๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 05 Mayıs 2010, 11:48:07



Konu Başlığı: Cocuk egitimi ve terbiyesi hutbeleri 2
Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Mayıs 2010, 11:48:07
ÇOCUK EĞİTİMİ VE TERBİYESİ HUTBELERİ-2


Muhterem Müslümanlar!


Çocuk terbiyesi ve eğitimi, daha baba adayının evleneceği kızı seçerken dürüst, namuslu, dindar bir kız seçmesi, anne adayının da dürüst, namuslu ve karakterli, aynı zamanda dindar bir koca adayının teklifini kabulüyle başlar. İleride dünyaya gelecek olan çocuk ne annesinden utanç duymalıdır ne de babasından. Her ikisi de ahlak ve karakter bakımından mükemmel olmalıdır ki çocuk anne babasıyla gurur duyabilmelidir.


Baştan yanlış atılacak adımın faturasını önce çocuklarımız sonra da kendimiz öderiz. Çünkü hayat reçete edilemez. Her insan kendi doğruları ile yaşar. “Bana göre böyle” der. “Ben böyle gördüm” der. Asrımız bilgi asrıdır. Binlerce uzman, çocuk psikolojisi ve eğitimi üzerinde harıl harıl çalışma yapmakta, klinik taramalarda bulunmaktadır. Elbette her konuda, nasıl ki bilimin dediğinden şaşmıyorsak bu hususta da bilimin söylediklerine kulak vermemiz gerekmektedir.


Bizim Müslüman olarak yapacağımız, bilimin bize öğreteceği eğitim ve terbiye metodlarını İslami motiflerle süslemek, Hz.Peygamberin ahlakıyla güzelleştirmektir.


Muhterem Müslümanlar!


Çocuklarımızı arkadaşlarımız kadar bile tanıyamıyoruz. Maalesef onları tanımak için gayret sarf etmiyoruz. Halbuki her insan ayrı bir kişiliktir. Onun kendine ait bir dünyası vardır. Çocuklarımıza hitap ederken ona hoş gelecek, onu ürkütmeyecek dili çok iyi tesbit etmeliyiz.


Psikologlar ve eğitim uzmanları ana babayı üç gruba ayırırlar: “Birinci gruptakiler her zaman haklı olduklarını söyleyip güç ve otoriteleriyle çocuğu kurallara uymaya zorlayanlar, gerekirse ceza vermekle korkutan ve ceza verenler; ikinci gruptakiler çocuklarına fazla özgürlük tanıyan ve çocuğun ihtiyaçlarının yerine getirilmemesinin zararlı olduğuna inananlar; üçüncü gruptakiler ise bocalayanlar...


Bunların üçü de yanlıştır kıymetli anne babalar. Ne haklı olduğumuzu diretip çocuğu susturmak doğrudur, ne de ona aşırı özgürlük vermek doğrudur. Susuturulan çocuk ikna olmamıştır. Arzusu, isteği, problemi, sorusu cevaplammadığı için onu ertelemiştir. İlk fırsatta o arzusunu ortaya çıkaracaktır.


Mesela çocuğumuz bizden yaşına uygun olmayan veya bizim imkanlarımızı zorlayan bir istekte bulunmuşsa ona isteğini yerine niçin getiremediğimizi izah etmeli ve onu ikna etmeliyiz. “Sus” diyerek susturmak hem çocuğun bize olan güvenini sarsar hem de o istekten onu vazgeçirmez sadece erteler.


Aşırı özgürlük tanıdığımız çocuğumuz ise daha fazlasını ister. Özgürlüğün sınırı vardır ama isteklerin sınırı yoktur.


Kuran-ı Kerimde Allahü zülcelal Lokman Hakim'in oğuluna nasıl hitap ettiğini bize sunmaktadır: Lokman oğluna: “Yavrucuğum!” diye hitap etmektedir. Bir kaç örnek verelim:


“Lokman, oğluna öğüt vererek:Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma!(NEDEN? İ.G) Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.”

Gördüğünüz gibi Lokman hem gayet yumuşak bir hitap ile çocuğuna sesleniyor, hem ona bir konuda yasak koyuyor hem de niçin yasak koyduğunun gerekçesini söylüyor. Allaha ortak koşma çünkü bu durum büyük bir şirktir”diyor. Birbaşka örnek: “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret.(NEDEN?İ.G) Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.”
"Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme.(NEDEN?İ.G)Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt.(NEDEN?İ.G) Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.”

Çocuk eğitiminde genellikle şu yanlışlar yapılmaktadır:1) Emir vermek, yönlendirmek 2)Uyarmak. gözdağı vermek 3)Yargılamak ,eleştirmek, suçlamak; 4-Aşırı derecede övmek,5- Ad takmak, alay etmek 6- Soru sormak, sınamak, çapraz sorgulamak; 7-Sözünden dönmek oyalamak, konuyu saptırmak.

Konunun uzmanları “Küçük çocuğunuza bir şey söylerken, diz çökerek onunla aynı hizaya gelmeye çalışın. Sizinle işbirliği yapmaya daha istekli olduğunu göreceksiniz.” Derler. “Küçük çocukların isteklerini küçük görmemeli”diye de bir söz vardır. Şimdi size bir annenin veya babanın çocuğuy lakonuşurken nasıl davranması gerektiği ile ilgili bir örnek sunmak istiyorum:
I-Çocuk:Bu yıl ki öğretmenimi hiç sevmedim. Anne baba: Öğretmeninden hoşlanmadığın için düş kırıklığına uğramışsın
Çocuk: Evet öyle..

2-Çocuk:Yemek ne zaman hazır olur?Anne: Acıkmışsın.Yemeğe kadar biraz yağlı ekmek ister misin? Baban gelmeden yemek yiyemeyiz. O da bir saati bulur.Çocuk: İyi olur, biraz atıştırayım.

Örneklerde görüldüğü gibi buyurgan, yasaklayıcı bir konuşma yerine ikna edici ve yumuşak bir konuşma üslubu kullanılmaktadır.Buyurgan ve yasak koyucu konuşma tarzları çocuğu hırçın yapar. Bu hırçınlık çocuğun bütün davranışlarına yansır ve günün birinde hem anne babaya hem de çocuğa zarar verecek noktaya gelir.
Çocuklarımızın her isteğini yerine getirmek, onları aşırı derecede sevmek ve yanlışlarını doğru kabul etmek de kendilerine güven sağlamalarını önler. “Sadi Şirazi: “Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ilerde koyun gibi güdülmesinler” der. Bu durum onları sevmek değildir.


Alıntı