maktan korur; Rabbinizin hepinize yeniden can ve rerek bir araya toplayacağı bir günün geleceğini bil mek, sizi, ne kadar çalkalansanız da sükûna erdire cektir. Böylece acınızı dengeli yaşarsınız; çünkü Ra him olarak Hayy ve Kayyum olan bir Rabbiniz var dır.

Gerçekleşmeyen hayalleriniz var diyelim. İstedi ğiniz evliliği yapamadınız. Bu durum sizi sanki kol larınız kırılmış da hiç iyileşmiyormuş gibi yapmıştır. Elinizin kolunuzun bağlı olması, gönül yaralarınızın hiç kabuk tutmamasına sebep olmuştur. Toparlanın;

hem hayalinizdekini hem de ondan çok daha iyisini size ihsan edebilecek olan, Din Gününün Sahibi var dır. Sabırla bekleyiniz; gönül yaralarınızı saracak bir Şâfi ve Vedud, dilediğinizden daha güzelini verecek Malikü'l-Mülk vardır.

Her birimiz, hangi dikenli ve taşlı yola çıkıp yürü yecek, dikenlerle taşlardan mustarip olacak olsak, tek doğru yolun, sırat-ı müstakimin sahibinin, O'nun af ve merhametinin varlığını bilmek, yaşadı ğımız ve yaşatılan acıların ebediyen sürmeyeceğini bilmek, yani çift dünyalı olmak bizi mutlu eder; hu zura, sükûna kavuşturur.

Melankoliden çıkmak için öneriler

1.  Yaşayarak hissetmediğiniz duyguların acısını yaşamak ve çekmekten vazgeçiniz.

2. Size melankoli veren film, dizi, kitap vs. ne var sa hepsini terk ediniz.

3.  Umudunuzu, kararlılığınızı, gücünüzü artıran ne varsa, onlara bıkmadan usanmadan sarılınız.

4.  Dinlediğiniz ve üretip söyleyenlerin para ka zanmaktan başka gayesinin olmadığı, hüzün veren, dünyaya küstüren, karamsarlaştıran, umutsuzlaştı-ran müziklerin (şarkı, türkü, pop vs.) tamamını, terk ediniz.

5. Moralinizi yükseltecek kitaplar okuyunuz.

6. Asla boş durmayınız.

7.  Gayesiz tüm işleri terk ediniz, faydalı işlere yöneliniz.

8.  Televizyonun (tüm gün veya saatlerce) "kapı kulu" olmaktan, milyarlar dağıtan programları sey retmekten vazgeçiniz.

9. Aileniz içinde üstünüze vazife olan işleri istekle yapmaya çalışınız.

10.  Gülümseyen yüze sahip olmak için bilinçlice çalışınız. Eşinize ve çocuklarınıza hep gülümseyiniz.

11.  Mutlaka ciddiye alacağınız bir meşgale bulu nuz.

12. Hayatınızın manevî yanını doldurmaya çalışı nız.

13. Uzun vadeli eğitim programları oluşturunuz.

14. Normal işlerinizin dışında hobiler edininiz.

15.  Yakın arkadaş topluluğu oluşturmaya çalışı nız.

16.  En az bir tane çok yakın dost edinmeye çalışı nız.

17.  Ev halkınızla neşeli, keyifli birliktelikler için fırsat ve imkân kollayınız.

18.  Mevcut mutluluk kaynaklarınızı fark etmeye çalışınız.

19. Eşiniz ve çocuklarınızla oyunlar oynayınız.

20.  Ev halkınızla sadece sohbet edeceğiniz vakit ler ayarlayınız.

21.  Mümkün olan vakitlerde, uygun yerlerde yü rüyüşler düzenleyiniz.

22. İmkânlar ölçüsünde şehir dışı geziler yapınız.

23.  Akraba ve arkadaşlarınızla ziyaretleşmeye ça lışınız.

24. Olgun insanlarla görüşmeye devam ediniz.

25. Beden gücünüzü harcayacak işler yapınız.

26. Neşeli arkadaşlar edininiz.

27.  Neşelendirip güldürecek kitaplar okuyunuz, tiyatro ve filmler seyrediniz.

28. Şartlar müsaitse, toprakla uğraşınız.

29. Kendinize iyi ve güzel telkinler veriniz.

30.  Olumsuz hiçbir düşüncenin beyninize kamp kurmasına izin vermeyiniz.

31.  Uyku giderici her şeyden uzak durunuz, dü zenli uyuyunuz.

32. Tiryakisi olduğunuz şeylerle mücadele ediniz; bu, aynı zamanda kendi kendinize yaptığınız irade testiniz olacaktır.

33.  Zaman zaman, özellikle yalnızken ağlayınız (Rabbinizin huzurunda daha güzel olur.)

34.  Bedensel yapınıza takılıp kalmaktan kurtul maya çalışınız. Toprağa karışacak yanınıza fazla ta kılmayınız.

35. Belki en başta söylenmesi gerekeni şimdi söy leyelim: "ALLAH'a inanınız, güveniniz ve Rabbinizle barışınız."

Bu konuyla ilgili bazı tespitlerimiz var:

* Hayattan hep bir süre sonra olacak kötü şeyler bekle yen insanlar, huzursuz ve sıkıntılı oluyorlar.

Yaşanıp yaşanmayacağı bilinmeyen bir dönemin, olup olmayacağı bilinmeyen kötü olaylarının sıkıntı sını, melankolisini bugünden yaşamaya ne gerek var? İnsan bu duruma ya suçluluk psikolojisinden veya çocukken yerleştirilen ve oluşturulan yanlış alt yapı sebebiyle düşer. Bundan vazgeçilmeli, güzel beklentilerin içine girilmelidir.

*  İnsanların bazen,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Melânkoliyi terkediniz
« Posted on: 20 Nisan 2024, 00:17:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Melânkoliyi terkediniz rüya tabiri, Melânkoliyi terkediniz mekke canlı, Melânkoliyi terkediniz kabe canlı yayın, Melânkoliyi terkediniz Üç boyutlu kuran oku Melânkoliyi terkediniz kuran ı kerim, Melânkoliyi terkediniz peygamber kıssaları, Melânkoliyi terkediniz ilitam ders soruları, Melânkoliyi terkedinizönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes