> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Aile Hayatı > Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) > Çalışan Anneler ve Onların Çocukları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çalışan Anneler ve Onların Çocukları  (Okunma Sayısı 460 defa)
23 Ekim 2011, 15:18:25
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 23 Ekim 2011, 15:18:25 »



Çalışan Anneler ve Onların Çocukları

Değişen içtimaî yapı, ekonomik şartlar ve şehir hayatı, her seviyede çalışan insanların, dolayısıyla çalışan annelerin sayısını artırmaktadır. Sanayileşme ve belli zamanlarda artan işgücü ihtiyacı, birçok kadın için çalışma alanı oluşturduğu gibi, tüketim toplumunda artan ekonomik sıkıntı ve buna bağlı olarak ihtiyaçları karşılama düşüncesi de bu artışı körüklemektedir. Bu husus, aile yapısı ve hayatında, çocukların gelişiminde müspet veya menfî yönleriyle kendini çeşitli şekillerde göstermektedir. Annelerin çalışması ile çocukların ruh yapısında neler olmaktadır? Hangi dönemlerde çalışmak ve çalışmamak önemlidir? Ailenin sağlıklı sürdürülmesinde çalışmaya bağlı problemler doğabilir mi? Çalışan anneler nelere dikkat edilmelidir? Bu soruların cevabını bulmaya çalışalım.

Çalışmak mecburî istikamet mi?
Birçok annenin aile bütçesine katkı sağlamak gayesi ile çalıştığı bilinir. Ancak bu katkının yanı sıra, çalışan anne olmanın getireceği dezavantajları da önceden bilmek gerekir. Çalışan kadınların günlük belli bir zamanı işte geçmektedir. Çalışmanın mecburî olup olmadığına annelerin karar vermesi açısından bazı konuları açmaya çalışalım.

Çalışma şartları: Çalışma şartları insan psikolojisinde önemli bir yere sahiptir. Stresli ve yoğun çalışılan mesleklerde kişide fizikî ve ruhî bazı zorluklar oluşabilir. Kadınların yaratılış itibari ile strese ve fizikî yorgunluğa daha hassas olmaları kötü çalışma şartlarında menfi neticeler doğurur. Misâl olarak; çalışma mekânlarında yaşanan iş yoğunluğu, menfî rekabet, yoğun kas gücü kullanma, yorgunluk, gürültü, kirlilik ve diğer sıkıntılar onlarda bazı olumsuz tepkilere yol açabilir. Çabuk sinirlenme, tahammülsüzlük, aşırı yorgunluk hissi, ümitsizlik, yapacağı işlerle ilgili kaygı ve endişe, yetersizlik duygusu, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı gibi durumlar ortaya çıkabilir.

Maddî getirisi: Çalışılan mesleğin maddî getirisi iyi hesap edilmelidir. Yetersiz ücret ile kişinin işinden tatmin olmaması, kazandığının yol, yemek, çocuk bakımı ve diğer masraflara gitmesi işe bağlı menfî hislerin gelişmesine sebep olabilir. Bazı aileler aileye katkı gayesi ile çalışmayı desteklemesine rağmen, alınan ücret bu konuda yapılan masrafları bile karşılamamaktadır. Bu durumda annenin çalışmaması daha faydalı olur. Maddî getirinin çok yüksek olduğu durumlarda, kadın eğer evin reisi konumundaki babadan daha fazla kazanıyor ise, bu durumda da annenin ev içindeki gücü iyice artmakta, baba daha pasif bir konuma düşmekte ve aile içi rollerde değişme olabilmektedir. Bu durum her zaman olmasa bile, annenin maddî bağımsızlığı aile içi diyalog problemlerini artırabilir.

Mânevî hedef: Çalışmanın mânevî bir hedefinin olmaması (doktorluk, hemşirelik, öğretmenlik ve dinî hizmetler gibi) ile alınan iş yükü ve stres, kişinin psikolojik olarak daha fazla yıpranmasına yol açar. Çalışan annelerin çalışmanın karşılığı olarak mânevî doyum alması, onların psikolojik yapılarında müspet tesir eder. Kişi, kendi iç enerjisini çalışmanın getirdiği motivasyon ile artırarak hem işte, hem de evde başarılı bir çalışma ve huzur ortamı bulabilir.

