๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 08 Aralık 2010, 17:48:19



Konu Başlığı: Çocuklara iman esaslarının öğretimi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 08 Aralık 2010, 17:48:19
Çocuklara İman Esaslarının Öğretimi


İnsandaki din duygusu ile, dinlerin kök ve başlangıçları hakkında eskiden beri söylenegelen şeyler vardır. İster emniyet, ister bağlanma, hangi içgüdü ile açıklanırsa açıklansın, insan, -fıtratı gereği- gerek şuurlu, gerekse şuursuzca, inanmak ve mutlaka bir inanç sahibi olmak zorundadır. Çünkü "din" denilen realite, insanın düşünce, irade, his, vicdan ve davranış gibi, bütün kaabiliyet ve temayüllerine hitap etmektedir.

 Bu özelliğiyle o, insanın aklına ve gönlüne hitap eden ilim, felsefe ve sanat gibi, yalnız bir cephesine yönelmiş değildir. Bilakis din, insanın bütün benliğine yönelen ve tesir eden bir şuurdur. 1.  Bu nedenle, denilebilir ki, insanoğlu bilim ve teknik alanında ne kadar ilerlerse ilerlesin, geçmişte olduğu gibi, bugün de, gelecekte de dinsiz yaşayamayacaktır. Aksine, onun dine olan ihtiyacı daha da artarak devam edecektir.

Hemen her dinde, çeşitli şekillerde görülen ibadetler, inanç duygusunun eseri ve neticeleridir. İnanç olmadan, ibadetin varlığı düşünülemez. Bu itibarla, görülen ve görülmeyen her şeyin bir yaratıcısı olduğuna, kâinatı yaratan ve yöneten "Yüce Kudret"in varlığına ve birliğine iman, hem İslam akidesinin hem de diğer hak dinlerin temelini teşkil etmektedir.İslam dini açısından iman esasları bir bütün halinde ele alındığında, temelinde "Allah'a İman Esası"nın var olduğu görülecektir.

Allah'a iman, inanç sistemine bir temel teşkil ettiği gibi, İslam dininin akide ve amel yönüyle de en önemli konusu olmaktadır. Zira, diğer iman esaslarının (meleklere, kitaplara...) hepsi Allah'a iman ile alakalıdır.Allah'a iman duygusunun diğer bir açıdan önemi, insan ile yaratıcısı arasında bir bağ teşkil etmesinden dolayıdır. Zira yeryüzünün en şerefli varlığı insandır 2. İnsanın da en şerefli azası, "nazargâh-ı ilâhi" olması hasebiyle, kalbidir 3. Kalbin sahip olduğu en "değerli" varlığı ise, Allah'a olan inancıdır, imanıdır. Nitekim, bir defasında, Hz.Peygamber'e, "Amellerin en faziletlisi hangisidir?" diye sorulduğunda "Allah ve Resulüne imandır" cevabını vermiştir 4. Bu makalede, başta Allah'a iman olmak üzere, diğer iman esaslarının öğretimi hususunda dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durulacaktır. Ancak, iman esaslarının öğretimi konusunun, daha ziyade ailede yerine getirilmesi gereken bir husus olması yönüyle, ifadelerimizin genellikle aile-içi eğitim ile alâkalı olacağını şimdiden belirtmeliyiz.

Yeri gelmişken, aile ortamında gerçekleştirilmesi gereken din eğitiminin öneminden de kısaca bahsetmek istiyoruz.İnsanoğlunu, mensubu bulunduğu toplumun dinine yönelten, ona gerek kültürel gerekse terbiyevî anlamda büyük oranda tesir eden aile müessesesi, din eğitimi ve öğretiminde ayrı bir önem taşımaktadır 5. Aile ortamında verilen din eğitimi tarzının, sonraki yıllarda çocuğu dinden uzaklaştıran ya da dinî değerlere bir daha kopmamak üzere bağlayan iki yönünün bulunması bakımından oldukça önem arzettiği söylenebilir.

Ailenin, çocuğa dinî formasyon kazandırılmasında en önemli faktör olduğu eskiden beri bilinmektedir 6. Ailenin çocuk eğitiminde bu denli önemli oluşu, gerek Kur'an ayetleri, gerekse Hz. Peygamber'in hadislerinde de vurgulanmıştır 7. İslam eğitimcileri de bu iki kaynak doğrultusunda ailenin, çocukların dinî eğitiminden sorumlu olduğunu ifade etmişlerdir 8. Batılı psikolog ve pedagogların da, eğitimde ailenin önemine özellikle dikkat çektiklerine şahit olunmaktadır 9.

O halde "nasıl bir din eğitimi?" sorusuyla karşı karşıyayız. Konuyu daha da özelleştirirsek soruyu şu şekilde sormalıyız:"İman esaslarını nasıl bir metodla öğretelim ki, çocuk eğitiminde en önemli ortamı teşkil eden ailede, çocuklar sağlam ve tutarlı bir inancın sahibi olabilsinler?" İşte, yazı dizimizde bu sorunun cevabı aranmaya gayret edilecektir. Gelecek yazımızda, "Amentü Esasları" olarak da bilinen iman esaslarının öğretimi konusuna geçmek istiyoruz.


Prof. Dr. M.Emin AY