๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 13 Eylül 2010, 17:46:13



Konu Başlığı: Çocuklarımızın nefesiyle dirileceğiz
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 13 Eylül 2010, 17:46:13
Çocuklarımızın Nefesiyle Dirileceğiz

Yaz geldi.

Deniz, alımlı bir kadın gibi, güzelliğinden emin tavırlarıyla süzülüyor önümüzde. Çocukluk anılarımız yazın ortasından yer kapmak için sıkış tepiş sokulmuşlar sıcak günlerin içine.

Haylaz çocuklar uzun zamandır bekliyordu bir köşede. Şimdi çıkacaklar bekledikleri yerlerden. Dışarı atacaklar kendilerini, şımaracaklar, azıtacaklar, ortalığı birbirine katacaklar.

Şimdi haylaz çocuklar akacaklar sokaklara, hareket emrini sabırsızlıkla bekleyen yurtsever ordular gibi.

Sokaklara dağılacaklar. Dizlerini kanatacaklar.

Haylaz çocuklar dizlerinden belli olur en çok. Yaralı, kabuk bağlamış dizlerinden belli olur haylaz çocuklar.

Yaz geldi.

“Bikini giyenlerle, tesettür mayosu giyenlerin savaşı” diye laflar ediyor gazeteler.

Biraz daha fazla satmak için, biraz daha okunmak için, biraz daha izlenmek için, biraz daha fazla reklam alabilmek için, ülkenin bir yarısını diğer yarısına düşürecek kadar gözü dönmüş adamlar, güneşin mütebessim yüzünden yayılan ışığı bile karartacak kadar hırslanmışlar.

Biraz daha fazla kazanabilmek için cadı avını ülkenin her yerine yayabilecek kadar niyeti bozmuş adamlar, bu toprakların hesapsız sevebilmeyi bilen çocuklarının akıllarını başlarından alıp, kör bir dövüşün, keskin, acıtıcı bir nefret karmaşasının tam ortasına attılar.

Üç kuruş daha kazanabilmek için değer mi? Vicdan böyle soruyor.

İktidar denilen şeytansı aygıtın kirli uçlarından birini yakalayabilmek için bunca insanın hayatına ürpertici tereddütler serpmenin alemi nedir?

Cevaplarını anlayamayacağız bu adamların ve “bikini-türban savaşı” türünden acımasız oyunlarının altyazılarını zihinlerimizden geçmeye devam edecekler.

Oysa yaz geldi.

Çocuklar ellerinde elifbalarla fırlayacaklar sokaklara.

Başlarında, annelerinin göksel bir sevinçle kenarlarını oyaladıkları bembeyaz başörtüleriyle kızlar haylaz adımlarla sokağa taşacaklar. Yeryüzüne inen melekler gibi mahallelerimizde uçuşacaklar, kanat çırpacaklar.

Ninelerinin ördükleri Kur’an kılıfına özenle yerleştirdikleri kitaplarını, tam da göğüslerinin ortasına bastırarak gülücükleriyle, hızlı adımlarıyla, kelebekler gibi süzülecekler mahallemizde.

Kitabın her bir harfini söyledikçe, gökyüzünde merakla bekleşen meleklerin, müjdeci heyecanları dolacak üzerimize.

Çocuklarımız “Mübarek Kitap”ın ilk harflerini yüksek sesle tekrarladıkça, yaşadığımız dünyanın inciten sözleri unutulup gidecek hafızamızdan.

Arındırıcı bir merhamet, soylu varoluşumuzu tekrar geri verecek, derin kesiklerle dolu avuçlarımızın içine.

Dirileceğiz çocuklarımızın nefesiyle.

Elifbalarıyla kanat çırpan, dizlerinden kanlar sızan, denizde hevesle kulaç atan, ilk kez gideceği köyünün heyecanını uykusunda bastıran çocuklarımız, bize mutlu yarınların gizli sırrını fısıldayacaklar.


Tarık  Tufan