๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 20 Ağustos 2010, 13:07:21



Konu Başlığı: Kuşatılmış gençlik
Gönderen: Sümeyye üzerinde 20 Ağustos 2010, 13:07:21
Kuşatılmış Gençlik



Sosyal mutluluğun, gelişmenin, üretmenin yolu değerlerle şekillenen bilinçli, sağlıklı aile ve bu ailenin yetiştireceği bireylerden geçer Böyle bir sağlıklı ailenin oluşabilmesi, çocuk eğitimiyle ilgili sağlıklı bir eğitim anlayışına ve bilincine sahip anne babaların varlığına bağlıdır Sağlıklı bireylerin oluşmasının sağlıklı bir topluma doğru yol alacağı kaçınılmaz bir gerçektir

İçinde yaşadığımız sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın, Müslüman ailelerin dayandığı, beslendiği değerleriyle çatıştığı bir ortamı oluşturuyor olması, böylesi bir problemin atlanamayacak derecede ciddiyet arz ettiğini ortaya koymaktadır Evden dışarıya gönderdiğimiz çocukların başkalaşarak eve dönmesi ebeveynleri ürkütüyorsa, ebeveynlerin bu durum üzerinde düşünmesi ve acil çözümler üretmek için harekete geçmesi gerekliliği kesin olarak ortaya çıkmış demektir

Çocuk, anne ve babanın en değerli varlığıdır İnsanlığın geleceğini çocuk oluşturmaktadır ve çocuğun yaşadığı çevreye, topluma ve dünyaya yararlı bir birey olması için onun eğitimine çok önem vermek gerekmektedir Eğer güncel değerler çocuğun dünyada yaşama amacını ortadan kaldırıp sadece haz dolu bir dünya sunuyorsa, değerleri, ahlakı başıboşluk ve pervasızlıkla çevriliyorsa, inanç dünyasına prangalar vuruluyorsa tüm bu esaretten hem çocukların hem yetişkinlerin kurtulmasının yolunu bulmak ve tekrar çocukların ve de kaybolan yetişkinlerin kazanılmasını sağlamak şarttır

Popüler kültür yüzyılın en önemli devrimini gerçekleştirmiştir: Artık hayatta tek kültür, tek yaşam formu, tek eğlence, tek düşünce tarzı vardır; O da yaşanılan zamandaki hazcı, bencil, vahşi, ahlaksız, değersiz hayat tarzı Bu tarz, toplumların kendi kültür ve medeniyetlerini, örflerini, geleneklerini yok sayıp gölgeleyerek Batı merkezli tek kültür, tek dünya, tek medeniyet sunmaktadır Bu sunulanlar ise, dünyayı bir açık hapishaneye dönüştürmektedir Böyle bir ortamda, kitle kültürünün oyuncağı olan çocuğun doğru şifreleri bulması doğal olarak mümkün değildir Bu yapay medeniyetin çocukların fark etmesi imkânsızdır Hatta yetişkinlerin bile bu maskeyi fark edip kendilerini koruyabilmesi çok zordur Modern çocukluk tüketilen maskeli bir çocukluktur Bu yüzden günümüz çocukluğu tarihin belki de en büyük bunalımını yaşıyor Bilim ve teknolojide gelinen noktaya rağmen mutsuzluk, umutsuzluk had safhada ve insan olumsuzluklara, boşluklara, anlamsızlıklara doğru sürüklenmekte Çağın hastalıkları hem çocuklarda hem de onlara örnek olması gereken ebeveynlerde çok belirgin bir şekilde görülebiliyor

Aile kurumu bir sığınak olarak görülebilirken çağdaş dünyanın modern kurum ve kuruluşları hiçbir soruna cevap verememekte fakat aile kurumunun tüm sığınılacak duvarlarını yıkarak hayatı trajediye dönüştürmektedir Özellikle batı dünyasında ve bu dünyaya özenen diğer toplumlarda yaşanan ahlaki çöküntü aile kurumunun çökmesine sebep olmaktadır Aile kurumunun varlığı, sıcaklığı, huzuru ortadan kalkınca, huzur aileden uzaklarda, uyuşturucularda, sapkınlıklarda ve hatta intiharlarda aranır olmaya başlıyor Bu yaşanan hayat tarzı bu haliyle hiçbir değer üretmiyor ve hiçbir insani ve ailevi sorunu çözmüyor, çözemiyor

Dünyanın çok büyük bir bölümünde açlık ve yokluğa direnmeye çalışan aileler, çocukları ve kendileri için bir lokma ekmeğin derdindeyken, başka bir tarafta konformizmin doruklarında israf içinde yaşayan bir grup azınlık nasıl olurda insani, ahlaki, dini değerlere sahip olmadan yaşayabilmekteler? Varoluşun anlamını bilmeyenler, kendilerinin, ailelerinin, toplumlarının ve dünyanın değerini anlayamazlar Bu kişiler sahip oldukları servet, mal, mülk, makamı kazanabilmek için neleri kaybettiklerinin farkına bile varamaz haldedirler Ama bu hallerine bakmaksızın topluma insanlık öğretmeye çalışmakta, toplumun yaşama biçimlerini belirlemeye, aile bireylerini yönetmeye, çocuklara özgüven ve özgürlük adına aile olmayan ortamları önermeye yeltenmektedirler

O halde bizler şunu sorgulamalıyız: Ne oldu? Bizi bu günlere getiren, sıkıntılarımıza sıkıntı katan, aileleri dağıtan, çocuklarımızı bizlerden koparan nasıl bir yaşam şekli? Sorgulayalım, sorgulayalım ki, hayatımızı anlamlı kılalım, yaratılışımızın sebebini ve değerini anlayalım Sorgulayalım ki varoluş hakikatimize sımsıkı sarılalım, birlikteliklerimizi artıralım, ailemizi, toplumu koruyalım "Biz Bir Aileyiz" diyenlerin yeni yöntemlere, yaldızlı sözlere, büyülü düşüncelere ihtiyacı yoktur Gelişmeye, öğrenmeye açık olmak böylesi bir hayat tarzına yönelmeyi gerektirmez Çocuklara olduğu kadar kendimize de aile bilincini tekrar tekrar hatırlatmalı, aile içinde sorgulamayı, sormayı, doğruyu bulmak için çaba sarf etmeyi öğretmemiz gerekmektedir

Bizler bazı değerlere sahip olunması gerektiğini iddia ediyorsak, çocuklarımızın da bu değerlere sahip olması için kendi üzerimizde bu değerleri yaşamalı ve yaşatmalıyız Bu yaşam içinde çocukların hayatın her haliyle olduğu gibi kendileriyle de yüzleşmelerini ve özdeşleşmelerini sağlamalıyız Ayrıca eğitsel süreçlerin tümünde en etkili gücün sevgi ve şefkat olduğunu hatırlardan çıkarmamalıyız Güçlü bağlarla ve doğru iletişim ile birbirimize kenetlenmeli, örnek almalı, örnek olmalıyız



ALINTI