Eve ayrılan zaman: Çocukların bakımı, evde anneye düşen vazifeler, çocukların anneye olan hissî ihtiyaçları, anne yoksunluğu, eğitim zorlukları, aile içi rollerin yerine getirilmemesi eve düşen zamanın azlığından dolayı oluşabilir. Aile üyelerinin psikolojik tepkileri, eşler arasındaki iletişim problemleri, iş yoğunluğunun getirdiği bedenî yorgunlukla beraber, varsa anksiyete (kaygı) ve depresyon şikâyetleri, aile fertleriyle birlikte geçirilen zamanı daha sıkıcı hâle getirebilir. Hem eve düşen zamanın azlığı, hem de evdeki geçen zamanın çekilmez hâle gelmesi stresi daha da artırabilir.

Annenin çalışması ve ortak karar
Çalışmanın gerekliliği eşler arasında ortak bir kararla belirlenmelidir. Ailenin ortak karar mekanizması burada önemli bir fonksiyona sahiptir. Çalışmanın getirdiği mesuliyet paylaşımı, bu ortak kararla daha kolay çözülebilir. İlerleyen zamanlarda doğabilecek zorluklar rahatlıkla aşılabilir. Aileye çalışmanın getireceği müspet ve menfî tesirler müzakere edilerek ailenin bu safhada yapması gereken fedakârlıklar belirlenebilir. Çalışmanın aile için bir hayat aşaması olduğu bu aşamada bütün aile üyelerinin ortak bir tutum belirlemesi faydalı olur. Çalışan annelerin olduğu ailelerde eşlere ve çocuklara bazı zamanlar daha fazla fedakârlık düşmektedir, annenin yetişemediği zamanlarda devreye girilerek aile içi işleyişin aksaması engellenmelidir. İçtimaî olarak kadınlar tarafından yapılması gerekli meslekler vardır. Bu mesleklerde çalışılması kaçınılmazdır, dolayısıyla bu mesleklerde çalışan annelere aile üyelerinin gereken desteği sağlaması gerekir.

Çocuklar büyürken hangi dönemlerde, nelere dikkat edilmeli?
Hamilelik: Anne karnında çocuğun ilk günden itibaren şekillendiğini görüyoruz. Çalışan annelerin çalışma şartları hamilelik dönemine göre ayarlanmalıdır. Sigara dumanı, aşırı gürültü, stresli işler, anne adaylarının beden ve ruh yapısında dolayısı ile ceninin gelişmesinde sıkıntılar meydana getirebilir. Stresli hamilelik geçiren annelerin bebeklerinde hiperaktivite, gaz sancıları, uyku problemleri, yeme bozuklukları daha sık görülmektedir. Anne adayları mümkünse hamileliğin tamamını, eğer mümkün değilse, bilhassa ilk üç ay ve son üç ayı huzur içinde geçirmelidir. Bu açıdan annenin çalışmasının stresli hamileliğe yol açmaması gerekir.

0–2 aylık dönem: Bu dönemde ilk sevgi, ilk karşılama, ilk şefkat ve ilk güven duygusu yaşanır. Hissî gelişmelerin ruhî açıdan müspet olması, beyin gelişmesine iyi yönde tesir eder. İlk iki ayda çocuğun tamamen anneye muhtaç ve âciz bir varlık olmasından dolayı, annenin veya bakıcının ruhî yapısı da tesirlidir. Annedeki depresyon, kaygı, stres ve psikolojik rahatsızlıklar çocukta menfî bir reaksiyona yol açar. Hattâ çocuğun şuuraltında hayat boyu bazı sıkıntılara sebep olabilir. Bu dönemde yeterince anne sütü verilmesi, bebek ve anne arasında hissî yakınlığın olması, bebeğin ayrı bir fert olarak kabul edilmesi faydalıdır. Anneden bu dönemde yoksun kalan çocuklarda hissî küntleşme, tepkisizlik, çabuk ağlama, huzursuzluk, bağırsak sancıları, kusma ve yeme şikâyetleri, uykusuzluk gibi problemler oluşabilir. Annenin bu dönemde işe dönmesi çocuk açısından hayli risk taşır. Mümkün mertebe anne-bebek diyaloğu desteklenmelidir. Bu diyalog esnasında annenin müspet duygularla çocukla vakit geçirmesi, geçirilen zamanın kaliteli olması önerilir.

