๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 08 Ağustos 2012, 21:24:00



Konu Başlığı: Kadınlara değer verip onlara danışmak Peygamber sünnetidir
Gönderen: Sefil üzerinde 08 Ağustos 2012, 21:24:00


Suna DURMAZ

Kadınlara değer verip onlara danışmak Peygamber sünnetidir


İnsanı bir kan pıhtısından yaratan Cenâb-ı Hak, kul olarak kadın ve erkek arasında ayırım yapmadığını Kur’ân-ı Kerim de bildirmiştir.

  “Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır.(Ahzab Suresi: 35)
Aşağıdaki âyete göre ise, kadın ve erkek kullukta eşit oldukları gibi, iyiliği emredip kötülüğü men etme vazifesinde de  birbirlerine veli ve rehberdirler.  “İnanan erkekler ve kadınlar, birbirlerinin velisidirler. İyiliği emrederler, kötülükten menederler...” (Tevbe Suresi: 71)
Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, “En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlâklı kimsedir” buyurmuştur. Gelmiş geçmiş erkekler arasında ailesine en hayırlı erkek olan Efendimiz (asm), yeri geldiğinde hanımlarına danışmıştır da. Bu konuda Siyer kitaplarında  bir çok örnek bulabilirsiniz. Ben burada sadece birine yer vermek istiyorum. Olay kısaca şöyle:                                                                             Hicretin 6. yılında, beraberinde Müslümanlar olmak üzere umre yapmak için Mekke’ye gelen Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, müşriklerin engeliyle karşılaşır. İki taraf arasında yapılan görüşmeler sonucunda  Hudeybiye Anlaşması imzalanır. Anlaşma gereği Müslümanlar umre yapmadan Medine’ye geri dönecektir. Dolayısıyla, ihramdan çıkmaları gerekmektedir. Başta Hz. Ömer olmak üzere Sahabîler, anlaşmadaki Müslümanlarla alâkalı kısımların katı olmasına itiraz ederler. Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam duruma üzülür ve yanında bulunan eşi Ümmü Seleme’ye şunları söyler:
“Ey Ümmü Seleme! Nedir şu halkın tutumu? Onlara, ‘Kurbanlarınızı kesiniz, başlarınızı traş ediniz’ diye tekrar tekrar söylüyorum; fakat hiçbiri emrime icabet etmiyor!”
Son derece zeki ve hikmetli bir hanım olan  Hz. Ümmü Seleme ise, “Yâ Nebiyyallah! Bu işi yapmak istiyor musunuz? O halde, şimdi dışarı çıkınız; sonra, ta kurbanlık develerini kesinceye ve berberini çağırtıp o seni traş edinceye kadar ashaptan hiçbirisine bir kelime bile söylemeyiniz. Çünkü sen kurbanını kesecek ve traş olacak olursan halk  da öyle yapar” dedi.
Ümmü Seleme’nin bu sözleri üzerine Peygamber Efendimiz (asm) dışarı çıkar ve  Sahabîlerden hiçbiriyle konuşmadan ihramını sağ koltuğu altından çıkarıp sol omuzuna atıp kurbanlık develerini keser. Sonra da berberi Huzaalı Hırâş ibni Ümeyye’yi çağırıp traş olur ve böylece ihramdan çıkmış olur.
Peygamber Efendimizin (asm) ihramdan çıktığını gören Sahabeler, hatalarını anlayıp Resulullah Aleyhissalâtü Vesselâm’ın yaptıklarını taklit ederler ve ihramdan çıkarlar. İşte, gördüğünüz gibi Ümmü Seleme’nin zekâsı ve hikmeti ile Sahabeler Peygambere itaatsizlik gibi büyük bir hatadan kurtulmuşlardır.
«««
Şurası bir gerçek ki, ancak yiğit ve asil erkekler kadına saygı duyup onu yüceltirler. Lâkin, kadının yücelmesi de sınırlıdır tabiî ki... Çünkü, kadının fıtrî olarak eşine ve çocuklarına karşı vazifeleri vardır. Müslüman kadın, hakları ve vazifeleri arasında hududunu bilmesi gerekir.                                                                                                                                   
Karı koca arasında, ailenin gerek uhrevî ve gerekse dünyevî saadeti ile ilgili ameller ve planlar konusunda fikir alışverişi ve dayanışma olmalıdır. Bediüzzaman Said Nursî’nin genelde müminler için tarif ettiği “bir fabrikanın çarkları gibi” kâidesi eşler için de geçerlidir.                 
“Rekabetsiz, tahakkümsüz, gıbtasız, ataletsiz, hakikî bir tesanüt ile, faaliyetlerini umumî maksada tevcih ederek çalışan bir fabrikanın çarkları gibi olmalısınız... Ve saadet-i ebediyeyi netice veren ve ümmet-i Muhammediyeyi (asm) dünya ve âhirette sahil-i selâmete çıkaran bir sefine-i Rabbaniyede hizmet ettirildiğiniz için ihlâsa, ittifaka, tesanüde samimiyetle sarılmalısınız...” (Lem’alar, s. 399.)
Evet, Müslüman erkek başına buyruk hareket etmemelidir. Meselelere vukûfiyetleri ve kabiliyetleri oranında annesine, eşine ve kızına da danışmalı, onların görüşlerini almalıdır. Böylelikle, hayatta iken onların saygı ve muhabbetini kazanmış olur. Öldüklerinde ise, arkalarından hayır duaları eksik olmaz.
Kadına değer verme konusunda, rahmetli babacığımı daima hayırla yâd ederim. Köy Enstitüsü öğretmenlerinden olan babacığım, insan psikolojisini iyi bilen değerli  bir öğretmendi. Kız çocuğu olduğuma veya küçük yaşıma bakmadan, beni muhatap olarak alır ve “Bu konuda senin görüşün nedir?” diye sorardı. Siyaset dahil bir çok konuda görüş beyan etmeme izin verir ve görüşlerime saygı duyardı.                   
Allah; annelerine, kızlarına ve  eşlerine değer verip onlara danışan erkeklerden ebeden razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Kadınlara değer verip onlara danışmak Peygamber sünnetidir
Gönderen: Ceren üzerinde 25 Şubat 2017, 21:26:14
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri peygamber efendimizin sünnetine tabi kalıp kadına deger veren ve ona danışıp fikir alna kullardan eylesin inşallah..


Konu Başlığı: Ynt: Kadınlara değer verip onlara danışmak Peygamber sünnetidir
Gönderen: Ruhane üzerinde 04 Nisan 2017, 21:11:40
Aleykum selam Allah paylasim icin razi olsun insaallah