๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 19 Ağustos 2010, 14:29:26



Konu Başlığı: Eşler birbirinin kıymetini nasıl bilebilir ?
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Ağustos 2010, 14:29:26
Eşler birbirinin kıymetini nasıl bilebilir ?

Ömür boyu mutluluk için eşler şartlar nasıl olursa olsun, birbirlerini üzecek,
yıpratacak, manen çökertecek uygulamalardan uzak durmalıdır

Zira, evlenirken Rablerinin huzurunda ömürlerinin sonuna kadar bir arada yaşamak üzere söz vermişlerdir


Sonradan çıkan her türlü problem bizim için ancak imtihan vesilesidir
Kısmetimize razı olmalıyız ki, maddi-manevi rahat edebilelim
Birinin küskünlüğü ya da yıpranmasıyla ailenin bütün yükü diğerinin üzerine kalır

Ve kırgınlıklar zamanla daha da derinleşir

Huzursuz ailelerde psikolojik sorunlar daha fazla olur

Eşlerin birbirlerine ilgisizliği karşılıklı ihtimam eksikliğini ve bu da daha kolay hasta olmayı, hastayken daha geç iyileşmeyi netice verir

Eşlerin karşılıklı yıpranması ailenin saadetini kaçırır

En sevdiğimiz bir eşyayı bile yıpratmamaya özen gösterirken, sokaklarda kullandığımız ayakkabımıza ihtimam göstermeye çalışırken, canımızdan aziz bilmemiz gereken insanlara, ailemize karşı hoyrat davranmamız anlaşılabilir bir şey değildir

Hastalıkların en önemli sebebini moral, yıkıntı oluşturur, bu arada hastalıklar sırasında yeterince iyileşememenin en önemli sebeplerinden biri de moral eksikliğidir

Morali bozulmuş, ümitsizliğe düşmüş insanlar çok rahat hasta olur
Eşlerden biri bir kere hastalığa duçar oldu mu, hastalıklar hastalıkları kovalar ve aileler günlerinin önemli bölümünü hastane önlerinde geçirmeye başlar
Ekonomik yük ve aile düzeninin bozulması da ayrıca önemlidir


Aile, düello yeri değildir

Kıymeti bilinmeyen, özellikle hanımlar çok çabuk yıpranır
Bunun neticesi de ailede mutsuzluk ve tatsızlıktır
Aile hayatı kısa sürede karşılıklı düelloya döner ve kalp birliği ortadan kalkar
Böyle olunca da Allah’ın rahmeti ve sekinesi o aile üzerine inmez

Eşler birbirlerini üzmemelidir

‘Duvarı nem, insanı gam öldürür” demişlerdir

Özellikle hanımlar üzüntüye hiç gelemezler

Çok çabuk hasta olup, hemen manen yıkılıverirler
Üzüntü birçok psikolojik rahatsızlıklara yol açar
Bu birçok fizikî hastalıkları da tetikler

Mide, bağırsak, karaciğer vs birbiri ardına alarm sinyalleri vermeye başlar
İmanı sağlam olan ve kul hakkından korkan bir insan ne bir şeye üzülür, ne de karşısındakini üzer

Ailelerin tek derdi helal lokma olmalıdır

Kul hakkından kaçmaya çalışmak olmalıdır

Muhabbeti ve karşılıklı sevgisi yerinde olan ailelere Cenab-ı Hak bu dünyada da öbür dünyada da karşılığını verecektir

Kalbimiz Allah sevgisiyle dolmalı, hedefimiz kendimizi O’na razı etmeye çalışmak olmalıdır Müminin tek üzüntüsü olabilir o da Allah’a hakkıyla kul olamamaktır



[ALTIN TOP]

Zengin bir ailenin fakir bir komşusu varmış

Evlerindeki saadetin dalgalanmaları, zengin ailenin duvarlarını aşarak kulaklarına kadar ulaşırmış
Akşam olunca, fakir ailenin evindeki gülme ve saadeti duyunca zengin komşu gıpta edermiş

Bir gün karısına demiş ki:

- Biz bu kadar zengin olduğumuz halde neden neşemiz yok?
Sen yarın fakir komşunun hanımından sor bakalım, saadetlerinin sebebi ne ise, biz de onlar gibi saadete nail olmaya çalışalım
K
adın sabah olunca fakir komşuyu ziyarete giderek, konuşma sırasında evlerindeki saadetin sebebinden sual açmış, fakir komşunun hanımı demiş ki:

- Bizim küçük bir altın topumuz var Akşam olunca ben efendime o da bana altın topu atarak oynar, eğleniriz

Akşam olunca zenginin karısı meseleyi kocasına nakletmiş
Adam ertesi gün bir kuyumcuya giderek altın bir top sipariş etmiş
Topu aldığı günün akşamı karısı ile karşı karşıya oturup, altın topu birbirlerine atmaya başlamışlarsa da, hayal ettikleri neşe bir türlü doğmamış
Hatta madeni topun ağırlığı sebebiyle canları yanmış; sert atışlar yüzünden topun isabet ettiği vücutları, yer yer morarmış
Sabah olur olmaz zenginin karısı, alelacele fakirin ailesinden sormuş:

- Biz senin dediğin altın topu yaptırdık, fakat neşelenemedik, demiş

Fakir komşu:

- A komşum, o bildiğin gibi top değil Sarı saçlı, masum bakışlı bir yavrumuz var
Biz ona “altın top” diyoruz
Akşam olunca kah benim kucağıma, kah babasına koşar ve bizi eğlendirir
Onunla meşgul olurken yorgunluğumuzu unutur, neşeleniriz, cevabını verir



ALINTI