๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 22 Mayıs 2012, 04:31:09



Konu Başlığı: Bekârları evlendirmeli
Gönderen: Sefil üzerinde 22 Mayıs 2012, 04:31:09
Bekârları evlendirmeli…

Konya’da merkezi veya şubesi bulunan ve bu millet için hamiyetkârlık etmeyi önemseyen çok sayıda sivil toplum kuruluşunun Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden gelen mensupları, geçen hafta, Alanya’da, “Ufuk Turu” programının dokuzuncusunda buluştu. Bu seneki ana müzakere konusu “Değişen Dünyada Aile” idi.

Yönetim Kurulu üyemiz Said Çamkerten Bey’in tavsiyesiyle, yazarlarımızdan Yasemin Güleçyüz Hanım ve bendeniz konuşmacı olarak iştirak ettik.
Dinleyiciler, programdan sonra, Risale-i Nurların Kur’ânî bakış açısını yansıtan konuşmaların diğerlerinden farklı ve özgün olduğunu söylediler. Sizler namına tefahur ettik.
Farkı fark etmek için Bediüzzaman’ın İşarât isimli eserinde “Evlenmeli” başlığı altındaki şu veciz sözü birazcık anlamak dahi yeterli:
“Bekârlık, bîkârların kârıdır. Bâkire, iki sülüs kadın, bir sülüs erkektir. Bekâr, iki sülüs erkek, bir sülüs çocuktur. İzdivac, tasfiye tehzib eder.”
Evlilik bir akittir ve taraflara karşılıklı haklar ve mükellefiyetler yükler. Bu akit maddî ve manevî mânâda kâr müessesesi kurar. Bi-kârlığı bitirir.
Evlilik ayrıca eşlerin eksiğini de tamamlar. Zira…
Bekâr kızda iki birim kız özelliği varsa bir birim de erkek sıfatı olur. Evlenince erkekçe olan sıfatlarını terk eder ve hânımlığını tamamlamış olur.
Bekâr erkekte iki birim erkeklik özelliği varsa bir birim de çocukluk sıfatı olur. Evlenince çocukça özelliklerini terk eder ve tam bir yetişkin erkek (koca-baba) olmuş olur.
Demek ki aileyi bir bütün haline getiren şeylerden biri de karı-kocanın tek başına iken sahip olduğu eksiklerini aile içinde tamamlamasıdır.
Bediüzzaman evlenmemiş ama “Hanımlar Rehberi”ni telif edebilmiş. Evlenmemiş ama milyonlarca cennetlik manevî evlat yetiştirmiş. Evlenmemiş ama evliliğin ve ailenin psikolojisini ve sosyolojisini eserlerinde adeta işlemiş.
İşte yukarıdaki söz de böyle bir işleme.
Özetle diyor ki Bediüzzaman, ortalama insanların fıtrî eksiğini tamamlaması için evlenmesi şarttır. Aksi halde toplumun fertleri yarım ayaklı kalır.
Ama bu faydanın elde edilmesi için evliliğin tamamlayıcı özelliğinin bilinmesi ve bundan faydalanmaya çalışılması lazım.
Oysa gelişen dünyada, hatta dindar aileler için dahi, maalesef, evlilik bu fonksiyonu tam yerine getiremiyor.
Sebebi nedir? Kanaatimce sebep, bilhassa kadının ekonomik bağımsızlık isteği ve hürriyet talebinin abartılması ve bir de aile içindeki rol dağılımının düzgün yapılamamasıdır. Bunlar evliliği eksikleri tamamlayan bir müessese olmaktan çıkarıyor. Eksikleri açığa çıkaran bir müesseseye dönüştürüyor.
Mesajı verelim: Ana baba okulu, v.s. eğitim şart.

YENİASYA