Kadın ve Aile – İslamda Kadın ve Aile
Allahü Tealaya hamdü sena ve resûlüne selat ve selamdan sonra tüm okuyuculara esselamu aleyküm der tüm islam alemine kazasız belasız günler dilerim
Insanlık tarihi boyunca nefsanî arzularını ilahlandıran güçler kadın ve kadın hakları adı altında kendi ideolojik emellerine kavuşmak için kadını bir çok alanda menfaatlerine araç olarak kullanmışlardır Çoğu sistem ve düşüncelerde kadının insan olup olmadığı bile tartışılmıştır Kadınları sermayelerine reklam aracı ve yerine göre nefsanî arzuları için kullananlar islam toprakları üzerindeki en etkili planlarınıda kibar, zarif, güzel ve sempatik kadın misyonerler aracılığı ile uygulamışlar ve islam topraklarını talan edip kan gölü haline getirmişlerdir Islam’ın tarifine ve islam’ın esaslarına göre kadının yerini ve konumunu inceleyip bugünkü manzaralara ve bu arada günümüzdeki kadın konumuna dikkat edip düşünürsek kadın ve aile yapımızın nederece bozulmuş olduğunu kolaylıkla anlarız Kadın ve kadın hakları adı altında kadınların onurlarının, haysiyetlerinin hiçe sayıldığı günümüzde her kadın Habil ve kabil olayını inceleyip olayın sonuçlarını günümüze kıyaslamasında zaruret vardır diye düşünüyorum
Habile nikahlanması Allah (cc) tarafından Hz Adem (as)’e emredilen iklima isimli kadına Kabil göz koymuş nefsanî arzularıyla Allah (cc)’ın koyduğu kanunları ve aile sistemini değiştirmek istemiştir Isteklerini Hz Adem (as)’e iletmiş ve netice alamayınca kardeşi olan Habil’i kendi elleriyle öldürmüştür Burada dikkatle incelenmesi önemle gereken bir başka önmeli ayrıntı ise Kabil’in yer yüzündeki batıl ihtilafların temelini atmış olmasıdır Burası ayrı bir inceleme konusu olması bakımından noktalıyorum
Bugünkü kadın ve aile, sitemi ve yaşantı biçimi bakımından incendiğinde Kabil kökünden gelenlerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz, bu nedenledir ki biz müslüman hanımlara düşen Allah’ın mülkünde Allah (cc)’a isyan eden bu cahil zümresiyle mücadelemizi Allah (cc)’ın çizdiği sınırlar ve koyduğu ölçüler içinde sürdürmektir Biz müslüman kadınlar olarak Allah ve resûlünün bizlere Kur’an vasıtasıyla gösterdiği doğru yolda kendi çizgimizi çizip evlatlarımızıda bu yol üzere yetiştirme gayreti içinde olmalıyız Mü’min kadınların mücadelesi cinsiyet ispatı olmamalı Kalubelada verilen sözün mücadelesi olmalı Yüce Allah (cc) Araf süresinde (Rabbın Ademoğlullarının sırtlarından zurriyetlerini almış ve onlara kendi nefislerine karşı şahit kılmıştır Ben sizin Rabbınız deyilmiyim, evet rabbımızsın şahit olduk demişlerdi Işte bu söz kıyamet günü biz bundan haberdar degildik dememeniz içindir) buyururken biz müslüman hanımlarada mücadelemizin haklılığı yönünde önemli bir rehber olmalı açık bir delil olmalı Kıyamet gününde dört şeyden sual edilmedikçe kulun ayakları kaymaz Hadis-i Şerifindeki dördüncü sualde konumuzun önemine binayen önemli bir ayrıntıdır
Dördüncü sual: Vücudunu ve sıhhatını nasıl değerlendiğinden sual olunmadan ayakları kaymaz Demekki kendimize ait olarak benliğimizi ispat ettiğimiz vücudumuzun kullanımı öyle bazılarının hararetle savunduğu gibi (benim özel hayatım özel yaşantım kimse karışamaz) gibi şaçma fikirlerle hareket edemeyi Allah’ın indirdiği hükümlere alternatif olarak kendi yanlarından çıkardıkları hükümleri uygulamak işte tağut iktidarların kadınlara, kadın hakları adı altında cahiliye dönemini aratmayacak şekilde zulüm ve sefaleti uygun gördüklerini maalasef günümüzün batıl hayranı kadını henüz anlayabilmiş değil Buğün dünya üzerinde sistemler arasında iki ana mücadele verilmektedir
1- Allah’ın rızasını kazanıp O’na yüzü ak ve huzur içinde imanla kavuşabilmek için verilen mücadele
2- Tağutların sistemlerini korumak için bu yolda verilen batılı hakim kılma mücadelesi
Bu noktada her mümin kadın ve erkek galu- belada Rableri’ne verdikleri söze sadık kalarak birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar, onlar iyiliği emreder, kötülüklerden vaz geçirmeye çalışırlar) buyurmaktadır Ayeti kerimeye dikkat edilirse Yüce Allah (cc) Kadın erkek ayrımı yapmadan tüm müminleri batılla mücadele yapmaya çağırıyor Bu bağlamda mümin kadınlar Allah’ın emirlerinden habersiz yeryüzünde bilerek veya bilmeyerek batıla hizmet eden kadınlara Islam ve Allah’ın emirlerini öğretmek için yapabilecekleri tüm mücadeleleri büyük bir sabır ve azimle yapmalıdırlar Yeryüzünde fitne ve fesat kalmayıncaya kadar mücadele etmekle emr olunmuşsak buna mecburuz Bugünkü dünya düzeninde egemen güç batıldır Bu tağut sistemleriyle sistemli bir şekilde mücadele etmek zorundayız Bu sistemler (zaman sana uymazsa sen zamana uyacaksın) uydurma ata sözü ile büyük çoğunlukları peşinden sürüklemektedir Burada büyük üzüntüyle gördüğümüz, acı gerçek şudur bu batıl akımın peşinde malesef tüm islam coğrafyası sürüklenmektedir Burada Enam suresi 116 Ayeti kerimesini hatırlatmak istiyorum (Eger siz yeryüzünde bulunan insanların çoğunluğuna uyarsanız sizi Allah yolundan saptırırlar onlar zanlarından gayri bir şeye uymazlar) Ayeti kerimede (zanlarından) gaye kendi düşünce ve isteklerinden başka bir şeye inanmazlar manasının ihtiva eder Bir başka ayeti kerimede Maide suresi 44 Ayet (Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyenler varya işte onlar kafirlerin ta kendileridir) Daha birçok ayet ve hadislerden öğrendiğimize göre insanlar kendi yanlarından çıkardıkları uydurma sistemlerle birbirlerine karşı kanun koyamazlar Erkek veya kadın olmak hükmü değiştirmez Çünkü Allah hem kadınları hemde erkekleri kendisine asla şirk koşmayacak ve O’na kulluk gereklerini eksiksiz yapacaklar diye yarattı Yüce Allah(cc) Bu hususta da kadın erkek tüm insaları Ayeti kerime ile uyarmıştır Maide suresi 50 Ayet (Onlar hala cahiliyet hayatının hükümlerini arzu ediyorlar akıllıca düşünen insanlar ve toplumlar için hüküm Allah’tan güzel kim olabilir) Evet sevgili müslümanlar hükmü Allah’tan güzel ve adaletli kim koyabilir Rabbim bizleri kendine layık kul habibine layık ümmet eylesin
Fatma DOĞRUL[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
