๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Sizden Gelenler( Aile Hayatı ) => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 07 Mayıs 2010, 11:20:00



Konu Başlığı: Ailede muhabbet rızkı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 07 Mayıs 2010, 11:20:00
Ailede Muhabbet Rızkı


Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla…

Güzel dinimizi, güzel ve doğru bir şekilde öğrenmek, anlamak ve yaşamak için, hiç şüphesiz ki Peygamber Efendimiz (sav) ve O’nun sevgili Ashâb’ını örnek almamız gerekir. Bakmak için, bakılacak şeyin görülüp bilinmesi gerekiyor. Öyleyse aslî değerlerimizi ve o değerleri ilk etapta hayatlarına geçiren gerçek değerleri çok iyi tanımamız lâzım. Neyi ararsak, onlarda buluruz çünkü…

Aradığımız bütün güzellikler, Hz. Peygamber ve Ashâbı’nın hayatlarında, en güzel bir şekilde vardır. Yeter ki aramasını bilelim.

İnsanlık tarihinin yıldızları olan ve bizzat Hz. Peygamber (sav) tarafından eğitilip yetiştirilen Sahâbe-i Kirâm efendilerimiz; hanımıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle, sağlıklısıyla özürlüsüyle her biri, örnekler örneği bir hayat yaşamışlardı…

Bizlere düşen görev, onların hayatlarındaki güzellikleri, hayatımızın güzelliği haline getirmeye çalışarak, zorlukları daha kolay bir şekilde aşmamızdır.

Dikenlere takılanlar gülün güzelliğini göremezler. Oysa gülün güzelliğinde öyle güzellikler gizlidir ki, bütün çirkinlikleri güzelliğe dönüştürebilir. İşte bu güzellikler Peygamber ve Ashâbı’nın güzellikleridir…

Bu zirve şahsiyetlerin zirve hayatlarından çok küçük bir kesit sunmak istiyoruz. Daha doğru ifadesiyle Hanımlar Sultanı Hz. Hatîce -radıyallahu anha- Annemiz’in sayısız güzelliklerinden bir güzelliği paylaşmak arzusundayız…

Hz. Hatîce-i Tâhîre-i Tâcire-i Kübrâ (radıyallahu anha) her şeyi ile örnek bir şahsiyetti.

Çok zeki, çok çalışkan ve çok becerikli olan sevgili annemiz; eşsiz, örneksiz, sultan bir hanım olarak yetişmişti. Peygamber Efendimiz ile evlenince de, yepyeni bir hayata başlamış oldu. İki ideal insan bir araya gelince, ideal bir çift oluşturmuşlardı.

Gönüller Sultanı, onun için şöyle buyurmuştu; “Mekke’de onun gibisi var mı?” Gerçekten de onun gibisi yoktu. O bir taneydi, örnekti. Karşılıklı sevgi, saygı, bağlılık ve muhabbet üzerine kurulan bu örnek aile hayatı, her ikisini de son derece mutlu etmişti.

Hz. Hatîce Annemiz çok zengindi, hizmetçileri olduğu halde Gönüller Sultanı’nın bütün hizmetlerini bizzat kendisi görüyordu. O’na hizmet etmek, sevgili Annemiz için ayrı bir muhabbet kaynağı oluyordu. Çünkü o, bütün hizmetlerini sonsuz bir muhabbet ve sevgi ile yapıyordu.

Hz. Hatîce Annemiz öyle içten ve öyle samimi sevdi ki, onun bu eşsiz sevgisi “Rızık” kavramına yeni, yepyeni bir anlam daha yükledi. Gönüller Sultanı onun için şöyle buyurdu…

“Hiç şüphe yok ki, Ben, onun (Hz. Hatîce’nin) sevgisi ile rızıklandırıldım!” (Müslim, Babu Fedâîli Hadîcete Ummi’l-Mu’minîn Radıyallahu Teâlâ Anhâ, 75).

Bu Hadis-i Şerîf, sevgi kelimesine, aşk kelimesine, muhabbet kelimesine, kavramına veya olayına rızık boyutu getiren eşsiz bir Hadîs olarak geçti kaynaklara…

Bizim, aile hayatımızda kaybettiğimiz en önemli değerin resmidir bu. Aile içindeki sevgi; ekmek gibi, su gibi, hava gibi çok önemli bir rızık olarak, en yetkili şahıs tarafından ifade edilmişti…

İşte bu rızkı kaybettik biz. Sevgisizliğimizden dolayı sevgisiz kaldık. Yani sevmediğimiz için, sevmediler. Sevgiye acıktığımız için birbirimize giriyor, sürekli sıkıntılar yaşıyoruz. Sevgimiz kalmadı birbirimize. Saygımız kalmadı karşılıklı.

Sevgi ve muhabbeti kaybettiğimiz için, sevgi ve muhabbet kaynağından da uzaklaştık. Birbirimize girdik ve hayatı çekilmez bir hale getirdik. Oysa anlaşılmak için anlayacak, sevilmek için de sevecektik.

Hz. Hatîce Annemiz, Peygamber Efendimiz’i çok sevdiği için, O’nun tarafından da böyle seviliyordu işte. Gönüller Sultanı rızık kavramı ile ifade edecek kadar çok seviyordu onu. Gerçek sevgi buydu işte. Gerçek aşk buydu. Bu muhabbet, bu sevgi ve bu aşk, bütün hayatlarını kuşatmıştı onların.

Can Annemiz, bütün ömrü boyunca Can Efendimiz’e karşı bu derin muhabbetle yaşadı. Bu sevgiyle karşılık buldu. Bu sevgiyle mutluluğun zirvesine erdi. Öyle ki, Can Efendimiz’in dilinde ve gönlünde seven ve sevilen bir can oldu. Mutlu bir aile hayatı nasıl yaşanır, örnek ailenin örnek hayatlarında görünür ve bilinir oldu. O kadar ki, Hz. Hatîce Annemiz vefat ettikten sonra bile, onca evliliklerine rağmen, Peygamber Efendimiz onun sevgisini ve hatırasını anıp durmuştu. Sürekli dilindeydi, halindeydi, hayatındaydı O’nun.

Peygamberler Sultanı ile Hanımlar Sultanı’nın; “Bizi konuşup duracağınıza örnek alın artık” dediklerini duyar gibiyiz. Şimdiye kadar yapamasak da, bundan sonra örnek alacağız inşallah.



Adem Saraç