Çocuklarımız şükür ve kanaati öğrenmeli    
   
AV. YASEMİN DİKMETAŞ İLE "KÜÇÜCÜKTÜM BÜYÜDÜM" ADLI KİTABINI KONUŞTUK
 

Anne karnındaki ikiz bebeklerin serüvenlerinin anlatıldığı akıcı ve bilgilendirici, aynı zamanda bolca tebessüm ettiren, bazı pencereleri açık olup sorulara bizlerin cevap vereceği sevimli bir kitabı tanıtmak istiyoruz. Kitabın adı “Küçücüktüm Büyüdüm”. Kitap çocuklara ve anne adaylarına hitap ediyor. Anne karnında yaşananların anlatıldığı bir kitap. Günümüzde çocukların kitap okumaktan hoşlanmadığını biliyoruz. Bu kitapla çocuklar kendilerini tanıyıp, okumayı sevecekler diye düşünüyorum. Bizim Radyo’nun da eski bir programcısı olan değerli Avukat Yasemin Dikmetaş Hanım ile kitabı üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

 Yasemin Hanım, öncelikle hayırlı olsun yeni kitabınız. Yazarı “Yasemin Dikmetaş” olmasına rağmen okuyucular kitabın yazarı olarak Sevimcan Akbaş adını görecekler. Neden müstear isim?
Teşekkür ederim, inşallah hayırlara vesile olur. Sevimcan Akbaş benim vefat eden rahmetli ablamdır. Bu kitabım, onun hatırasına olsun istedim. Bu nedenle müstear isim kullandım.

 Bu sizin ikinci kitabınız. Biz sizi “Yasemin’in Tenceresi” adlı yemek kitabınızla ve Bizim Radyo’daki programınızla tanıdık. İkinci kitabın çocuklara ve anne adaylarına hitap etmesi düşüncesi nasıl oluştu sizde?
Ben herşeyden önce anneyim. On yılımı dolu dolu çocuklarımla geçirdim. Bir anne yemek yapar, çocuklarına bakar. Ben de ilk kitabımı yemek kitabı olarak çıkardım. Bu ikinci kitabımı ise birebir yaşadıklarımdan yola çıkarak hazırladık. Ben yaşadığım bazı şeyleri not alırım. İstedim ki bunları okuyucularla paylaşayım. Bu şekilde notlar kitap haline geldi ve okuyucu ile beraber çok şükür.

 Kitapta bolca renkli, sevimli resimler, tebessüm ettirici, bilgilendirici serüvenler yer almakta. Sanırım bunlar çocukların okuması için ilgi çekici noktalar. Çocuklar okurken sıkılmayacaklar değil mi?
Elbette. Çocuklar resimli kitapları çok severler. Bir yandan resimleri incelerken diğer taraftan yazılanları sıkılmadan okuyacaklar. Kitap onlara aslında merak ettikleri bazı soruların da cevabını verecek. Meselâ çocuklar “Anne bizi leylekler mi getirdi?” diye soru yöneltirler. Bu ve bunun gibi birkaç sorunun cevabını burada bulacaklar. Okurken eğlenecekler.

  Bazı pencereler açmışsınız, birkaç sorunun cevabını ebeveynlere bırakmışsınız. Bu çok güzel...
Evet. “Ben burdayım, ama bana kim bakıyor, beni kim besliyor?” diyor bebek. Bunun Allah tarafından olduğunu aile anlatmalı. Anne ve babalar bu gibi sorulara kendilerine göre cevaplar vereceklerdir.

 Değindiğiniz bir konu da gelenek ve göreneklerimiz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kitapta bebeklerin kırk mevlidi, sarı örtü örtülmesi gibi bazı noktalara yer verdim. Ben de yaşadım bunları ve bizler büyüklerimizin sözlerini göz ardı ediyoruz. Oysa lâf olsun diye yapılmamış hiçbir şey. Bunu araştırınca anladım. Büyüklerimizin sözlerinde ve yaptıklarının ardında mutlaka bir hikmet vardır. Bunların görülmesini istedim. Gelenek ve göreneklerimizin unutulmaması adına, ufak hatırlatmalar yaptım.
Bunun dışında kendi çocukluğumuzda yaşadıklarımıza da değindim. Meselâ; oda konusu yer alıyor kitapta. Yıllar ve imkânlar değişiyor. Bizler bize ait bir yastığımız olduğunda sevinir şükrederken, günümüzde evlâtlarımız ablasıyla ya da kardeşiyle odasını paylaştığında “Benim ayrı bir odam yok” diyebiliyor. Çocuğun elindekilerin farkına varması gerek ve şükrünü bilmesi gerek. Bu nedenle bu noktaya da yer verdim. İnşaallah faydalı olur.

  İnşaallah. Peki bu kitabın devamı gelir mi?
Aslında düşünüyorum. Daha da büyüyebilir kahramanlarımız Meraklı ile Uykucu. Neden olmasın?
  Daha nice eserlere inşallah. Tekrar kitabınız hayırlı olsun diyor, söyleşi için teşekkür ediyoruz.

ARZU KONAN