> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Evlilik ve efendimizin evlilikleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Evlilik ve efendimizin evlilikleri  (Okunma Sayısı 591 defa)
18 Ağustos 2010, 22:14:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Ağustos 2010, 22:14:12 »



EVLİLİĞİN HİKMETLERİ
Evlilik Ve Efendimizin Evlilikleri

“O Allah ki, sizi bir tek canlıdan yarattı ve bundan da, gönlü kendisine ısınsın diye eşini yarattı” (Araf, 189) “O Allah’ın delillerinden biri de, kendilerine ısınmanız için size içinizden eşler yaratması, birbirinize karşı sevgi ve şefkat var etmesidir” (Rum, 21) Abdullâh İbn-i Mesûd radiyallâhu anh anlatıyor: Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem ile bulunduğumuz sırada Resûlullâh şöyle buyurdu: “Kimin evlenmek külfetine gücü yeterse evlensin! Zîrâ tezevvüc, gözü haramdan son derece muhafaza eder İffeti de o nisbette korur Nikâh masrafına muktedir olmayan kimse de oruç tutsun: Zîrâ oruç, sâim için ş‏ehveti keser” Yeni evlenen Cabir bin Abdullah’a Allah Resulü şöyle buyurur: “Âilene kar‏şi âkil ol, reş‏id, bagli ol! Allâh'dan evlâd taleb ediniz!”

“Evleniniz, çoğalınız, ben kıyamette sizin çokluğunuzla övüneceğim”

EVLİLİĞİN HÜKÜMLERİ

Farz evlilik: Eğer insan, kendini muhafaza edemiyorsa, harama düşme ihtimali varsa, evlenmesi farzdır Sünnet evlilik: Harama düşme ihtimali olmadığı halde vakti geldiğinden dolayı ve Efendimiz’in sünnetine tabi olmak için evleniyorsa bu, sünnet evliliktir

Haram evlilik: Evlendiğinde eşine zulmedecekse, haram yedirecekse, bakımını görümünü yapamayacaksa bu şahsın evlenmesi haramdır

EFENDİMİZ’İN ÇOK EVLENMESİNİN HİKMETLERİ


Peygamberler sultanı Zât-ı Risâlet-penâhın izdivaçlarında, değişik yönler vardır: Zât-ı Ahmediye (sav)’ye taâlluk eden hususlar, umumî olarak izdivaçlarında gözetilmiş olabilecek hedef ve maksatlar; bir kısım zarûretler ve nihayet zevcâtın hususi durumlarının gereğini yerine getirme gibi keyfiyetler Şimdi sırasıyla bu hususları teker teker tahlil edelim

Mevzûu ilk önce, O pâk şahsiyete bakan yönüyle ele alalım Her şeyden evvel bilinmelidir ki, O mübeccel Zât, yirmibeş yaşına kadar hiç evlenmedi O sıcak memleketin hususi durumu da nazar-ı itibara alınacak olursa, bu kadar zaman iffetiyle yaşaması ve bunun da, dün ve bugün böylece kabul ve teslim edilmesi, O’nda iffetin esas olduğunu ve müthiş bir irade ve nefis hâkimiyeti bulunduğunu gösterir Eğer bu hususta, küçük bir inhiraf bulunsaydı, dünkü ve bugünkü düşmanları, bunu cihâna ilân etmekten bir an bile geri kalmayacaklardı Halbuki eski ve yeni bütün hasımları, O’na hiç olmayacak şeyleri isnad ettikleri halde, bu istikamette birşey söyleme cüretini gösterememişlerdir Peygamberimiz (sav) ilk izdivaçlarini, yirmibeş yaşlarinda iken yaptilar Bu izdivaç Allah (cc) ve Resûlü (sav) katında çok yüce ve müstesnâ; fakat başından iki defa evlenme geçmiş kırk yaşındaki bir kadınla olmuştu Bu mutlu yuva tam yirmiüç sene devam etmiş ve peygamberliğin sekizinci senesi, kapanan bir perde gibi arkada acı bir hasret bırakarak sona ermişti Bu defa Efendimiz (sav) yirmibeş yaşına kadar olduğu gibi, yine yapayalnız kalmıştı Evet, aile, çoluk-çocuk her şeyiyle yirmiüç senelik bu mesûd hayattan sonra, yeniden dört-beş sene bekâr olarak yaşamışlardı ki; yaşları da elli üçe ulaşmış bulunuyordu

İşte, bütün izdivaçları da böyle izdivaca alâkanın azaldığı bu yaştan sonra başlar ve devam eder ki; sıcak bir memlekette ellibeş yaşından sonra yapılan izdivaçta, beşerîlik ve şehevîlik görmek, ne insafla ne de iz’anla kat’iyyen te’lif edilemez Burada akla gelen diğer bir mes’ele de, Peygamberlik müessesesiyle çok evlenmenin te’lifi keyfiyetidir Buna da bir iki cümle ile temas etmek istiyorum