2–6 aylık dönem: Bu sürede bebeğin anne sütü almaya devam etmesi ve anne-bebek arasında sosyal ve hissî bağların kuvvetlenmesi gerekir. Çocuğun ilk sesleri, agulama, gülümseme gibi mesajları çevre tarafından daha fazla fark edilir. Bu mesajlara cevap verilmelidir. Bu cevaplar çocuğun çevre ile olan diyaloğunun sürmesine yardımcı olur. Çocuğun çevre ile olan bağları giderek kuvvetlenir. Eğer çocuğun bu mesajlarına cevap verilmezse çocukta gelişmede aksamalar meydana gelir. Allah'ın (celle celâlühü) bütün annelere bahşettiği "annelik duygusu" anne-çocuk arasında güçlü bir bağ oluşturur. Bu bağlar, anne-çocuk arasındaki "bağlanma" denen yapılanmayı meydana getirir. "Bağlanma" çocuğun hayata geçişinde âdeta bir köprüdür. Ne kadar sağlam olursa o kadar sağlıklı bir gelişmeye vesile olur. Yapılan araştırmalar, yetersiz beslenen çocuklardan ziyade hissî olarak ihmal edilen çocuklarda kişilik gelişme problemlerinin yüksek olduğunu göstermektedir. Anne-çocuk arasında olan bu bağlanmayla birlikte çocukta normal ruhî yapının ilk temelleri atılır. Bu dönemde çalışan annelerin mümkün mertebe işlerinden uzak kalarak çocukları ile birebir vakit geçirmeleri önerilir. Bu vesile ile çocuk güven ve ümit duygusunu pekiştirir.

7 ay–2 yaş: Yedi aydan sonra iki yaşa kadar olan dönem, anne sütünün devam ettiği, bağlanma duygularının pekiştiği safhaların üçüncüsüdür. Bu sürede çocukta ayrı bir kişi olma süreci pekişerek bakım verenden sağlıklı bir şekilde ayrılma olur. Bu ayrılma çocuğun ferdî bir hususiyet kazanmasına sebep olur. Anneden sağlıklı bir şekilde ayrılamayan çocukların gelişmelerinde duraklamalar olabilir. Çalışan anneler bu dönemde çocuklarının lisan, sosyal, fizikî ve zihnî gelişmelerini destekleyecek zamanlar hazırlamalıdır. Çocuk ile diyaloğun sadece fizikî bakım olmaması, onun hissî ve ruhî olarak da desteklenmesi gerekir. Annenin zaman ayırdığı, oyun oynadığı, konuştuğu ve çocukla ilgilendiği saatler, ne kadar çok olursa o kadar faydalıdır. Bu yaşlarda yeterince anneyle diyalog kuramayan çocuklarda aşırı öfkeli tepkiler, huzursuzluk, ağlama, mutsuzluk, öğrenmeye karşı isteksizlik, tuvalet problemleri oluşabilir. Konuşma ve yürümeyi öğrenme süreci olduğu, ayrıca temel kas hareketleri kazanıldığı için bu dönemde çocukla aile üyeleri arasında irtibat aksamamalıdır. İş ve çalışma şartları, anneleri çocukları ile ilgilenmekten alıkoymamalıdır. İki yaş sonunda, çocuğun yanında olmadığı saatlerde bile çocuğun aklında annenin varlığı devamlıdır. Anne olmadan başkaları ile kalabilme ve güven duygusu pekişir. Annenin olmadığı zamanlarda aşırı stres ve sıkıntı olmamaya başlar.

3–6 yaş (Okul öncesi dönem): Bu dönemde çocuk öğrenme açısından zirveye çıkar. Konuşmaya başlar, yeni bilgi ve tecrübeler kazanır. Çalışan annelerde iş dönüşünde çocuğuyla bire bir zaman geçirme hayli mühimdir. İş stresi fazla olan annelerin çabuk sinirlenmeleri ve tahammülsüzlük göstermeleri, çocukların bu dönemde ferdî teşebbüs ve medenî cesaret duygusuna menfî tesir edebilir. Çocuğun araştırması, öğrenmesi ve yeni tecrübeler yaşaması için ferdî teşebbüslerini artırmak gerekir. Menfî bir netice ile karşılaşsa bile, çocuğu yeniden teşvik ederek onun mücadele ve başarı duygularının pekişmesi sağlanır. Öğrenme alanları kontrol edilerek çocuklardaki muhtemel öğrenme güçlükleri tespit edilmelidir. Kavramları, temel ma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çalışan Anneler ve Onların Çocukları
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:50:15 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çalışan Anneler ve Onların Çocukları rüya tabiri,Çalışan Anneler ve Onların Çocukları mekke canlı, Çalışan Anneler ve Onların Çocukları kabe canlı yayın, Çalışan Anneler ve Onların Çocukları Üç boyutlu kuran oku Çalışan Anneler ve Onların Çocukları kuran ı kerim, Çalışan Anneler ve Onların Çocukları peygamber kıssaları,Çalışan Anneler ve Onların Çocukları ilitam ders soruları, Çalışan Anneler ve Onların Çocuklarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes