Konu Başlığı: Çocukluktan erişkinliğe geçiş Gönderen: Sefil üzerinde 13 Haziran 2011, 12:14:21 Çocukluktan erişkinliğe geçiş "İlkel toplumlarda çocukluktan erişkinliğe geçiş bir törenle olur. Gelenek ve göreneğin uyarınca düzenlenen bir törenden sonra genç artık erişkin olarak kabul edilir Bu tür toplumların bazılarında özellikle erkeklerin ergenliğe geçişi, "initation" adı verilen uzun süreli törenlerle olur. Topluma giriş, seromonisi olarak kabul edilen bu törenlerde, ergen havaya fırlatılır, yere düştüğü zaman iyice dövülür. Genç burada işkenceye tabi tutulur ve sünnet edilir, uyması gereken kurallar kendisine açıklanır. Bu dönemler sürecinde, acı ve işkenceye dayanıklılık erişkinlik belirtisi olarak sayılır" Haluk Yavuzer, Çocuk ve Suç, Altın kitaplar, 1982, s, 162, ist. Ergenliğe geçişle birlikte artık çocukluk dönemine ait tutum ve davranışlar geride kalmakta ve birey yeni kimliğine alışmaya çalışmaktadır. Bu farklılık önce fiziksel olarak ortaya çıkar. Çocukluk döneminde, kucağınıza alıp, sevdiğiniz çocuk artık bir genç olmuştur. Bu değişime uyum sürecini çocuklarımızla birlikte bizler de yaşarız ama bunu onlara pek belli etmemeye çalışırız. Biz anne babalar, kendimizi çocuklarımıza her zaman güçlü göstermek isteriz. Bu şekilde onlar üzerinde kurduğumuz disiplini daha etkin kılmaya çalışırız. Fakat ne kadar direnseniz de, içinizde o küçük çocuğa karşı bir özlem yaşarsınız. Çocuğunuz, artık fiziksel olarak genç bir insandır. Genç sadece fiziksel varlığıyla değil, duygusal ve zihinsel varlığıyla da topluma katıldığını, erişkin dünyasına adım attığını ortaya koymaya çalışmaktadır. Önünde sürekli değişen, gelişen bir erişkinler dünyası vardır ve genç bu dünyanın kıyısındadır. Burada varlığını hissettirmek ve insan okyanusunda bir damla olmaya çalışmaktadır. Bu dönem gencin hayatında bazı değişiklikler görülür: Bağımsızlık arzusu Karşı cinse ilginin artması Zihinsel süreçlerde değişim Arkadaş grubuna yakınlık Ait olma isteği "Ergenlik sorunları"yla ilgili önemli çalışmalarıyla bilinen Hall, "hızlı ve belirgin değişimlerin, bu dönemde yer aldığını, bu evrede çocuğun tümüyle yeni bir kişiliğe büründüğünü savunur. Bu sürece uyum sağlamak genç için kolay değildir. Bu nedenle çevrenin ve ailenin desteği genci rahatlatacaktır. Çocuğuma bir şeyler mi oldu? Anneler genellikle genç çocuklarıyla çatışırlar ve "çocuğum çok değişti, ne söylesem karşılık veriyor" diye yakınırlar. Oysa genç yaşadığı zorluklarla başa çıkmaya ve toplumun bir üyesi olmaya çalışmaktadır. Bu dönem genç, vaktinin büyük bir kısmını odasında kapanarak ya da müzik dinleyerek geçirir. Derslere olan ilgisi azalabilir daha çok müzik dinlemeyi sever ve sık sık arkadaşlarıyla bir araya gelmek ister. Genç için arkadaşlarının kendisiyle ilgili ne söylediği ne düşündüğü önemlidir. Bu geçici bir durumdur anneler çocuklarına bu konuda anlayış göstermelidirler. On beş yaşındayken kızıma pembe bir etek almıştım. Annelik duygularımla kızımın bundan çok mutlu olacağını düşünmüştüm. Ama hiç de beklediğim gibi olmadı, kızım eteği aldı ve "ben bunu giymem, bu hiç güzel bir etek değil" dedi. Ertesi gün beğenmediği halde, eteği giyip arkadaşına gitti. Akşam geldiğinde "ben bu eteği sevdim, çünkü arkadaşım çok beğendi" dedi. Bütün bunların doğal bir durum olduğu biliyordum ama yine de yeni duruma adapta olmakta zorlanıyordum. Bir anne olarak yaşadığım her doğal süreçte geçmiş yıllara gidiyor ve buruk tebessümle o günleri yeniden yaşıyordum. Bu olayı yaşadığımda da, beş yaşında kızıma aldığım pembe terlikleri hatırlamıştım. O gün çantamdan çıkarıp "Zehra sana güzel bir terlik aldım" deyip kendisine verdiğimde, terliği almış havaya zıplamış ve terliği arkadaşlarına göstermek için almış aşağı bahçeye koşmuştu. O zamanlar Zehra beş yaşındaydı ama şimdi ise on beş yaşında bir genç kızdı. Elbette bir genç kızdan, beş yaşındaki çocuk gibi davranmasını bekleyemezdim. Ama biz anneler çocuklarımızın büyüdüğünü bir türlü kabul edemediğimizden onları zaman zaman anlamakta zorlanıyoruz. Oysa onları anladığımızda ve çocuklarımızın büyüdüğünü kabul ettiğimizde onların yaşamına büyük katkılar sağlayabiliriz. Milli Gazete |