1 Evvelâ, bilinmelidir ki, bunu serrişte (2) edenler, ya hiçbir din ve prensip kabul etmeyenlerdir ki, onlarin böyle bir şeyi kinamaya aslâ ve kat’â hakları yoktur; zîrâ onlar, bütün prensiplere karşı râfızîdirler Hiçbir kânun ve kayda tâbi olmaksızın, pekçok kadınla münasebet kurar; hatta mahremleriyle dahi nikâhı tecviz ederler Yahut bunlar, hristiyan ve yahudi gibi ehl-i kitab olanlardır Onların hücumu da insafsızca, garazlı ve ara‏t‎ırılmadan teemmül edilmeden yapılmış, hattâ kendi namlarına üzülecek bir keyfiyetdir Çünkü, İncil ve İncil ehlinin kabul ve teslim ettiği; Tevrat ve Tevrat ehlinin, kendi peygamberleri bilip uydukları, nice Enbiyâ-ı İzâm vardır ki; bunlar daha çok kadınla evlenmiş ve başlarından daha çok nikâh geçmiştir Bir Süleyman ve Davud Peygamberleri (Aleyhümaselâm) düşününce, her iki cemaatin de nasıl haksız ve tecâvüz içinde bulundukları açıkça ortaya çıkar Binâenaleyh, çok kadınla izdivâcı, Peygamberimiz (sav) başlatmadığı gibi; aynı zamanda çok izdivâç, nübüvvetin ruhuna da zıd değildir Kaldı ki; daha sonra anlatmağa çalışacağım hususlarda görüleceği gibi “teaddüd-ü zevcât”ın peygamberlik vazifesi nokta-i nazarından, tasavvurlar fevkinde fâideleri vardır Evet, çok kadınla izdivâç, bilhassa ahkâmla gelen Enbiyâ için bir bakıma zarûrîdir Zîrâ, dinin, aile mahremiyeti içinde cereyan eden pek çok yönleri vardır ki, ona ancak bir insanın nikâhlısı muttali olabilir Binâenaleyh, dinin bu yönlerini anlatmak için herhangi bir istiâre ve kinâyeye başvurmadan -ki çok defa bu türlü anlatma tarzı anlamayı bulandırır ve istinbatı zorlaştırır- herşeyi alabildiğine vuzûh içinde anlatacak, mürşidelere ihtiyaç vardır İşte, herşeyden evvel, nübüvvet hânesinde olan bu temiz ve pâkize zevcât, kadınlık âlemine karşı irşâd ve tebliğ vazifesinin sorumluluları ve nakilcileri bulunmaları itibariyle, peygamber için de, peygamberlik için de; kadınlık âlemi için de gerekli, hattâ elzem olur

2 Diğer bir husus da, umumî ma’nâda Efendimiz (sav)’in zevceleriyle alâkalı oluyor ki, o da:

a Zevceler arasında, yaşlı, orta yaşlı ve gençler bulunması itibariyle, bu devre ve dönemlerin hepsine ait çeşitli ahkâm vaz’ediliyor Ve bizzat Peygamber (sav) hânesi içinde bulunan bu pâkize zevceler sayesinde tatbik imkânı buluyordu

b Zevcelerin herbirisi, çeşitli oymaklardan olması sebebiyle, evvelâ o kabileler arasında; sonra da muazzez şahsiyetiyle akrabalık te’sis buyurduğu bütün cemâatler içinde, köklü bir sevgi ve alâkaya yol açılıyordu Her kabile ve oymak, O’nu, kendinden biliyor, din hissinin yanında, cibillî bir bağlılıkla O’na karşi derin bir alâka hissediyordu

c Her kabileden aldigi kadin, O’nun hayatında ve irtihalinden sonra, kendi cemâatı arasında çok ciddî dînî hizmete vesîle olabiliyor; uzak-yakın bütün akrabalarına, zâhir ve bâtın-ı Ahmediye (sav) hususunda tercümanlık yapıyordu Bu sayede O’nun kabilesi de, kadın ve erkeğiyle, Kur’ân’ı, tefsîri, hadîsi ondan öğreniyor ve dinin ruhuna vâkıf olabiliyordu

ç Bu izdivaçlar vâsıtasıyla, Nebiyy-i Ekmel, âdetâ bütün Cezîret-ül Arap’la yakınlık te’sis etmiş gibi, her hânenin, teklifsiz misafiri hâline gelmişti Herkes bu karâbet vasitasiyla o mehâbet âbidesine yaklaşabiliyor ve dînî hükümleri ögrenme firsatini buluyordu Ayni zamanda bu ayri ayri aşîretlerin herbiri, bir çeşit, kendini O’na yakın sayıyor ve bununla iftihar ediyordu Mahzum Oğulları, Ümmü Seleme (ranha) vasıtasıyla; Emevîler, Ümmü Habîbe (ranha) vasıtasıyla; Hâşimîler, Zeynep bint-i Cahş (ranha) vasıtasıyla kendilerini O’na yakın kabul edip, bahtiyar sayıyorlardı

