> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Kaynana gelin hakları üzerine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kaynana gelin hakları üzerine  (Okunma Sayısı 541 defa)
28 Ağustos 2012, 17:53:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 28 Ağustos 2012, 17:53:15 »



Kaynana gelin hakları üzerine

Telefondaki hanım sızlanarak soruyordu sorusunu:
-Ne olur bir iki satır da bizim derdimizden söz etseniz...

-Sizin derdiniz ne ki?..
 
-Ne olsun malum tarihi mesele. Kaynana-gelin geçimi... Ben onlara senelerdir hürmet ve hizmet ediyorum. Ama aynı evde oturmayı, aynı hayatı paylaşmayı artık istemiyorum. Beni sıkıyor senelerce aynı yerde kalma mecburiyeti. Ne olur bir çare gösterseniz bizlere... Aynı yerde oturmaya, aynı hayatı paylaşmaya mecbur muyum? Bir de çocuğum olmasına rağmen beni kendi hayatımla baş başa bırakmak istemiyorlar. Bu da beni sıkıyor, bir daireye taşınarak kendi hayatımı yaşamak istiyorum. Bunu istemeye hakkım yok mu?..

-Hanımefendi, diyorum, bizim örfümüzde gelinler geldikleri evin kızları sayılırlar. Evin babası anası da kendi anası babası yerine geçerler. Öyle muhatap olmaya çalışırlar birbirlerine. Keşke siz de evin kızı gibi olsanız, onlar da sizi kendi öz kızları gibi sıkmadan korumaya çalışsalar...

-Hocam anlıyorum dediklerinizi de. Ben nihayet başka bir ananın babanın çocuğuyum. İnsanın hürmeti, saygısı, bir yere kadar varabiliyor, daha ilerisinde ise insan tükeniyor... Gittikçe hürmeti de, hizmeti de yara alıyor, hürmetsizlik ve saygısızlığa dönüşüyor. Bir çaresi yok mu bunun?.. Başka bir dairede otursam da gerektiğinde gelip hizmetlerini yine görsem, hürmette kusur etmesem, daha makul olmaz mı? Mecbur muyum aynı dairede oturmaya, aynı hayatı ömür boyu paylaşmaya? Benim hiç özel hayatım olmayacak mı? Hep başkalarının kontrolü altında mı yaşayacağım?

-Gelinlerin ayrı dairede oturmayı isteme hakları vardır. Beyin ekonomik durumu müsaitse tabii. Değilse aynı dairenin odalarını bölerek ayrı daire haline getirip rahatını sağlama hakkı bile söz konusu...

-İşte bunu soruyorum ben!.. Bir de öz anam babamla ilgimi kesmeye mecbur muyum?.. Ben beyimin ana babasına hürmetle mükellef olduğum gibi, kendi ana babama da hürmetle, arada bir ziyaretle mükellef değil miyim? Bir de bu konuya işarette bulunsanız...

- Ana baba ile irtibatı kesmek mümkün olmadığı gibi caiz de değildir. Yakında iseler haftada bir gün ya siz gidersiniz, ya da onlar gelip ziyaret hakkınızı kullanırsınız. Uzakta iseler bu ziyaret ayda bir olur, daha da uzakta iseler senede bire düşer. Ama görüşme hakkı hiçbir suretle yok olamaz. Bey de bu ziyaretlere mani olamaz...

Bunları dinleyen hanımefendi teşekkür ederek telefonu kapatıyor, az sonra ikinci telefon geliyor:

-Hocam kusurumuza bakmayın bugün sizi çok meşgul ettik. Biraz önce telefon eden hanımın beyiyim. Hanım anlattıklarınızı bana aynen nakletti. Tümüyle kabul ediyor, hiçbirine itiraz etmiyorum. Ancak ben iki arada bir derede kalıyorum. Hanım artık çocuğumuz oldu, bir daireye geçelim, yeter, diyor. Anam ise, ben seni böyle günler için doğurdum, beni bırakıp da nereye gideceksin, bu nasıl evlatlık? diye sitem yağdırıyor. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bir yanda anam, bir yanda yuvam!..

-Ana baba hakkı gerçekten de mühimdir. Hiçbir şekilde yok olmaz. Ancak haklı isteklerine uyma mecburiyeti vardır. Haklı olmayan isteklerine uyma mükellefiyeti yoktur. Hanımın da ayrı dairede oturma hakkı söz konusudur. Buna göre senin imtihanın oldukça sabır ve anlayış gerektiren bir imtihandır. Hem hanımın hakkını verecek, yuvanın huzurunu sağlayacaksın hem de ana babanın gönlünü kırmayacak, yumuşak bir mukabele ile bizzat kendi hizmetinle memnun etmeye çalışacaksın...

- Anlıyorum dediklerinizi. Büyükler boşuna dememişler: Cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değil, diye...

Muhatabım iki tarafı da kırmadan bu gemiyi yürütme duası isteyerek telefonu kapatıyor, beni de vicdan muhasebemle baş başa bırakıyor. İçimden söyleniyorum:

-Gönül istiyor ki ne ana baba kırılsın, ne de müstakil yaşamak isteyen hanım kızımız darılsın. Ama bunun için tarafların hak sınırlarını bilmeleri gerekiyor. Bu sınırlar açıkça anlaşılamadığından haddi aşan arzular çarpışıyor. Bu arada olan ise iki tarafın da haklarını tanımak zorunda olan evlada oluyor... Keşke taraflar haklarını bilseler, sınırları içinde kalmaya razı olsalar da, ne biri incinse ne de öteki darılsa... Ne de aradaki insaflı evlat ezilse.

AHMET ŞAHİN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kaynana gelin hakları üzerine
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:52:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kaynana gelin hakları üzerine rüya tabiri,Kaynana gelin hakları üzerine mekke canlı, Kaynana gelin hakları üzerine kabe canlı yayın, Kaynana gelin hakları üzerine Üç boyutlu kuran oku Kaynana gelin hakları üzerine kuran ı kerim, Kaynana gelin hakları üzerine peygamber kıssaları,Kaynana gelin hakları üzerine ilitam ders soruları, Kaynana gelin hakları üzerineönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes