๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2010, 13:40:11



Konu Başlığı: Güven İlişkisi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 21 Ağustos 2010, 13:40:11
Güven İlişkisi



İş yemeği dolayısıyla gecenin geç yarısında eve ancak gelebilecekti Gündüzden hanımını telefonla haberdar etti Buna rağmen gece eve gelişte hanımın evde kopardığı fırtına gerçekten hayrete değerdi Sebep, iş yemeklerinin sıklığı Ama hanımın iddiası, bunun bahane edilerek başka başka dolapların çevrildiği Yani cinsellik özelinde şeyler

Bir başka örnek de karşı taraftan Hanım kocasının çoktan beri memleket mantısı yemediğini hatırladı Mantıyı bir güzel hazırladı ve kocasının eve geliş zamanını kollamaya başladı Sevineceğini, memnun olacağını, teşekkür edeceğini düşünüyordu her zaman ki gibi Onun memnuniyeti ve rızası için bu kadar zahmete katlanmaya değerdi Ama o da ne! Fırtına gibi eve gelen kocası, yeri göğü yıkıyordu halk tabiriyle Sebep, gündüz telefonun sürekli meşgul oluşu Neymiş efendim, bu kaçıncısı imiş, kimlerle aşık atıyormuş, telefon idaresinden numaraları alınca görüşeceklermiş, bakalım o zaman da şimdi olduğu gibi gülebilecekmiymiş ve daha neler?
Aslında iki taraflı bu örneklere baktığımızda görülen tek şey eşlerin birbirlerine olan güvensizliği Ama dikkati çeken husus, bu güvensizliğin cinsellik merkezli oluşu Halbuki bu tip endişelere mana vermek oldukça zor, İslam ailesi söz konusu olduğunda Neden? Çünkü, zina bütün çesitleri ile dini değerlerimize göre haram Gerek ayetler gerekse hadislerde nehyedilen büyük gunahların başında geliyor o Dolayısıyla müslüman bir ferd hakkında hem de elde hiç bir delil yokken zina yapıyor düşüncesi içinde bulunma ayrı bir haramın- su-i zan- konusudur

Bu bir

İkincisi, şahsen ben cinselliğin evlilik hayatının küçük bir parçasını oluşturduğu kanaatindeyim Herkesin bu konuyu bakışı, değerlendirmede kullandığı kriterler değişik olsa da neticenin aslında çok değişmeyeceğini düşünüyorum Evli çiftleri bağlayan bundan daha öte değerlerin olması gerektiğine inanıyorum Nitekim cinselliğin merkeze oturtulduğu evliliklerin boşanmalarla veya kavga-gürültü ile devam etmesi bunun göstergesi değil midir? Özellikle batı dünyasında gördüğümüz bu manzara İslam ailelerini de etkilemeye başlamışsa, evliliğin gerekleri ve amaçları bağlamında İslami kritelerler ekseninde yeniden oturup düşünmenin zamanı gelmiştir

Sözün tam burasında bir soru ile mevzuyu kısaca açayım isterseniz, “Hz Peygamber’in evlenilecek kadında aranan vasıflarda saymış olduğu güzelliğin sıralamada nerede olduğu bizim için önemli bir ölçü değil mi?” Gerçi güzellikle cinselliği birbirine karıştırmamak lazım Bu iki şeyin ayniyetini iddia ediyor da değilim ama bunların birbirlerini tamamlayan unsurlar olduğu da gözden kaçmamalı bence

Üçüncüsü, kıskançlık özelinde Eşlerin birbirlerini kıskanması kadar tabii, güzel ve doğru bir şey göstermek mümkün değildir İslami bir haslettir bu ve yokluğu tenkide medardır Hz Peygamber’in Sa’d b Muaz’ın anlatığı bir kıskançlık olayında sahabenin şaşırması karşısında söylediği şu söz oldukça önemlidir; “ Sa’d’ın kıskançlığına hayret mi ediyorsunuz Allah’a yemin olsun ki ben ondan daha kıskancım Allah ise benden daha kıskançtır O’nun kıskançlığı, müslümanın haram kılınan bir şeyi yapması noktasındadır”
Bununla beraber her meselede olduğu gibi itidali ve istikameti bu mevzuda da korumak şarttır ve elzemdir İstikametin yakalanamadığı kıskançlıklar, yuvada sürekli huzursuzluğun kaynağıdır Onun için yine halk tabiriyle ifade edelim, ortada ne folun ne de yumurtanın olmadığı durumlar için yukarıda misalini verdiğimiz türden diyaloglara, kavgalara girmemek gerektir
Öte yandan, özellikle erkeklerin ikinci evlilik muhabbetleri konusunda dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum Çünkü kadınların “kuma” hususundaki hassasiyetleri meydanda Bu fıtrat ile alakalı bir husus ve bunun önünü almak mümkün değil Dolayısıyla her şeyden önce bu, erkekler tarafından kabullenilmeli Bırakın iki evliliği, İslam öncesi dönemle birlikte düşünülecek olduğunda sayısız evliliğin söz konusu olduğu bir kültür ortamında yetişen kadınlarda bile bu damar gayet belirgin biçimde kendini gösteriyor Allah Rasulünün eşlerinin birbirleri ile olan münasebetlerinde bile bunu gördükten sonra geriye ne kalıyor ki? Onun için kadın fıtratına ait evrensel bir duygu olarak buna bakmalı erkekler şakasını dahi yapmamalılar bence

Kadınlara gelince etrafta var olan ikinci evlilik örneklerinden hareketle kendi yuvalarını cehennem haline getirmemeliler Evet, onlara göre kötü olan bu tür örnekler çevrede her zaman için var ve bulunabilir Ama onun bir gün kendisinin başına geleceğini kim söylüyor? Mevhum şeyler üzerine hükmün bina edilmeyişi İslami bir kuraldır Öyleyse kadınlar akıllı davranmalı, kocalarının böylesi arayışlar içine girmesini engelleyecek tarzda ilişkilerini ayarlamalılar

Bu çercevede son nokta arkadaş çevresinin dikkati Ne demek istediğimi yaşanmiş bir örnek ile açıklayayım: Evin hanımı uzun süredir yurt dışında bulunan kocasını cepten arar Koca ise hem Ankara hem de İstanbul’da iş yeri olan ve Ankara’da oturmasına rağmen haftanın üç gününü İstanbul’da geçiren meşgul bir iş adamıdır Telefonu oda arkadaşı açar ve kocasını ister Kimsiniz sorusuna eşiyim cevabı veren hanım biraz sonra alacağı cevapla şok olacağından habersizdir Çünkü arkadaşı şaka yapmak istemiştir ve hanıma şunu sorar’ Pardon! Hangi eşi? İstanbul’daki mi, Ankara’daki mi?”

Siz bu eşin yerinde olsanız nasıl düşünürsünüz? Ve tabii tahmin edeceğiniz gibi kıyametler kopar, iş düzenini bile bozacak düzenlemeler devreye girer

Bu açıdan çevrenin de arkadaşımın mutluluğu mutluluğumdur, sıkıntısı sıkıntımdır düşüncesine sahip olması gerekmekte ve şaka dahil ilişkiler bu düzlemde ayarlanmalıdır

Hasılı, cinsellik eksenindeki güven ilişkisi aile geçimsizliklerinde baş sırayı tutan sebeplerden biridir Aman dikkat!!!


Ahmet Kurucan