3 Buraya kadar olanlar umumî ma’nâda ve bazı yönleriyle de, diğer peygamberlere şâmil olacak şekilde idi Şimdi bir de, hususî ma’nâda ve teker teker her zevcenin serencâmesi içinde, mes’eleyi ele alalım: Evet, burada dahi göreceğiz ki; mantık, vahiy ile müeyyed O Zât’ı hayat-ı seniyyesi karşısında toprak kadar aşağı kalıyor; tabir-i diğerle beşer düşüncesi Fetânet-i A’zam (3) önünde rükûa varıp iki büklüm oluyor

EFENDİMİZ’İN HANIMLARI:

I İlk zevceleri - seyyidetinâ - Hz Hatîce (ranha)’dir Kendinden onbeş yaş daha büyük olan bu nâdîde kadinla izdivaçlari, her evlilik için en büyük örnek mâhiyetindedir O, bütün bir hayat boyu, derin bir vefâ ve sadakatla eşlerine bagli kaldiklari gibi, zevcelerinin vefatindan sonra dahi O’nu hiçbir zaman unutmamış, hatta her vesîle ve fırsatta O’ndan bahisler açmıştır Hz Hatîce’den sonra Peygamberimiz (sav) dört-beş sene evlenmediler Başlarinda birçok yetim bulunmasina ragmen, onlarin meûnetine katlanıp, bir bakıma hem annelik, hem de babalık vazifesini yürüttüler Muhâl-farz, evvel ve âhir kadınlara karşı küçük bir za’fı olsaydı, böyle mi hareket ederlerdi?

II Sıra

itibariyle olmasa bile ikinci zevceleri, Âişe-i Sıddîka’dır En yakın arkadaşının kızı Acı-tatlı bütün bir hayatı beraber yaşayan bu büyük insana karşı, Nebî’nin en mu’tenâ ikramı Umum neseblerin sona erdiği günde, sona ermeyen karâbetiyle O’nun yanında bulunma şerefi ancak bu sayede olacaktır Evet, Âişe-i Sıddîka ile Hz Ebu Bekir, maddî-mânevî hiçbir boşluk bırakmayacak şekilde kurb-u Nebevîye mazhar olmuşlardı Ayrıca, Hz Âişe (ranha) gibi çok zekî bir nâdire-i fıtrat, da’vâyı nübüvvete tam vâris olabilecek yaradılışta idi İzdivaçtan sonraki hayatı ve daha sonraki hizmetleriyle kat’iyyen sübut bulmuştur ki; o muallâ varlik, ancak Nebî zevcesi olabilirdi Zira o, yerinde en büyük hadîsci, en mükemmel tefsirci ve en nâdîde fikihci olarak kendini gösteriyor, zâhir ve bâtin-i Muhammed (sav)’i emsâlsiz kavrayışıyla, bihakkın temsil ediyordu Bunun içindir ki; Efendimiz (sav)’e rüyasında, onunla izdivaç yapacağı iş’âr ediliyor ve henüz gözlerine başka hayâl girmeden peygamber hânesine kadem basiyordu Yine Aiş‏e radiya'llâhu anhâ'dan rivâyete göre Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem Hazret-i Aişe'ye şöyle demiş‏tir: - Ey Aişe sen üç gece rüyamda bana gösterildinÖyle san‎‎i‎yorum ki ben, bir ipekli kumaş parçasi‎nda senin sûretini gördüm de (Cibrîl taraf‎ndan): Bu resmin sâhibi senin müstakbel zevcendir! denilmiş‏ti - Şimdi ben suretinden anli‎yorum ki, o sûret sendin - Cibrîl'in o sözü üzerine ben: Eğer b‏u rü'yâm Allah tarafı‎ndan gösterilmiş ise Allâh'ı‎n takdîri infâz buyurulurum Bu sayede o, Hz Ebu Bekir (ra) ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Evlilik ve efendimizin evlilikleri
« Posted on: 24 Nisan 2024, 09:11:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Evlilik ve efendimizin evlilikleri rüya tabiri,Evlilik ve efendimizin evlilikleri mekke canlı, Evlilik ve efendimizin evlilikleri kabe canlı yayın, Evlilik ve efendimizin evlilikleri Üç boyutlu kuran oku Evlilik ve efendimizin evlilikleri kuran ı kerim, Evlilik ve efendimizin evlilikleri peygamber kıssaları,Evlilik ve efendimizin evlilikleri ilitam ders soruları, Evlilik ve efendimizin evlilikleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes